Dead or Alive? (Nico di Angelo fan-fic)

Dead or Alive?

ÖNCELİKLE MERHABA!!! BU İLK NİCO FAN-FİC'İM. ÇOK HEYECANLIYIM!!! ÖNCELİKLE SÖYLEMEM GEREK Kİ BU HİKAYEDE NİCO DAHA PERCY'YE ONU ÖNCEDEN SEVDİĞİNİ SÖYLEMEDİ, BİANCA YENİDEN DOĞMADI, REYNA VE KOÇLA BERABER DİANA DİYE (YAZARINIZ OLUYOR) BİR KIZ VAR. NİCO VE DİANA ÇIKIYORLAR. HİKAYEMİZDE SAVAŞTAN 2 YIL SONRASI ANLATILIYOR. İYİ OKUMALAR!

Percy

Percy şoktaydı. Annabeth ondan ayrılmıştı. Hemde çok saçma bir sebepten.O aşk burada bitmişti. Manathan'da... Savaştan sonra tüm arkadaşlarının taşındığı yerde. Percy dayanamadı ve bara gitmek için yeni arabasına atladı.Tam hareket edeckken Nico, onun arkasından ön koltuğa geçti. "Seni oraya yalnız göndermem, anladın mı?" dedi. Percy omuz silkti ve bara doğru yola çıktılar. Percy barın önüne gelince durdu ve indiler. Gece saatleriydi ama insanlar yollara akmıştı. Percy dikerken Nico sadece 'Acaba bende diksem Diana ne yapar? Beni nasıl öldürür?' diye düşünüyor gibiydi. Percy aşırıya kaçtığında Nico kolundan tutup dışarı sürükledi ve arabaya atladı ama Percy onu yan koltuğa itip arabayı kendi kullanmaya karar verdi. Böylece yola çıktılar. Percy sarhoş değildi sadece ölmek istiyordu. Şeridinden çıkıp tırın altına sürdü ama yanındaki Nico'yu unutmuştu. Araba tırın altına girmeden Nico, kendini onun önüne attı. Araba hurda olmuştu. Percy korkuyla kucağında hareketsiz yatan Nico'ya baktı. Gözleri yarı açıktı. Bu gözlerden bile acıyı anlayabiliyordunuz. Nico, Percy'nin gözleri önünde ölüyordu ama Percy sadece bakıyordu. Nico,

-Seni seviyordum Percy. Sadece bilmeni istedim. Ölmeden önce sana bunu söylemek istedim. Benim yerime Diana'ya ona ne kadar aşık olduğumu söyler misin? dedi.

Percy korku ve şokla gözleri tamamen kapanan Nico'ya baktı. O sırada ambulans sirenleri duyuldu. Nico'yu ambulansa alırken Percy kolundaki ağrıyı unutmuş 16 yaşındaki delikanlının kulağına "Hayır Nico, ölemezsin! Beni, Hazel'ı, Jason'ı ve diğerlerini bırakamazsın. Bizi geç... Diana! Ona ne diyeceksin? Sakın ölme bak bu kız herşeye kalkışır! Sevgilin evde seni bekliyor hadi uyan! Ona ne diyeceğim ben? Kardeşimi üzmek istemiyorum. Lütfen, uyan artık..." diye fısıldıyordu. Yine de Nico uyanmıyordu. Ambulansta kalbi durdu ama şok vererek yeniden attırmayı başardılar. Percy sevinç dansı yapmak üzereyken Hazel'dan kanını donduran bir telefon aldı:

-Percy... Diana... O... Siz gelmeyince arkanızdan arabaya bindi ama... Çok ağar bir trafik kazası geçirdi... Şu an hastanedeyiz... Seni ve Nico'yu bekliyoruz...

+Daha kötüsünü söyleyeceğim. Nico ile kamyonun altına girdik ve Nico'nun kalp, kalplikten istifa etti, çıktı, kovuldu vesayre. Hastaneye geliyoruz.

-NE?! PERCY! KARDEŞİME NE YAPTIN SEN?!?!?!?!??!?!

+Görüşürüz!

Percy telefonunu kapattı. Hastaneye yaklaşmışlardı. Ambulans durunca dışarı fırladı. Nico'nun peşinden koşuyordu. Şimdi hem kardeşi, hem en iyi arkadaşı can çekişiyor ve o öyle mal mal bakıyordu. Arkadaşlarını gördüğünde yanlarına koştu. Birbirlerine olanları-olduğunu düşündükleri- anlattılar. Hazel onu öldürmeye hazırlandığında doktor geldi:

-Üzgünüz ama hastalar şu an komaya girdiler. Ne zaman uyanacaklar ya da uyanabilecekler mi bilmiyoruz. Ne yazık ki kurtulma ihtimalleri %30. Başınız- geçmiş olsun.

Doktor gidince Hazel ve Percy birbirlerine sarılıp "Kardeşim!!!" diye bağırarak hüngür hüngür ağlamaya başladılar.

Nico

Nico uyandığında havada asılı duruyor ve bedenine bakıyordu. Karşısındaysa Diana'nın hayaleti (?) duruyordu. Poseidon'un kızının dalgalı, kahverengi, aralarında sarı kısımlar olan saçları ve yeşil-yeşilimsi elada olabilir-(yazarınız bu) gözleri ona sevgiyle bakıyordu. Nico, şaşkındıkla kız arkadaşına baktı. Birbirlerine yavaş adımlarla ilerlediler. Diana ona sımsıkı sarıldı. Kollarını Nico'nun boynuna doladı, Nico ise kollarını genç kızın (aslında 12-13'üm çaktırmayın) beline doladı sonra dudaklarına uzuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuun ve özlemle dolu bir öpüşük kondurdu. Nefes almak için ayrıldıklarında Diana, Nico'ya 'Orada neler oluyor?' der gibi baktı. Nico'ysa omuz silkip "Gel bakalım." dedi. Diana ile odadan çıkmaya hazırlanmışlardı ki içeri Percy girdi. Önce Nico'nun yatağının yanına geldi:

-Çok üzgünüm Nico. Hepsi benim yüzümden. Orada en çok canı yanması gereken kişi bendim. Ama senin sayende bir kol kırığıyla atlattım. Sen? KOMADASIN!!! HEMDE 5 AYDIR!!! Hani sana Diana bekliyor demiştim ya? Unut onu ve gel buraya!

Bu tatlı(!) sözlerden sonra Nico'nun alini kavradı ve ona bakıp -neyse ki- yanağına bir öpücük kondurdu ve Diana'ya döndü:

-Benim güzel kardeşim... Niye sevgilini takip etmek zorundasın ki? Aha, bak! Amacına ulaştın. Sevgilinlesin. Ama sakın ölmeyi aklından bile geçirme! Sevgilinide al gel!

Sonra odadan çıktı. Diana, Nico'ya baktı ve "Odadan çıkalım!!!" diye bağırdı. Nico, onu kolundan tuttu ve dışarı koştu. Arkadaşları sarılmış ağlıyordu. Ama yapabilecekleri birşey yoktu. Bedenlerine giremiyorlardı. Sonra kapıda iki kişi belirdi. Bunlar Bianca ve Diana'nın ölü kardeşi Alex'ti (yazar bunu attı, yazar tek çocuk) Bianca konuşmaya başladı:

-Merhaba Nico. Seni yeniden görmek güzel. Benimle gel ve bir daha asla ayrılmayalım.

Alex,

-Hadi, abla! Seni çok özledim. Sonra buraya tekrar gelip veda edersiniz. dedi.

Diana ve Nico birbirlerine bakıp kapıya doğru koşmaya başladılar ama dışarı çıkamadılar. Bianca,

-Sizin hala yaşama şansınız var. dedi.

Alex,

-Ama eğer gerçekten isterseniz belki başarabilirsiniz.

dedi ve kapıdan çıkıp gittiler. Yine...

Bianca ve Alex gidince Diana konuştu:

-Ağabeyimi bırakmak istemiyorum.

+Bende ağabeyini ve kardeşimi bırakmak istemiyorum ama şimdi bunu unut!

-Bekle... NİCO Dİ ANGELO, SEN NE DEDİN?!

+Boşver şimdi!

Nico, Diana'nın elini tuttu ve onu kapının önüne getirdi.

+Seni seviyorum. Benimle bu lanet kapıların arkasına geçer misin?

-Seninle ölüme giderim,Nico. Aslında... Yaptığımızda bu zaten, değil mi? Gidelim?

+Gidelim.

Böylece el ele kapıların dışına çıktılar. Öldüklerini bilmek onları rahatsız etmiyordu. Birliktelerdi. Sonsuza kadar... Önemli olanda buydu...