Seolhyun'un Ağzından
Evde öylesine vakit öldürürken odamın kapısı çaldı.Gelen Jimin'in babasıydı.
"Girebilir miyim kızım?"
"Tabii buyur."
Derin bir nefes vererek kapıyı kapattı. Ardından ise yanıma oturdu.
"Bak biliyorum evleneceksiniz,bu gerçek bir evlilik olmasa bile lütfen birbirinizi sevmeye çalışın.Seni anlayabiliyorum sevdiğin bir adamdan çocuk yapmak isterdin şartlar bu duruma geldiği için üzgünüm ayrıca sana bir teşekkür borcum var,yaptığın hareket bizim için ne kadar iyi bilemezsin."
Ellerini tuttum,bana babalık etmiş biriydi.Onları öyle görmek beni üzerdi.
"Üzgün olmamalısın baba,hem ben istemeyerek yapmadım."
Sır veriyormuşçasına işaret parmağımı dudağıma götürerek hemşirelerin o meşhur duruşunu yaptım.
"Kimseye söyleme ama bende Jimin'den hoşlanıyorum."
Kıkırdadı,onunla ilişkim her zaman farklı olmuştu ve ben bunu seviyordum gerçek babam gibiydi.
"Bu sır bende güvende olacak.O keratayla da konuşacağım üzmesin seni."
"Beni kimse üzemez." diyerek havalı bakışlar attım.Amacım sadece ortamın havasını değiştirmekti.
Ayrıca Jimin'den hoşlanmıyordum, eğer öyle demeseydim büyük ihtimal suçlu hissederdi kendini ve ben buna dayamazdım.Babam dediğim kişinin yüzünün düşmesine benim için üzülmesine dayanamazdım.
Gitmeden önce anlımı öperek elime bir kutu tutuşturdu.Merakla ne olduğuna bakarken üzerinde ki not ise daha da beni meraklandırmıştı.
"Madem ondan hoşlanıyorsun bunu giyin ve bekle çünkü çok mutlu olacaksın."
Ve ardından ise ben bir şey diyemeden kapıyı kapatarak gitti.
Saat 15:00'da bu kıyafetle ilk tanıştığımız yerde seni bekliyor olacağım güzelim
Bir şeyler planlıyor olmalıydı,ya da hamile kalmadığım için yeniden mi şey yapacaktık? Oysa belirtileri 1 hafta da belli olmuyor muydu? Yani şu an hamile de olabilirdim.
O zaman neydi?
Bugün onunla ilk tanışma yıldönümüm olabilir miydi? Aradan o kadar zaman geçmişti ki unutmuştum.
Kesinlikle tam bir gerizekalıydım!
Çocuk ilk tanışmamız adına böyle bir süpriz yapıyordu ama ben anca kös kös oturuyordum.Ne güzel ama tam benlik,odunluk bir hareket!
Peki diyelim ki bugün ilk tanışma yıldönümüz neden bu kadar şaşalı bir kıyafet göndermişti o zaman?
Bir iş vardı ama ne olduğunu bilmiyordum,öğrenecektim nasıl olsa.
Üzerimde nasıl duracağına bakmak için askılıklarından tutarak elbiseyi kaldırdım.
İlk görüşte aşka inanır mısınız? Ben an itibariyle inanıyordum çünkü bu kıyafete aşık olmuştum.
Tanrım! Çok güzel ve asi!
Durmadan üzerime geçirdim.Ne de güzeldi öyle.
Bacak yırtmacı ve renginde ki asil olan mat öyle güzeldi ki gözlerimi alamıyordum.Çok hoşuma gitmişti
Kutudan çıkan yüksek topuklu topukluyu alarak onu da ayağıma geçirdim.Saat 3 olmasına çok vardı fakat ben heyecanlanmıştım.
Makyaj masama doğru ilerleyerek boyun parfümümü sürdüm ardından ise güzel bir makyaj yaptım.Bu elbiseyi ne kadar sevebilirsem o kadar sevmiştim.
Şu an kendimi öyle güzel hissediyordum ki yemin ederim Barbara başta olmak üzere tüm mankenlere taş çıkarırdım.Selana Gomez kimmiş ben varken? Heheyt be
Kıyafeti üzerimden çıkarmadan oturduğum yerde telefonla oynadım. Çıkarırsam giymeye üşenirdim ve makyajım da bozulurdu.
Güzel bir savaş oyunu açarak heyecanımı dindirmeye çalıştım.Ben ne zamandır beri Jimin ile ilgili olan şeylere bu kadar heyecanlanıyordum ki?
Pekala,sakin olmalıyım.Ondan hoşlansaydım onu merak ediyor olurdum.
Merak ediyorum. Ne yaptığını, nereye gittiğini,şu an yanında kimin olduğunu?
Bu heyecanlanmaktan olabilirdi, yani bir sorun yok.Peki ya gideli bir kaç saat olmasına rağmen neden onu özlüyordum?
Kesinlikle ondan hoşlanmıyordum. 7/24 hep ikimiz yan yana olduğumuz için merak ediyordum, bu duyguları kız olan arkadaşlarıma karşı da hissediyordum.
Demem o ki bence ondan hoşlanmıyordum,ona güzel bir eş ve güzel bir anne olabilirdim ama ondan hoşlanamazdım.Yani neden hoşlanayım ki?
Derin bir nefes verdim,bu konuları bile düşünmek stres olmama sebep oluyordu,en iyisi bu konuyu bile düşünmemek.
Evet,evet en iyisi bu.
~
Saatimin son dakikalarıyla birlikte heyecandan yerimde duramıyor her an ayağımda ki topukluyla birlikte düşecekmiş gibi hissediyordum.
İçim içimi yiyordu.
Saat 14:59 idi.
Nefesimi tuttum,bunu neden yaptım bilmiyorum ama yaptım işte. Heyecandan kesinlikle ne yaptığımı bilmiyordum.
Tam saniyeler kala olduğum yerde ki insanlar bir bir gitmeye başladı, etrafta ki ışıklar söndü.
Bu da mı sürprizin bir parçasıydı yoksa?
Tamam,sakin kalmalıyım
Heyecanlanmamalıyım,
heyecanlanmamalıyım!Ve karanlığın ortasında tek bir ışık yandı.Kırmızı loş bir ışıktı
Bir adam orada duruyor diz çöküyordu,bir ihtimal Jimin olma ihtimali?
Oraya doğru ilerledim.Ancak etrafta bir kadının tiz sesi yankılandı
"Sen kimsin!"
BÖLÜM SONU...
Sizce ne oluyo?
Hadi bakem gelsin teoriler ayol hdkwjdwkje
Bir sonraki bölümde görüşürük <3
Sizleri seviyorum ♡