Her zamanki gibi sabah Taehyung dağınık bir şekilde homurdanarak merdivenlerden iniyordu, aklında sadece neden bu kadar erken kalkmak zorunda olduğu vardı. Tabi karşısında Jungkook'u görene kadar..
Jungkook'u görür görmez ikisininde gözleri büyümüştü, Jungkook Taehyung'u gözleriyle süzüyor, Taehyung'da sadece Jungkook'un yüzüne bakıyordu. Taehyung yavaşça arkasını dönüp giderken Jungkook elinin birini başının arkasına koyup hemen konuşmaya başladı "annen seni hazır bir şekilde aşağı inmeni söyledi" Taehyung Jungkook'a dönmeye cesaret edemeyerek gözlerini sıkıca kapatarak başını salladı "tamam, teşekkür ederim" odaya girip kapıyı kapattı ve elini çok hızlı atan kalbine koydu, direkt üzerine baktı ve iç geçirdi 'neden onun karşısına boxerla çıkmak zorundaydım' Taehyung söylenerek giyinmeye başladı.
Taehyung giyinip aşağı inince Jungkook'un ailesine selam verdi, aileside nazikçe karşılık verdi. Sabah erkenden eve gelmelerinin nedenini düşünürken Jungkook'un ona bakıp gülümsemesiyle o da hafif gülümsedi, o aynı bir tavşana benziyordu o an istemsizce o ısırmak istemişti, annesi bu sıcak gülümsemeleri görüp gülümseyerek konuştu "kahvaltı hazır, oturalım isterseniz?" Herkes onaylayarak masaya oturduktan sonra yemeklerini yemeye başladılar.
Yemekten sonra herkes toparlanıp salona geçerken aileler yine Jungkook ve Taehyung'u odaya göndermenin bir yolunu bulup onları odaya gönderdi, bu sefer Nini'nin onlarla gitmesine izin vermemişlerdi. Odaya girdiklerinde Jungkook odaya göz gezdirdi, yatağa oturup etrafa saçılan kokunun ne olduğunu çözmeye çalışıyordu Taehyung'a döndü "bu koku ney?" Taehyung kaşlarını çattı "beğenmiyorsan çık" Jungkook kıkırdamaya başladı "beğenmediğimi kim söyledi?" Taehyung duraksamadan direkt hızla cevap verdi "sen!" Jungkook gülümsedi ve Taehyung'un yüzüne doğru uzanıp saçlarını karıştırdı "sadece kokunun ne olduğunu sormuştum?" Taehyung dudaklarını ağzının içine aldı ve kısa süre sonra dudaklarını araladı "öyle sorunca beğenmedin sandım, çilek kokusu" Jungkook kaşlarını kaldırıp parmağını şıplattı "tabi yaa, bu kokuyu almayalı uzun süre olmuştu" Taehyung saçlarını kulağının arkasına sıkıştırmaya çalışırken Jungkook'un yanına oturup ona baktı sorarcasına "neden ki?" Jungkook biraz bekledi ve devam etti "babaannem böyle kokardı.." Taehyung korkarcasına tekrar soru sordu "o, o-ona bir şey mi oldu? Yüzün düştü sanki?" Jungkook zorca yutkunup baş yöne baktı "O öldü" Taehyung gözlerini büyüttü ve kekelemeye başladı "b-ben özür dilerim, bilmiyordum" Jungkook aklındaki düşüncelerle sinirli bir şekilde Taehyung'a döndü "önce soruyorsun, sonra da özür mü diliyorsun? Çok fazla konuşuyorsun" Taehyung korkar bir yüz ifadesi ile Jungkook'u dinlerken yavaşça yana kaçmıştı, söylediklerine karşılık hiç bir cevap verememişti.
Bir süre sonra Jungkook Taehyung'a döndü "özür dilerim" Taehyung demek istediği şeyi sadece aklından geçirebilmişti 'önce bağırıp çağırıyorsun, sonra özür diliyorsun..' Taehyung bu sözü ona hatırlatacaktı, ama şimdi değil. Taehyung iç çekip cevap verdi "sorun değil, alıştım" Jungkook kaşlarını çattı şaşkın bir ifade ile "alıştım derken?" Taehyung burukça gülümsedi "uzun konu, boşver" Jungkook ona bakıp ellerini Taehyung'un yanaklarına koydu "biz yakında evleneceğiz, benden bir şey saklamana veya benden utanmana artık gerek yok ve hep seni dinleyeceğim ben tamam mı? Tabi anlatman içinde seni zorlamayacağım" Taehyung bu sözlerden sonra boğazı düğümlenmişti ama ağlamak istemiyordu.
Taehyung anlatmaya karar verince gözlerini yavaşça kapatarak başını salladı "anlatacağım, pek de önemli bir şey değil ama, şey.. ben eskiden hep etek falan giyerdim, hatta makyaj bile yapardım ama çok hafif, gerçekten.. sadece parlatıcı ve göz kalemi... tabi büyüdükten sonra izin vermemeye başladılar, hep bağırdılar, artık böyle kıyafetler giymem gerektiğini söylediler. Özelliklede sizin yanınızdayken" jungkook hafifçe gülümseyip Taehyung'un saçlarını okşadı geriye doğru "kıyamam ama şu tipede bir bakın, tamam bu konuyu ben hallederim. Annem ve babam bana izin verir, yani bizim yanımızda etek giyebilirsin" Jungkook kıkırdarken Taehyung telaşla başını iki yana salladı "olmaz olmaz, gerek yok" Taehyung sesini kısarak devam etti "hem utanırım ben.." Jungkook küçükce kahkaha atıp Tae'nin kızaran yanaklarını okşadı "etek giydiğini söylerken utanmıyorsun ama etek giyince mi utanacaksın? Hem bak sana allıkda yakışıyormuş" Taehyung kaşlarını çatıp Jungkook'un koluna vurdu yavaşça "dalga geçmesene" Jungkook başını sallayıp gülümsemeye devam etti "bir gün seni etekle görmek istiyorum ama" Taehyung küçükce kıkırdayarak başını salladı "utanmadığım bir gün giyeceğim" bir süre beraber konuşmaya devam ettiler.
Nini onları çağırmak için kapıya üç kere tıklayıp içeri girdi "Jungkook hyungie!! Annem seni çağırıyor" ikiside içeri giren Nini'ye döndü, Jungkook başını sallayıp elini Taehyung'un bacağına koydu "gidelim hm?" Taehyung başını salladı ve Jungkook ile birlikte ayağa kalktılar, aşağı inip ailelerine baktılar. Aileleri düğünle alakalı konuşmalarını bitirince Jungkook ve Taehyung'un gelmesiyle ayağa kalktılar, yine evlerine dağılacakları için bu sefer Taehyung Jungkook'a el salladı, Jungkook bu tatlı hareketle gülümseyip el sallayarak karşılık verdi ve ayrıldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗙𝗼𝗿 𝗠𝗲 //𝗧𝗮𝗲𝗸𝗼𝗼𝗸 [Tamamlandı]
Ficción General~~~~~ ‼‼SMUT VAR‼‼ (bdsm) ~~~~~ "bebeğinizi ilerde, bizim küçük oğlumuzla evlendireceksiniz" Seme; Kook Uke fem; Tae