Düşündüklerim beynimi kemirip sürekli beni sıkıyor rahat nefes almamı engelliyordu hayatım hep karman çorman olmuştu sürekli bir kargaşanın için de oradan buraya sürükleniyordum doğduğumdan beri bu hep böyleydi silahlar,çatışmalar,yapılan pislik işler ve babam Seyid Sayar belki de hayatımın böyle olmasının mimarıydı babam, gün geçtikçe beni de kendine benzetmiş o pislik işlerine alet etmişti ben babamın kızıydım hiç istemediğim kişinin beni hiç istemediğim şekilde eğitmesiyle büyüdüm annem 2 sene önce ölmüştü,öldürülmüştü babamı bir kere odasında çok ünlü bir iş adamıyla bunun planlı bir şey olduğunu açık açık konuşurlarken duymuştum ve annemin ölümünün 1 hafta sonrasın da eve bir kargo gelmişti ,bana, içinde annemin ölümüne dair olan birçok şey vardı annemin nasıl öldürüldüğünün,katilinin kimler olduğunu,nerede,ne zaman öldürüldüğüne dair her şey vardı ve ben annemin katilleriyle aynı evde yaşıyordum. Hayır babam değildi ama babamın en güvendiği adamlarından bir tanesi de bu cinayete ortaktı ama onun başında ki adamı hala bulamamıştım gelen videolar da sadece cinayetin ortakları ve küçük ayrıntılar vardı babamın bana gelen kargolardan haberi yoktu her sorduğunda alışverişlerimden gelen kargolar diye geveliyordum ne kadar inanıyordu orası muamma tabi. Bana gelecek olursak ben Müjde Sayar küçüklüğüm de yaşadığım olaylar beni olgunlaştırmış daha güçlü biri yapmıştı dışa yansıttığım o güçlü kızın içinde kopan fırtınaları sadece ben ve içimde ki o küçük kız biliyordu evet güçlüydüm ve evet Seyid Sayar'ın kızı olmak bunu gerektirirdi ama ben hiçbir zaman Seyid Sayar'ın kızı olmak istememiştim. Hiçbir zaman.
İçeri giren rüzgar düz beyaz tül perdemi içeri doğru savuşturuyor biraz nefes alabilmeme yardımcı oluyordu rüzgarı severdim tenimde dolaşmasını,saçlarımı uçurtmasını,ruhumu okşaması belki de bana iyi gelen tek şeydi. Sonun da gözlerimi pencereden çekip aynada ki görüntüme baktım dış görünüşüme her zaman önem verirdim kaşıma,gözüme,dudağıma,fiziğime bunlar da benim için önemliydi kendimi güzel bulduğum da mutlu oluyordum ve evet bunu sadece kendim için,kendi mutluluğum için yapıyordum günün sonunda aynada ki kız bana göz kırpıyorsa bu benim için yeterdi başkalarını her zaman umursayan bir insan değildim kendim ne istersem onun dikine giderdim çünkü bu yaşıma kadar başkalarını dinlemek beni yıpratmıştı ruhumu benden söküp almıştı.Yeni manikürden çıkmış uzun tırnaklarımla dudak parlatıcımı alıp dolgun dudaklarıma yedirmeye başladım omuzlarıma kadar inen dalgalı siyah saçlarımı elimle arkaya doğru attım kavisli siyah kaşlara,büyük badem kahverenginin en koyu olan tonu gözlere,dolgun kıpkırmızı dudaklara ,yapılı buruna ve oldukça gür uzun siyah kirpiklere sahiptim babama benziyordum, açıkçası seviyordum böyle görünmeyi dışarıdan bakıldığında çoğu kızın böyle olmak istediğine emindim. Ağzımdan sesli bir nefes vererek ayağa kalktım üstüm de siyah crop top altım da mavi yüksek bel mom jean vardı ayakkabı olarakta siyah bantlı yüksek topuk ayakkabılarımı giymiştim havanın rüzgarlı olduğunu bildiğim için de üstüme beyaz bir blazer ceket giyerek nihayet odadan çıkmıştım. Büyük bir eve sahiptik evde babamla ikimizin haricin de Songül Abla bir de babamın adamları vardı Songül Ablayla yaklaşık 10 yıldır bizimle çalışıyordu onu bir çalışan değil de aileden biri olarak görüyorduk artık annemin öldüğü zaman bana en çok desteği verendi Songül Abla en çok zoruma giden de bana o desteği verecek olan kişinin babam değil de evdeki bir çalışan olmasıydı işte o zamandan beri Songül Abla benim için çalışandan daha çok bir baba belki bir anne bile olmuştu ve babamın adamları gece gündüz evin etrafında babamın korumalığını yapıyorlardı babam benim de bir korumaya ihtiyacım olduğunu,dışarıda çok fazla tehlike olabileceğini söylemişti ama ben kendimi koruyabileceğimi kesin bir dille söylemiş bu teklifini reddetmiştim çünkü bana annemin katilinin ortaklarından olan Emreyi vereceğinden adım gibi emindim çünkü Emre babamın en güvendiği adamıydı ne yapmış etmiş babamın gözüne girmişti şimdi ise hedefinin ben olduğuna da davranışlarından emin olmuştum bu koruma zırvalığının çıkmasının sebebi de Emreydi çünkü emindi bir adam düşünün etrafında onca tehlike var ve elinde sadece değer verdiği bir tanecik kızı kalmıştı bu adam kızını korumak için en güvendiği adamımı verirdi yoksa kıytırık hiçbir işi doğru düzgün yapamayan adamımı verirdi Emre zeki miydi yoksa daha beni tanımamış mıydı orasını bilemem ama başında ki adamın daha benden haberi olmadığı kesindi çünkü Emre'nin bu isteğinin bana olan ilgisinden kaynaklı olduğuna emindim. Ben düşüncelerimle boğuşurken sonunda merdivenin son basamağını da inmiştim kafamı kaldırdığım da karşım da bana gülümseyerek bakan bir adet Sami Abi bulmuştum Songül Ablanın kocasıydı Sami Abi buraya ikisi birlikte gelmiştiler iş aradıklarını ve her türlü işi yapacaklarını söylemiştiler babam Sami Abi ye korumalık teklif ettiğin de ben hemen olaya el atmıştım ve ona bahçe işleriyle ilgilenmesi gerektiğini söylemiştim çünkü yaşlıydı ve babamın işlerini yapacak kadar iyi ve temiz kalpli bir insandı onu böyle bir tehlikeye atmaya izin veremezdim "Günaydın Müjde kızım ben bahçede ki çiçeklerin bakımını yaptım ama koparılacak otlarda vardı babanıza söyledim gerek olmadığını söyledim bir de sana sormak istedim kızım ne yapayım?" Sami Abi gil böyleydiler babama karşı hep mesafeliler dir ama ben ve anneme karşı her zaman daha ılımlı yaklaşmışlardır "Yorgun değilsen yapabilirsin Sami Abi istersen başka zaman da yapabilirsin sen nasıl istersen yani o bahçe senin istediğini yapabilirsin" diyerek hafif bir şekil de gülümsedim ve Sami Abinin bir şey demesine fırsat vermede topuklu ayakkabılarımın yaptığı yankı sesiyle salonu doğru yürüdüm.