16.BÖYLE DE GÜZELSİN

21 6 0
                                    

İYİ OKUMALAR♥️

Okula girmek için merdivenleri çıkacağım sırada başımın dönmesiyle dengemi kaybettim. Tekrar merdivenleri çıkmaya yeltendiğimde gözüm karardı. Merdivenlerin korkuluğundan tutmak için kolumu uzattığımda dizlerimin üzerine düştüm.
Etrafta "Azra" diye bağırışlar duyuyordum. Yanıma Mahir ve Çağla geldi. "iyi misin?" gibi şeyler söylediler. Konuşmaya halim yoktu.

Sanki bütün gücüm çekilmişti.

***

Bir anda havalandım. Zorla gözlerimi açtığımda Mahirin kollarındaydım. İster istemez ellerimi boynuna doladım.

"Nereye götürüyorsun?" Dedim. Sesim çok kısık çıkmıştı. İyi değildim.

"Revire götürüyorum güzelim." Dedi.

Beni sedyeye yatırdığında yarı uyuyor. Yarı uyanıktım. Doktor

"Neyi var?" Dediğinde Mahir

"Bir anda dengesini kaybetti." Dedi.

Saçımın okşanmasıyla gözlerimi açtım. Çağla "iyi misin Canım" dedi.

Kafamı salladım. Mahir doktorla konuştuktan sonra yanıma geldi ve oturdu. Elimi tutmaya yeltendiğinde elimi çektim. Kafamı ters yöne çevirdim. Ne kadar yanımda olmasını istesemde "yalnız kalmak istiyorum." Dedim.

"Peki. Ben kapının önündeyim birşey istersen çağırabilirsin." Dedi Çağla.

Mahirde "Bende kapının önündeyim. Doktor kendini iyi hissedene kadar yatmanı söyledi." Dedi ve çıktılar.

Neredeyse 1 saattir yatıyordum. Dersleri aksatmamak için kalktım. Üzerimi düzeltip. Saçımı yukarıdan bağladım.

Odadan çıktığımda Mahir duvara yaslanmış yere bakıyordu. Beni görmesiyle toparlandı. Çağla yanıma geldi.

Endişeyle "Neden kalktın Azra. Birşey mi oldu?" Dedi.

"Hayır hayır. İyiyim. Birşey de olmadı. Artık sınıfa gidelim." Dedim. Çağla kafasıyla onayladı. Mahire baktığımda hala gözlerinde pişmanlık vardı. İstemesemde biraz soğuk davranabilirdim. Revirden çıktık.

Dersler bitince antrenmanlar için soyunma odasına gittik. Üzerimizi değiştirip spor salonuna gittik. Antrenmanlara başlayacağımız sıra hoca çağırdı. Yanına gittiğimde

"Azra iyi değilmişsin kendini fazla yorma ve spor salonundan bir yere ayrılma." Dedi.

"Ama hocam-" diyeceğim sırada sözümü kesti.

"Ne aması Azra maçlar yaklaşıyor dinlen ki maçlar da sağlam ol. En iyi oyunculardansın. Sen ne kadar oynamak istesende ben istemiyorum." Dedi ve uzaklaştı.

Kesin bunu da Mahir söylemişti.
Tribünlere oturdum. Burada boş boş oturmak çok sıkıcıydı. Neredeyse yarım saattir oturuyordum. Daha fazla dayanamadım.

Basketbol sahasına girdim. Mahir tam topu potaya atacağı sırada havada yakaladım. Yanına yaklaştığımda

"Anlaman için daha kaç kere söyleyeceğim bana karışmamanı?" Dedim. Mahir gülerek

"Ne kadar söylersen söyle ben anlamak istemezsem anlatamazsın." Dedi. Topu yere vurdum. "Beyinsiz" diyerek sahadan çıkacağım sırada bileğimden yakaladı. Kendine çevirdiğinde burun burunaydık.

"Ne dedin sen?" Dedi. Off duymaz diye düşünmüştüm.

Tek kaşımı kaldırarak "Anlasaydın?" Dedim. Arkamı dönüp gideceğim sırada tekrar kendine döndürdü. Sırtımı voleybol filesine yasladı.

Etrafta baktığımda antrenmanlara ara verilmişti. Salonda çok öğrenci yoktu. Bu yüzden az da olsa rahattım.

"Ne dedin Azra? Söyle" Dedi.

"Söylemiyorum." Dedim.

"Öyle mi? Peki o zaman. Sen istedin." Dedi.

Yaklaştı. Yaklaştı. Yaklaştı.

Birşey söylesem dudaklarımız birbirine değecekti. Daha fazla dayanamadım. Gözlerimi yumdum. Dudağımın kenarından öptü. Bir süre gözlerim kapalı durdum.

"Aç artık gözlerini."

Kafamı yere eğdim ve tek elimle gözlerimi kapattım.

"Git buradan. Yoksa gözlerimi açmam." Dedim. Kahkaha attı.

"Gitmiyorum. Açmazsan açma. Öyle sahanın ortasında dur." dedi.

"Offf. Mahir. Git işte."

"Gitmeyeceğim. Dur sen. Hem böyle de güzelsin."

Dediği şeyle gözlerimi açtım. Bana güzelsin demişti.
Sırıtarak bakıyordu. Gözlerimi açmam için oyun oynatmıştı benimle. Aptal!!

Sinirli bir bakış attığımda hala gülüyordu. Tribünlere gidip oturduğumda, Mahir de yanıma oturdu.

"Bari hocaya pek tadı yok çok zor hareketler yaptırmayın falan deseydin. Burda otur otur canım sıkılıyor."

"Sabret bir saat kaldı." Dedi. Ofladım.

Kolunu oturduğum koltuğun sırt kısmına koydu. Saçlarımın uçlarıyla oynamaya başladı.

Aklıma babam geldi. Mahirin saçlarımla oynamasına o zaman izin vermiyordum. Evet. Ama şimdi izin veriyorum. Kesin şu an da babamın adamları tarafından izleniyorum. Ama umrumda değil. Bana güvenseydi sınıfıma kadar adam tutmazdı.

Antrenmanlar başladı ama Mahir hala yanımda oturuyordu. Ona döndüğümde beni izlediğini gördüm. Bir süre birbirimize baktık.

"Antrenmanlar başladı, gitsene."

"Hayır" dedi.

"Neden?"

"Canım istemiyor."

"İyi" dedim ve önüme döndüm.

"Senin yerinde başka kızlar olsaydı yanlarında oturmam için can atarlardı-"

"Ben o başka kızlardan değilim, can da atmam." Dedim ve ayağa kalktım.

Arkamdan "hocanın spor salonundan çıkma dediğini unuttun herhalde." Dedi. Pislik herşeydende haberi oluyor. Aldırış etmeden yoluma devam ettim.

Bileğimdeki eli hissetmemle Mahiri gördüm. Spor salonunun ortasında bileğimden tutuyordu. Beraber yan yana yürüyorduk. Herkes antrenmanı bırakıp bize bakmaya başladı. Kulağıma eğildiği ve

"Bu anın tadını çıkar." Dedi.

Bendis ve Eresbos Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin