İlk aşk

3 1 0
                                    

Soğuk bir perşembe sabahıydı, saat sabahın 6'sıydı ve Filiz okula gidiyordu. Bir lise 2. sınıf öğrencisine göre hayatı fazla düz olmakla beraber, bu durumdan şikayetçi de değildi. Tabii ara sıra yalnızım diye yakınıyordu... Filizin tek bir arkadaşı vardı. "Buse". Kendisi ile kafası çok uyuyordu. Aynı müzikleri dinler, aynı yemekleri yerler, et ve tırnak gibiydiler. Buse sosyal biri olsa da Filiz öyle değildi. "Keşke senin kadar sosyal olabilsem..." Derdi hep. Ama bunun asla olmayacağını bilirdi. Her ne kadar Buse kendisine "Çok da zor değil aslında." Dese de bu onun için zordu. Utanıyor, ellerini birbirine doluyordu. Bazen terlediği bile olurdu. Bir gün okulun kantinine çıktıklarında tam en sevdiği bisküviden bir tane alıp ağzına atıcakken onu gördü. Yeşil gözlü, hafiften esmer, uzun saçlı 1.81 boyunda, hafif kaslı bir çocuk. Vurulmuştu. Bir yandan bisküvisini yiyor, bir yandan onunla ilgili olmayacak hayaller kuruyordu. Bisküvisini bitirince hayal dünyasından normal dünyaya geçiş yaptı ve Buse'ye "Aşık oldum." Dedi iç çekerek. Buse hemen şaşırmış bir yüz ifadesi takınarak "Sen mi?" Diye sordu. "Evet..." Dedi. Ardından tanıyıp tanımadığını sordu ona. Tabii ki sosyal biri olduğundan evet cevabını duymak şaşırtıcı olmadı. Adının "Kerem" olduğunu farketti.

Son ders bittikten sonra ruhunu tarih hocasına teslim etmiş bir hal ile eve döndü. Yorgun ve açtı. Eve gelip yemeğini yedi, duşunu aldı ve uzandı. Tavan ile konuşmaya başladı "Ne oldu bana böyle? Ben şuana kadar hiç birini sevmedim ki? Ne yapacağım, ne yapabilirim? " Diye sorular soruyordu tavana. Aslında yaptığı kendi kendine konuşmaktan başka bir şey de değildi. Sonra "Unutmam gerek... Ben birini sevip de ona bunu söyleyemem ki..." Diye ekledi. Evet bu ilkti... İlk kez birinin bakışlarında kayboluyor, ilk kez birini bu kadar düşünüyordu. Normalde olsa 2 saate unuturdu.

Aradan zaman geçti ama ona olan sevgisi büyüyordu. Her gün onu düşünüyordu. Rüyalarında bile görüyordu. Bir gün kar yağıyordu, ve Filiz yine okul yolundaydı. Yerden bir kartopu alıp havaya fırlatmak istedi. Yaptı da... Bilin bakalım kimin kafasına geldi. Keremin... Yüreği ölüm döşeğindeymiş gibi çarpıyor, bacakları titriyor ve ona bakıp duruyordu... Sadece bakıyordu. Dalmıştı gözleri. Donan gözlerinin önüne birden o geldi. Gülerek suratına bir kartopu fırlattı. Filiz kendine geldi birden. "Hey, ben bu kadar sert atmamıştım." dedi Kerem güldü "Beraber yürümek ister misin?" dedi. Filiz içinde oluşan bir sevinç patlaması ile "Olur tabii." dedi. Sohbet etmeye başladılar. Filiz'e yakın oturuyormuş meğer. Sonunda okula geldiler ve "Görüşürüz, tanıştığıma memnun oldum." Diyerek sınıflara dağıldılar. Filiz bunu Buseye anlatmak için can atıyordu.

KullanılmışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin