13 - Breakfast / Back to the past

3.1K 326 419
                                    

Şey, öhm...

Bu bölüm bazı haltlar yemiş olabilirm🤭

Yazarınız Zeyleris, iyi okumalar diler Efendim:)

~~~~~~~~~~~~~~~

Hissettiğim ter ve sıcaklık hissiyle, üzerimdeki yorganı tekmeleyip üstümden atarak uyandım. Gözlerimi açmadan tekrar uykuya dalmaya çalışsam da, uykusunu almış vücudumun bunu reddedişiyle uyumaktan şişmiş gözlerimi hafifçe araladım. Karşımda Taehyung'un sıcak boynu vardı. Burnum ve alnım boynuna dayalıydı. Hafifçe kıpırdanıp etrafıma bakınmaya çalıştığımda, başım haricinde bir yerimi kıpırdatamamıştım çünkü Taehyung'un kolları kılıcını tutan bir asker edasıyla belimi sarıyor, bacakları bacaklarımı birer kafes gibi içlerine hapsediyordu. Başımı biraz geri çekip yüzüne bakmaya çalıştığımda, gözlerinin hâlâ kapalı olduğunu gördüm. Uyuyor gibi gözüküyordu. Dudakları hafif aralık, benimkinin aksine şişlik olmayan gözleri kapalıydı. Esmer teni yüzüne çarpan sabah güneşinin altında öyle pürüzsüz duruyordu ki, gerçek bir porselen bebek gibiydi ve bu kadar mükemmel olması aslında korkutucuydu da.

Susadığımı hissederek yanından kalkmak için hareketlendim ve kolunu üstümden çekmeyi denedim. Bileğinden tutarak havaya kaldırmaya çalıştım ama sanki kol değil de elli kiloluk kaya gibiydi, yerinden bir santim bile oynamamıştı. Tekrar, bu kez az öncekinin aksine daha çok güç uygulayarak kaldırmayı denedim ancak yine başaramamıştım, üstelik kolum da ağrımıştı. Oflayarak kolunu bıraktığımda, birden hareket etti ve zaten yakın olduğum bedenine beni daha çok çekerek resmen kendine yapıştırdı. Büyümüş gözlerimle dönüp ona baktığımda gözleri yarı aralık kaşları hafif çatıktı.

"Ne yapıyorsun?"

"Kalkmaya çalışıyorum, asıl sen ne yapıyorsun? Bıraksana beni,"

Kaşlarının çatıklığı giderken ne bir cevap vermiş, ne de hareket etmişti. Bir süre öylece yüzüme baktı. Dalıp gitmiş gibiydi. "Taehyung?"

Çıplak bacağımda elini hissettiğimde yerimde sıçradım. Gözlerim büyürken geriye çekilip kollarının arasından çıkmak için çırpınmaya başladım.

"N-ne yapıyorsun? Bırak beni!"

"Sakin ol, bluzun açılmış, bacaklarını kapatmaya çalışıyorum."

Üstümdeki bluzu çekiştirdiğini hissettiğimde rahatlayarak durdum. Ancak düzeltiğini düşünüp elini çekmesini beklerken, elini bacaklarımda gezdirmeye devam ediyordu.

"Neden üstünü açtın? Bacakların buz gibi olmuş, üşümüşsün."

Yerinde hafifçe doğrulup ben daha ne olduğunu anlamadan, tekmeleyerek üstümden attığım yorganı belime kadar tekrar örttü.

"Uyurken açmışım, terlemiştim."

Terlediğimi söylediğimde gözleri saçlarıma ilişti ve eliyle gözüme gelen tutamları tutup geriye ve kulaklarımın arkasına yatırdı. Tekrar yüzümü incelemeye başladığında nefes almaktan dahi çekinerek kıpırdamadan durdum. Bir süre sonra iç çekerek gözlerime baktı.

"Çok güzelsin. Nasıl bu kadar güzel olabilirsin aklım almıyor. Melek güzelliği dedikleri şey sen olmalısın. Melekler seni görse güzelliğini onlar bile kıskanır meleğim."

Belimdeki ellerinden birini yanağıma çıkartıp okşamaya başladığında, hâlâ yaptıklarına ya da söylediklerine bir tepki veremiyordum. Normalde onu ittirmem, terslemem ve yanından kalkıp gitmem gerekirdi. Ancak ben bunların hiçbirini yapmıyor, yapamıyor ve beni korkutan yanı, içten içe yapmak da istemiyordum.

Vampire Delta - Taekook |Omegaverse|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin