Zombiler ve kaçış 👣

46 15 54
                                    

"Buradan nasıl çıkacağız? Bir fikrin var mı çok bilmiş erkek avcısı?!"

"Taehyung, inan bana bir çıkış bulursam sana olan nefretimden sana asla yardım etmem. Şimdi sus ve bu zombilerden kurtulmak adına birşeyler düşün"

Geceliğin duyduğumuz sesler yüzünden ikimizde uyanmıştık, seslerin geldiği yere gittiğimiz de ise bir kukla görmüştük. Ah, birde yerde kanlar içinde yatan seulgi. Taehyung ile hemen kaçmaya başlamıştık. Ormanın içinde koşarken unuttuğumuz birşey vardı, bir ormandan çıkmak yerine içine doğru gitmişti. Tabi en sonunda bizi karşılayan zombiler olmuştu. İşin kötüsü, onu buraya ben sürüklemiştim. Şuan da nasıl çıktığımızı hatırlamadığım bir ağacın tepesindeydik.

Zombilerden birkaç tanesi yukarı çıkıyor, sonra bizim tekmelerimiz ile yeri boyluyordu.
Burada ya çürüyerek ölecektik ya da zombiler tarafından yenilerek. İlk seçenek daha cazip gelmişti.

"Bence burada çürüyüp gidelim"

"Benim daha iyi bir fikrim var"

"Ne-"

Lafım ayağımdan, aşağı doğru çekilmem ile durmuştu. Hayır...
Zombilerin üstünden kaydıraktaymış gibi kayarak aşağı indim. Tabi ki beni ısırmalarına izin vermeden, ayağa kalktım ve sanki yolu çok biliyormuş gibi onlara en uzak kalan yere doğru koşmaya başladım. Şuan taehyung'u düşünemezdim. Abimin intikamı için yaşamam lazımdı. Eğer yanılmıyorsam az ilerde bir şelale ve onun arkasında bir mağara olması lazımdı.

Bileğimin dönmesi ile yere çakılmam bir oldu. Hayır, olamazdı. Ayağımın acısı yokmuşcasına koşmaya devam ediyordum ama istemsizce yavaşlıyordum. Ancak ileride gördüğüm şelale ile hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım. Canım o kadar acıyordu ki, gözyaşlarımdan yolu zor seçiyordum
Aynı zamanda aklımda taehyung vardı.
İyi miydi?zombiler onu zombi yapmış mıydı?fikri neydi? Ve...beni merak ediyor muydu?

Son sorum saçmaydı, beni merak etmezdi. O bir şeytandı. Hatta onların başı diyebilirdik. Bunlara rağmen on da bu özellik nasıl vardı?
İşte bu sorunun cevabını seulgi ile baya bir düşünmüştük ancak bir sonuca varmamıştık...tahminlerimiz dışında.
Taehyung eğer şeytanların başı ya da
Direk onun çocuğuydu. Aklımıza başka bir neden gelmiyordu. Olamazdı zaten.
Ancak ben, saçma şeyleri bile bu tahminlere tercih ederdim.

Suyu umursamadan hızlıca mağaraya giriş yaptım. Zombiler buraya gelemezlerdi. Çünkü rosé, bu suyu geçmeye çalıştığım da gölge olmuştu.
Gölgeler, bu sudan geçemezdi. Yani ben Şuan da güvendeydim aynı zaman da bunla kalmayıp, gitmemiz gereken yeni evrenin kapısındaydım. Ama yanlız...
Onu bırakamazdım, en azından şuan da olmazdı. O bana lazımdı.

Duvarlar pembe peri tozu ile kaplıydı, bunları üstümde ki örtü benzeri şeye sürersem bir nevi görünmezlik pelerini yapmış falan oluyordum.
Evet, bu fikri yapmaya koyuldum.
Nerde olduğunu ise rosé ile öğrenecektim. Buraları en iyi o biliyordu. Kısa bir sürede biten pelerin boyama işi  ile gülümsedim ve üstümü kapattım. Tam dışarı çıkacaktım ki bir anda önümde beliren kukla ile bir çığlık attım. Bunları hiç sevmiyorum.

Tam bana doğru saldırı yapacakken, yerdeki taşı ona doğru attım.
Bana birkaç saniye bile olsa zaman kazandırmıştı. Hızlı adımlar ile az ilerde ki çakı benzeri taşı aldım. İpi kessem çok iyi olurdu. Tam arkamı döndüğüm sırada karşımda beliren kukla ile bir çığlık ile düştüm. Demek burada ölücektim...
Tabi bir klişe yaşandı falan taehyung kurtardı, hayır. Ani bir hareketle ipi kestim ve kendi canımı kurtardım.

Gelen rosé bana şaşkın bakışlar atarken ona direk sorumu sordum.

"Taehyung nerede?"

"Galiba biraz geciktim"

Arkadan saçlarını karıştıran bir taehyung geldiğine göz devirdim ve rosé'ye baktım.

"Buldum..."

"Tamam, ben kaçar"

Dediği gibi kayboldu. Sonra bir çığlık.

"Jennie elim kayboldu!!!"

Elimi anlıma vurdum, bu mu şeytan olucaktı? Kimi kandırıyorum, bu bir bebek.....


⚜️CONTROL⚜️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin