kitap bitsin diye öylesine bi bölüm

501 24 68
                                    

öncelikle bilgilendirme:

ben bu kitabı 2019 yazında(?) yazmaya başladım. lgs yüzünden de ara verdim, allah lgs den razı olsun ki bırakmışım, ilk yazmaya başladığımda nedensizce çok malca davranıyodum, zaten bu yüzden arkadaş çevrem de dardı, 8e geçtiğimde lgs stresi sayesinde biraz daha olgunlaştım, eskiden şımarıkça davranıyodum, artık öyle değilim, umarım beni anlarsınız. sırf bitmiş olsun diye yazacağım bu bölümü.


hikayeye geçelim.



1 ay önce:

eve gelen Bakugo ailesi, dinlenmeye başlamıştır ve hep beraber yatakta birbirlerine sarılmışlardır. çok mutlulardır. ancak birden deprem olmaya başlar. klasik japonya depremlerinden biri, binalar sağlam tabi yıkılmıyo kolayca. ama bir sorun var ki bir süre sonra depremin anlaşılmayan bir şekilde 12 nin üzerine çıktığı görülüyo. ve aniden kesiliyor. bu şekilde 5 dakika aralıklarla 1 dakikalığına ani 12 şiddetinde deprem oluyo. bu durumda en salak biri bile bir villainin yaptığını  anlayabilir ve evet bir villain bunu yapıyordu. evde sadako ile kalan eijirou sadakoyu korumak için yerin altında olan bodruma götürür. orda erzak bulunmaktadır. rahatça 1 yıl yetecek kadar. katsuki ise villaini  bulmaya gitmeye hazırlanıyodur o sırada.

katsuki: sadakoya çok iyi bak eijirou. sakın öleyim deme, aynısı senin için de geçerli sadako. ölmek yok!

eijirou: onu koruyacağımdan emin olabilirsin. zaten bu bodruma girmek bile çok zor. girebilen olursa bile ben olduğum sürece bir sıkıntı yok. sonuçta pro heroyuz burda. seni çok seviyorum katsuki sana da ölmek yasak ona göre!

katsuki: ölmek konusunda emin değilim her şey olabilir ecel gelirse yapçak bir şey yok ama tabiki ölmemeye çalışacağım! sen ve sadako için!

eijirou: teşekkür ederim...

katsuki: ney için?

eijirou: beni sevdiğin için...

katsuki: teşekkür etmene gerek yoktu. zaten her gün sevginle teşekkür etmiş oluyorsun bana... tanrıya emanet olun.

sadako: lütfen ölme baba... eijirou babamı yeterince kaybettim. seni de kaybetmek istemiyorum!!

katsuki: ben elimden geleni yapacağım zaten sadako. gel seni bi öpeyim, belki son kez yapmış olacağım...

sadako: öyle deme baba!!

--katsuki sadakoyu kucağına alır ve yanağına büyük bir öpücük bırakır. tam bu sırada olayı fırsat bile eijirou anı kalsın diye fotoğraflarını çeker. 

katsuki: hey, haber vermeliydin!

eijirou: ehehe, beni de öpeceksin değil mi katsuki?

katsuki: gelirsen yanıma, evet.

--eijirou yanına gelir ve eijirouya birazcık uzun bir şekilde dudağından öper. sonra topluca fotoğraf çekinirler. katsuki işi fazla uzattıklarını fark eder depremin gelmesiyle beraber.

katsuki: fazla uzattık bu işi, ben gidiyorum. görüşmek üzere! (belki de sonsuza kadar elveda)

eijirou: dünyayı kurtarıp öyle geri gel!

sadako: evet! kahraman babam benim! ölmeyeceğine söz ver!!!!

--katsuki başını olumlu anlamda salladıktan sonra sadakoyu yere bırakıp ikisine de kısa bir gülümseme verip olay yerini bulmak için yola çıkar...


şimdiki zaman:

haberler: bir ay önce dünyayı kurtaran katsuki bakugo'nun ölü cesedi az önce bulundu! mariana çukurunun derinlerinde bir kayalığa geçmiş bedeni, araştırma yapan bir sualtı ekipi tarafından tesadüf eseri bulundu.......

sadako: baba... katsuki babam niye sözünde durmadı...

eijirou: o kendini ben, sen ve diğer 7 milyar insan için feda etti, bu yüzden sözünde durmadı, bence dünyayı kurtarmış olması dileyebileceği en büyük özürdü.

sadako: peki ben, dünyanın en ünlü 2 pro herosunun çocuğu olduğum için şanslı mıyım yoksa 8 yaşında babamı kaybettiğim için şanssız mıyım?

eijirou: bu şimdi dert edebileceğin bir sorun değil sadako. babanın cesedinin gömülmesi için işlem başlatmam gerek. (bu işler nasıl yürüyor bilmiyorum kafadan atıyorum şu an kb) seni kyouka teyzenin yanına bırakacağım, denki amcan sana ne derse yapma tamam mı? kyouka teyzenin de sözünden çıkma sakın.

sadako: bu uyarıyı 5 milyon kere duydum zaten baba. söylemene gerek yoktu...

eijirou: üstünü giyin de hemen bırakayım seni.

sadako: tamam...

--sadako ve eijirou giyinirler. Eiji tam sadakoyu teslim edip gidecekken sadako ağlamaya başlar. bunun hayra alamet olmadığı bellidir, çünkü ne zaman ağlasa birisi ölmektedir, onun mutasyonlu özgünlüğü vardır, insanların ölümünü ağlayarak belli etmektedir, tabi bu sadece alnına baktığı insanlarda geçerlidir, katsuki 1 ay önce göreve giderken de onun alnına baktıktan sonra ağlamaya başlamıştı...

eijirou: benim alnımda mı sadako...

sadako: hayır! *burnunu çeker* arkadan geçen bir adamın.

eijirou: insanı korkudan öldürürsün sen.

-- bunu dedikten sonra alına bir öpücük kondurup  gider. ancak sadako yalan söylemiştir. o sırada eijirounun alnına bakmıştır.. ve bu yalanı eijirou da anlamıştır. fakat denki her zamanki gibi inanıp geçmiştir. yalan atmasının sebebi ise insanların onun öldüğü zamanı anlamaması için falandır.

1 hafta sonra:

-- sadakoyu kaminariler evlatlık almıştır çünkü eijirou da katsuki de ölmüştür.bir gün önce cenazelerine gitmişlerdir. 8 yaşındaki zavallı sadako depresyona girmiştir... üstelik 2 gün sonra doğum günü vardır ve 9 yaşına girecektir. 

kyoka: hey, küçük melek, yine mi çikolata yiyosun... bu 10. nutella kavanozu hadi ama...

sadako: ....

denki: hey, ben geldim! 5 kavanoz nutella daha aldım.

kyoka: peki ekmek aldın mı?

denki: ..... şey açıklayabiliri-

kyoka: hemen!

denki: tamam.








Hikayeyi böyle saçma salak bi yerde bitircem çünkü öyle ne bilm.

hepinize iyi günler dilerim...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 03, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

💞Kirishima ve Bakugou💞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin