Buzdan Ruh● Prolog

1.7K 183 90
                                    

Gecenin geç saatlerinde, soğuk kasım rüzgarı ortalığı velveleye verirken, iki katlı köşkün içinde küçük bir sessizlik hüküm sürüyordu. Elektrikler kesilmişti, iki genç, karanlık odanın içinde sessizce oturuyor ve rüzgarın bahçedeki ağaçların yapraklarını titretmesini dinliyorlardı. Gökyüzünde tek bir yıldız yoktu o gece, ayın pencereden içeri düşen loş ışığı oturdukları odayı aydınlatan tek etkendi. Az önce hem anatomi ödevini bitirmeye çalışıp, hem de televizyondan dizisini izlemeyi aynı anda yapmaya çalışan genç kız elektriklerin gitmesi yüzünden hüsrana uğramıştı. Sessizlik sıkmıştı canını, elindeki kalemi sızlanarak sehpanın üzerindeki kitabının arasına koyduktan sonra koltukta oturan arkadaşına döndü.

"Çağatay," dedi sesini masum bir hale getirmek isteyerek. Genç adamın, tamamen daldığını ve pür dikkat pencereden dışarısını izlediğini görünce suratını küçük bir çocuk gibi buruşturup dikkatini çekmek için parmaklarını gözünün önünde bir kaç kez şaklattı. "Çağatay?"

Adamın kulakları tutulmuştu sanki, bir anlık bu evde, bu kızla nasıl yaşadığını düşünmeye başlamıştı. Beş yıldır aynı çatının altında yaşıyorlardı ve ikisi de hayatın en kötü yüzünü görmüş, bir sürü zorluğa karşı göğüs germek zorunda kalmışlardı. Birbirlerini bulmaları tamamen bir tesadüfe dayanmıştı, iki kimsesiz, aynı evde yaşamaya karar vermiş ve zamanla buna alışabilmişlerdi. Yine de, bu beş yıl içerisinde ikisi arasında hiçbir ilişki söz konusu olmamıştı, birbirlerine değer veriyorlardı evet, ama hiçbir zaman o gözle bakmamışlardı. Yine de Çağatay, bu kızın azmine içten içe hayranlık besliyordu. Bu genç kız, ailesinin onu koparmaya çalıştığı hayallerine öyle bir tutunmuş, tırnaklarını öyle bir geçirmişti ki, kimse hırsının önüne geçememişti. Babasının onu sürüklediği karanlıktan kurtulmuştu ve şu an tam da olmak istediği yerdeydi. Hayal ettiği yerde. İşte bunun olması, Çağatay'ın soyutlaşmış kalbine küçücük bile olsa mutluluk kırıntıları serpmişti.

"Çağatay?!"

"Ne?" Kızın sesini tekrar duyunca başının arkasını koltuğa yaslamış ve gözlerini yorgunca kırpıştırmıştı. Uykusu geldiği takdirde uyumamak en nefret ettiği özelliklerinden biriydi onun, sırf bu yüzden geceleri uykuya dalabilmek için saatlerce beklemesi gerekiyordu. Çocukluğundan beri psikolojik sorunları vardı ve okul döneminde yaşadığı korkunç olaylardan sonra her şeyin üzerine bu uykusuzluk problemi de eklenmişti. Yorgun göz kapaklarını yukarı kaldırarak gözlerini kanepede oturan kıza çevirdiğinde tek düşünebildiği şey bu işkencenin çabuk bitmesiydi.

"Benim uykum yok, elektrikler de gitti, sahile mi insek?" diye kız cıvıl cıvıl konuşunca bir anlığına Çağatay'ın gözleri parlamıştı. Evleri deniz kenarına fazla uzak sayılmazdı, on beş dakikalık bir yürüyüş sonrası kolayca oraya varabiliyorlardı. Her ne kadar kasım ayında olsalar bile, havalar düşündükleri kadar soğuk geçmiyor ve geceleri deniz kenarında dolaşmak onlara büyük bir zevk veriyordu. Ve bu geziden sonra Çağatay'ın daha rahat uykuya dalabileceği fikri hiç düşünmeden kabul etmesine neden olmuştu.

Başını ağır ağır, olumlu anlamda salladıktan sonra kızın neşeyle el çırpmasını izledi ve koltuktan ayağa kalktı. Yönünü bulabilmek için telefonunu açmak ve ışığını kullanmak zorunda kalmıştı, iki üşengeç elektrikler uzun süredir kesilmesine rağmen mum yakmamışlardı. Birinci katın merdivenlerini dikkatle indikten sonra küçük köpeğini bulmak için karanlıkta ıslık çalmaya başladı, eğer deniz kenarına gidilecekse mutlaka köpeğin de gelmesi şart olmuştu artık. Köpeğine aşırı bağlıydı Çağatay. Sincap adını verdiği köpeği, annesinin o'na on yedinci yaş gününde hediye ettiği Lexi isimli köpeğin yavrusuydu. Lexi o zamanlar daha küçücüktü ama o günden Çağatay onunla haddinden fazla ilgilenmiş ve iyice büyümesine, kilo almasına neden olmuştu. Yıllar geçmişti artık, Lexi yaşlandığı ve hasta olduğu için Çağatay onunla sürekli ilgilenemiyordu ve her ne kadar istemese de onu en yakın arkadaşına vermek zorunda kalmıştı. Onun yerine tüm köpek sevgisini Sincap'a vermişti.

Buzdan Ruh.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin