306 Numaralı Oda

982 52 28
                                    

Ben hasta bir insanım bunu biliyorum. Normal biri benim yaptıklarımı
nasıl yapabilir? Sanki içimde başka biri var gibiydi.”

-Albert de Salvo-

Korku fon müziğiyle okumanız rica edilir. Film tadı veriyor.

Arabadan indiğimde karşımda duran okula baktım. Hemen bitişiğinde ise artık yeni evim olan yetimhaneye.

Bu görüntü beni şaşırtmıştı. Gayet hoş ve sakin bir havası vardı. Rengarenk duvarlara ve kocaman yem yeşil bir bahçeye sahipti. İçim biraz da olsa rahatlamıştı.

'' Al şu valizlerini de git artık. ''

Babamın iç burkan cümlesiyle gülümsedim. En azından babamdan ve o iğrenç karısından kurtuluyordum.

Beni hiç bir zaman sevmemişti. Annemin ölümüne sebep olduğumu düşünüyordu. Annem beni doğururken ölmüştü. Babam bana asla kızıymış gibi davranmamıştı.

Ve artık yeni evlendiği karısı da beni istemeyince beni göndermeye bahane bulmuş ve yetimhaneye getirmişti.

Burada sadece 1 sene kalacaktım. 18'ime bastığım an siktir olup gidecektim.

'' Aval aval durma da defol git artık. ''

Ona alaycı bir şekilde gülümsedim. Valizlerimi alıp bakışlarımı babama odakladım. ''Bir daha görüşmemek üzere.'' diyerek okula doğru ilerledim.

Arkamı döndüğüm de beni hiç umursamamış arabasına binip gitmişti. Artık alışmıştım. Gram umrumda değildi.

Yetimhanenin kapısına geldiğim de derin bir nefes aldım. Burayla ilgili içime düşen tek şüphe internette asla adının geçmemesiydi. Babamın yol üzerinde bulduğu saçma sapan bir yerdi.

Yetimhaneye bağlı olan okul hemen bitişiğimizdeydi. Aynı şekilde böyle bir okul olduğunu da daha yeni öğreniyordum. İnternet üzerinde ne yetimhaneyle ilgili ne de okulla ilgili her hangi bir şey yoktu.

Kapı birden açıldığında korkuyla çığlık attım. Refleks olarak geriye çekilmiştim.

''Korkma tatlım. Biz de seni bekliyorduk. Hoş geldin.'' diyerek bana otuz iki diş gülümseyen kadına baktım.

Beline uzanan kahverengi saçları, ürpertici derece açık mavi olan gözleri ve gayet güzel bir fiziği vardı.

''Merhaba. Şey ben..''

Cümlemi tamamlamamama izin vermeden kolumdan tutup beni içeri çeken kadına şaşkınlıkla baktım.

Yetimhanenin içine girdiğim de geçirdiğim ufak çaplı şok kadının söylediği cümleleri duymama engel oldu.

Sim siyah duvarları, duvarlara asılmış korkunç portreler ve odaların eski tahta dolapları ağzımın açık kalmasına sebep olmuştu.

''Anladın mı tatlım?''

Gülümseyerek bana bakan kadının dediklerinin son cümlesini duyduğum da yetimhaneyi incelemeyi durdurdum.

'' Neyi? ''

'' 306 Numaralı odada kalacağını ve ders programını almak için benim yanıma geleceğini. ''

Kafamla onu onaylarken müdürün o olduğunu anlamıştım bile. Kadın yanımdan ayrılırken ben etrafa bakınıyordum sadece.

Elimde ki valizi ortada bırakarak duvarda ki dikkatimi çeken tabloya ilerledim.

İki tane kadın vardı. Birisi kan kızılı saçlara sahipti ve çok masum duruyordu. Yanında ki ise az önce ki kadın.. Yani müdürümüzdü. Gençlik fotoğrafıydı bu.

Yetimhane (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin