Of herzaman ki gibi berbat bir Pazartesi sabahıydı. Sustum ve "Haftasonu ne kadar çabuk geçti." diye mırıldanmadan edemedim ki o işte o anda karşımda duran annem "Kitabın kapağı açılmadı." deyince dank etti içimden kendime küfürler savuruyordum. Sınıfta ki plotonik aşkım olan Efeye rezil olacaktım üstümü giymeden fırlayıp kitabı açmam bir oldu. Tabi şu ses anne derler ya işte onun sesi yankılandı. "Aferin kızım aferin çok başarılı bir öğrencisin yavrum kızım şimdi mi? Aklına geldi." ve terlik sabah sabah çok iyi geliyor bana vallahi ya neyse ki terlikten sıyrılıp odama geçip he Kitabı'da aldım. Kitaba birşeyler zırvaladım,ve Allah' öğretmen kontrol etmesin diye dua ederek üstümü giydim. Tabi ne giydiğimi söylemiceğim çünkü okul elbiselerimi giyip annemi görmeyeyim diye köşeden kıyıdan yürüyor ve "Jale" diye mırıldanıyor ortalığı kolaçan ederken arkamda kim olsun ve tabi ki Jale "Kızım ne içiyon sen sabah sabah" diye bağırdım biranda ki kapı sesiyle irkildim. Ve kapıda sevgili kuzenlerim(!) ve amcam daha ne olsun. Hemen fırlayıp saçlarımı tararken "Ay of " diye çığırıyordum. Bir yandan montumu giyordum yani en azından çalışıyordum. Annem " kızım sen salak mısın? Hadi in aşağıya offf sizle mi uğraşayım yoksa birbirine giren odalarımı toplıyım." diyordu. Doğru biraz pis bir kızım ya tamam yalan yok baya pis bir kızım kabul aşağıya indiğimde "Lanet olsun." diye bağırdım. Neden mi? Bence çok açık amcam ve bendeki kısa etek vav işte o an ve amcam "kızım sen hiç üşümüyor musun bide çekmişin baban kızmıyor mu? Senin ha?" Susup dinledim mecbur. Ve okul çok şükür kapıda konuşan Kızlardan Buse, Beyza ,İrem ve niceleri bana "Selam" demişti. Bende selam verdim. Çakdırmayın kızların hepsi beni tanıyor ama ben hiç sıfır annem haklı salak bir kızım ya tamam hem pis hem salak oooo daha neler neler yavaş yavaş öğrencezzz derken kendi kendime kapıda Efe duruyordu ve o heyecanla yerimden zıpladım hemen "Efe" diye bağırdım. Geldi yanıma ve "Bende seni arıyordum." dedi. Ne mutluyum hemde ne derken. "Neden be? hangi dağda kurt öldü. " diye homurdandım. Ve o güzel ses ama ne güzel neyse derken bana sordu. "Hani varya senin en yakın arkadaşın Buse varya?" dedi. "Evet hadi ya" keşke bu kadar acele etmeseydim ve ŞOK ŞOK ŞOK aha"Bana onu ayarlsana" deyine ben önce bembeyaz oldum ve "NE?"diye bağırdım. "Duydun işte ne zamandır açılamıyorum kıza" deyince ben "İnsan alıştırır mal mısın? Çocuğum" tabiki cevap gecikir mi? "Hadi biliyorum beklemezdin yani bilmiyorum etkilendim bir anda bende anladım." Yani çaktırmamaya çalışsamda gözlerim doldu ya offf şansıma sıçıyım ne suçum var Allahım yüzüme gül bi kere neyse ayrıntıları anlattı. Salak ben yaptım bu işi ve sonrada bizim sınıfın kısalarıdan biri yanıma yaklaşıp dur ya ismini söyleyicem ismi Ahmet
Fahrettin valla ismi kadar boyu uzsa çoçuğa tavana bakar gibi bakcazzz şöyle söyledi tam net "Senden 1 değil 2kişi hoşlanıyor bence o sağın peşinden koşma"ben ise dinlemezken "Hoşlanıyor iyimisin? Sen yavrucuğum." deyince bana 'kızım malsın' bakışları atıyordu. Susup kulaklığımı takıp Murat BOZ ' Özledim şarkısıyla oyalandım. Sonra ise "Bir değil iki iki" daha önce sevilmemiş bir kız olarak gurur duydum oysa ki orta gurur duyulacak bir durum yokdu ki...