İYİ OKUMALAR♥️
(M.Medya/Azranın kıyafeti)Bileğimdeki eli hissetmemle Mahiri gördüm. Spor salonunun ortasında bileğimden tutuyordu. Beraber yan yana yürüyorduk. Herkes antrenmanı bırakıp bize bakmaya başladı. Kulağıma eğildiği ve
"Bu anın tadını çıkar." Dedi.
***
"Bu anın tadını çıkar." Dedi. Aptal! Bileğimi çekmeye çalıştım. Ama izin vermedi.
Tribünlere gelene kadar bileğimi bırakmadı.Geldiğimizde oturduk.
"Herkesin nasıl baktığını gördün değil mi?"
"Yine kızlar bileklerinden tutmana can atmışlardır. Ama sen onlara daha fazlasını verirsin. Pardon." Diyerek karşılık verdim. Bana baktığını hissettim. Ona döndüğümde
"Neden kızlarla öpüşmeme bu kadar takılıyorsun?" Dedi.
"Hahh bir kere öpüşmene değil kızların sana karşılık vermelerine takılıyorum. Ne buluyorlar sende anlamıyorum. Birde senin öpüşmene takılamam. Sen alışmışsın artık sürtüklerle öpüşmeye. Yani kendini beğenmiş biri olarak tipsiz kızlarla öpüşmen hiç senlik değil. Bilesin." Dedim ve önüme döndüm.
"Yaa öylemi bende birşey bulamıyorsun. Bulamıyor olsan öpmeme izin vermezdin şebek."
"Ne bir kere ona öpmek denmez. Hem şebek değilim."
"Öpmek denir. Şebeksin. Bitti."
"Denmez. Değilim. Bitti."
"Azra hala uzatırsan daha kötüsünü yaparım hemde uygulamalı. İstemezsin herhalde." Dedi.
"Pislik" dedim ve önüme döndüm. Güldü.
Aklıma gelen şeyle tekrar ona döndüm. Karşıya bakıyordu.
"Sor."dedi ve bana döndü. Ona birşey söyleyeceğimi anlayabilirdi. Ama soru soracağımı nasıl anlamış olabilir?
"Soru soracağımı nasıl anladın?" Dediğimde gülerek bilmiyorum anlamında kaşlarını kaldırdı.
"Peki. Ama canım istedi falan deme. Doğru düzgün cevap ver." Dediğimde gülerek
"Sen sor hele orasını sonra düşünürüz."
"Mahir."
"Tamam tamam hadi sor." Dediğinde
"Neden.. sana.. aptal dememe kızmıyorsun?" Dedim. Bu soruyu sahilde otururkende sormuştum o zaman canım öyle istiyor demişti. Ama bu sefer diyemeyecekti. Çünkü tamam dedi.
"Bu muydu?" Dedi. Ne yani?
"Merak ediyorum." Dedim.
"Daha önce sordun ve canım öyle istiyor dedim."
"Evet. Ama bu sefer diyemezsin. Çünkü tamam dedin."
"Neden bu kadar merak ediyorsun?" Dediğinde sabrım taştı.
"Mahir cevap ver artık!! Sen bana değil ben sana soru soruyorum." Dedim. İlk başlarda sesim biraz yüksek çıkmış olabilir.
"Tamam. Sakin ol."
"Hadi."
"Tamam Azra. Kızmıyorum çünkü hoşuma gidiyor. Tamam mı? Anladın mı?" Dedi. Nasıl yani ona aptal demem hoşuna mı gidiyordu.
Büyük bir kahkaha attım.
Mahir "gülme" dedi. Ama o öyle dedikçe daha çok gülesim geliyordu.
Gülerek "Sana aptal demem hoşuna mı gidiyor?" Dedim. Bu sırada hoca düdüğünü çalmasıyla Mahir bileğimden tutarak kaldırdı. Hala gülüyordum.
"Hadi hadi antrenmanlar bitti. Azra gülme artık. Git üzerini değiştir." Dedi ve soyunma odasına itti.
Üzerimizi değiştirip dışarı çıktık. Çağlaya Mahirle konuştuklarımızı anlattığımda
"Seni öptü müüü?" Dedi. Bu kadar şeyin arasından sadece buna mı takılmıştı gerçekten.
"Sessiz ol! Öpmedi. Yani öptü de kenarından öptü." Dedim.
"Öpmüş işte. Ee şimdi?"
"Ne şimdisi?"
"Şimdi ne olacak? İntikam işi?"
"Bilmiyorum. Kafam çok karışık." Dedim. Arabaya geldiğimizde Mahir arabasına biniyordu. Gülerek
"Yarın görüşürüz Aptal." Dedim.
"Ne zaman görüşeceğimiz belli olmaz Bendis." Dedi ve arabasına bindi.
Ne demek istemişti?Eve geldiğimizde babam
"Azra benimle gel!" Dedi ve salondan bahçeye çıktı. Yanına gittim.
"Bak kızım sana güvenmiyor değilim sadece sizin için endişeleniyorum. Sınıfına kadar adam tutmadım. Bundan emin olabilirsin. Ama lütfen kötü birşey yapma. Ben sizin iyiliğinizi düşünüyorum.
Mahirden intikam almanı istemiyorum. Çünkü oda sana zarar veriyor. Baksana Çağlayı kaçırdı. Şu son zamanlar aranız iyi biliyorum. Lütfen başka birşey yapma. Senin için korkuyorum.""Baba bana Mahiri savunma. Evet son zamanlar aramız iyi. Ama bu çok uzun sürmeyecek."
"Azra."
"Baba benden ne istersen iste ama intikam işini unutmamı isteme. Sen bana güvenmiyorsun. Güveniyor olsan Mahirin bana yapacakları için korkmazdın."
"Hayır Azra. Sen benim kızımsın. Sana tabikide güveniyorum. Sen güçlüsün. Herşeyin üstesinden gelirsin. Bunda hiç şüphem yok-"
"E o zaman."
"Peki. Azra. Peki. İstediğini yap. Her zaman arkandayım." Ne!!
"Haa bu arada akşam yemeğine çizimlerini gerçeğe dönüştüren firmanın sahibi ve ailesi davetli. Seninle tanışmak istiyor." Ne!!
"Baba sen ne diyorsun"
"Hadi hadi git hazırlan"
Babamın yanaklarından öptüm ve koşarak yukarı çıktım. Odaya girdiğimde Çağla hazırlanmıştı bile.
Küçük bir duşun ardından üzerime haki yeşili sweatshirts altımada koyu gri eteğimi giydim. (Multi medyada var) Saçımı kuruttum ve düzleştirdim. Hafif bir makyaj yaptım. Son kez kendime bakıp aşağı indim. Herkes hazırdı. Siyah spor ayakkabılarımı giydim. Salona geçtim. Tam oturacağım sırada kapı çaldı.
Ailecek kapının önünde durduğumuzda yıllardır bizimle beraber çalışan Hediye abla kapıyı açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bendis ve Eresbos
Novela JuvenilBENDİS VE ERESBOS ( AY VE KARANLIK ) Azra küçüklük arkadaşının katili olan Mahiri ilk gördüğünde işlerin buraya geleceğini düşünmemişti ondan etkilenmişti ama intikam almalıydı... İntikam almakla başlayan savaş bitmek bilmiyordu. AZRA & MAHİR NOT: S...