Shifting // Ron Weasley

2

Telefonuma bildirim geldiğinde gözlerimi izlediğim Harry Potter filminden çektim ve telefonuma yan gözlerle bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştım.

En yakın arkadaşımdan bir mesaj olduğunu görünce gözlerimi devirdim, kim bilir nasıl bir saçmalık atmıştı. Yediğim cipsten yağlı parmaklarımı çıkarıp telefonu açmaya çalıştım fakat parmak izimi tanımlamamıştı. Başımı arkaya atıp derin nefes aldıktan sonra oturuş şeklimi düzeltip ellerimi sildim.

Sonunda aptal telefona girince attığı videoya baktım. Gerçeklik değiştirmeyle alakalı bir videoydu. Bu ne sikim demekti böyle. Attığı videoya girdiğimde istediğimiz gerçekliğe giderken kullanmamız gereken methodları ve gidebilmek için kağıda yazmamız gerekenleri anlatıyordu. Yarısında sıkılıp videoyu kapattım internette hep böyle şeyler moda olup duruyordu geçen ayda manifestlemek modaydı.

Yıllardır Harry Potter filmlerinde ki Ron'a takıntım için atmıştı arkadaşım bunu. Hala hafif yağlı parmaklarımı hızlıca ekranda gezdirdim. 'Hey Ron'a o kadar da takıntılı değilim, böyle bir şey yapmayacağım. Hem senin uygulaman gerek bunu, Jojo gibi animelere takıntılı olan sensin.'

Yazım yanlışlarıyla dolu aptalca bir mesaj attıktan sonra uygulamadan çıkıp, Azkaban Tutsağı'nı izlemeye devam ettim. Ama çoktan tadım kaçmıştı attığı saçma videonun gerçek olabilme ihtimali kafama takılmıştı.

Filmi kapatıp yatağımda ki cips kırıntılarını temizlemeye çalıştım. Elime telefonumu alıp attığı videoyu yeniden izledim, dediğine göre bir kağıda istediğimiz gerçekliği yazıp, biz gittikten sonra burada kalacak klonumuzu ve geri dönme metodunu yazmamız gerektiğini söylüyordu.

Kaybedecek bir şeyim yoktu yanımda ki komidinden bir parça kağıt ve kalem çıkarıp, Hogwartsa gitmek istediğimi ve Ron ile birlikte olduğumu yazdım tabi ki favori shipim Drarry'i de unutmadım. Videoda anlatıldığı gibi yazdıktan sonra kendime bir metod seçtim ve anlatılanı yapmak için yatağıma girdim.

1'den 100'e doğru sayarken henüz 50'de iken ellerim ve ayaklarımda hafif hafif karıncanmalar hissetim. Sayı saymaya devam ettikçe kalbimin hızı da aynı şekilde artıyordu. Gözlerim kapalı olmasına rağmen bembeyaz flaş gibi şeyler görmeye başladığımda korkum en üst safalardaydı. 100'e geldiğimde ise denediğim için kendime lanet ediyordum. Bilincimi kaybetmeden önce duyduğum tek şey İngiliz aksanlı birinin beni uyandırmaya çalışmasıydı.

malım ben