the other side of death×final ▪︎yoonnie

.15.

Yanlış seçimler, yanlış insanlar, yanlış zaman ve bir sürü yanlış. Bazı insanlar kendi kaderlerini seçer bazıları ise ölümünü kendi hazırlardı. Kendi mezarını kazardı ve ardından Tanrı'ya yalvarırdı. Hepimiz sırları, kendimize sakladıklarımız ve ortaya çıkamayan egoların savaşı hepimizin bir şeyi vardı. Ve insanoğlu çoğu zaman aşamadığı problemlerin faturasını kendinden güçsüz gördüğü insanlara keserdi. Neden mi? Kim bilir neden bunu yapmak zorunda olduklarını, sevgisizlik ile büyüyen çoğu insanın etrafına sevgi yaymasını bekleyemezsin. Hatalı anne babalar, sorunlu çocuklar ve o çocukların hayatlarını batırdığı diğer çocuklar. Bu düzen böyleydi.

Yoongi'nin ilgisiz annesi, görmediği babası, görmediği aşk intiharına sebep olan tek 3 sebep değildi. Namjoon görmediği ilgiyi birilerini ezerek arkadaşlarından görmüştü, onu da suçluyamazdınız onun tarafından bakınca. Okulda isminin bilinmesi ve aslında ezilmemek için ezen Lisa'nın sonunu kimse öyle beklemezdi ama intikam insanın ruhuna dolarsa her şey yapılabilirdi. Yoongi'nin yaptığı ne kadar doğru ne kadar yanlış, kim bilir. Belki doğru bulursunuz belki de yanlış ama seçimlerimiz ile düzenlenen kaderimiz size boyun eğer siz kaderinize boyun eğmezsiniz.

Bu işleyiş böyledir, Jennie o gün kafeden çok mutlu ayrılmıştı ama sonra ki gün duydukları ve ardından kafetaryada yaptıkları kendi kuyusunu kazmasını sağlamıştı. Herkese karşı baş kaldırabilirdi ve Yoongi'nin yanında durabilirdi ve belki de diğerleri içinde bir adım olurdu bu.

İyilik ve kötülük arasında sıkışmış ruhlar için atılan bu cesaretli adım belki bir şeyleri değiştirebilirdi. Ama olmadı ve şimdi çok sevdiği hayatına kendi son verecekti. Salonda oturmuş son filmini izliyordu, Bir Rüya İçin Ağıt. Kendi seçimleri ile kendi hayatlarını mahfeden 3 genç. Jennie ağlayarak ekrana bakıyordu onun varlığını evin içinde hissediyordu.

Gittikçe delirecek gibi oluyordu, içinde ki huzursuzluğunun anlamını tahmin edebiliyordu. Arkadaşlarını tamamen kaybetmişti. Kucağına düşen bir kağıt ile irkilirken gözlerini kırpıştırdı. Katlanmış kağıtı açtı ve fazla uzun olmayan yazıya dikkatini verdi.

Merhaba Jennie,

Sana bunu ne imkanlar altında yazdığımı tahmin edebiliyorsundur sanırım, açık konuşursak biraz klişe ama bu kağıt elinde olduğunda ben çoktan ölmüş olacağım. Bunu söylemek benim için zor olsa da hak ettiğim bir şeyi yaşıyorum.

Yoongi ile yakın dosttuk, birbirimize çok benziyorduk ve o kadar benziyorduk ki aynı kıza aşık olmuştuk. İşlerin böyle olacağını kim tahmin edebilirdi ki? Onunla çocukluk arkadaşıydım, birlikten çok şey yapmıştık ama şu lanet lise hayatı bizi birbirimizden kopardı ki bu sadece lise'nin değil benim suçumdu. Onu asla bırakmamalıydım, sırf sayılmak için yalaka olmak yerine o ve Taehyung ile her okul çıkışında sizlerle eğlenmeye değil onlar ile ramen yemeye gitmeliydim.

Her şey için fazlası ile geç, Namjoon öldü şimdi ise sanırım Chanyeol ve Rosé ölüyor. Beni en sona bıraktığını biliyorsum ve ölümümünde acı olacağını ama sana bir şey söylemek istiyorum yeniden.

Seni seviyorum ve her dâim seveceğim, şimdi ise

"Kaç" Yoongi'nin sesi ile gözlerini kapatırken boynunda ki soğuk nefesi onun gözlerinin dolmasını sağlıyordu. "Ama sen kaçmayınca eğlenceli olmuyor..." Yoongi homurdanarak bir anda Jennie'nin önünde ki masanın üstünde belirdi bir yandan gözlerini açan Jennie ise onunla gözgöze geldi.

"Seni kendime fazla alıştırdım sanırım, biraz korkmalısın Jennie"

Jennie sert bakışlarını onun üzerinde gezdirirken içinde bir öfke parlamıştı. Yoongi ona doğru yaklaştığında ise fazla parlamadan söndü. Jennie artık savaşamayacak kadar yenik düşmüştü. Bir anlamı da yoktu, herkes gitmişti daha fazla nefes almanın bir anlamı yoktu. Gördükleri ve yaşadıklarından sonra daha fazla nasıl hayata tutunabilirdi ki? Elleri ile yüzünü kapatırken kendini geriye doğru yasladı. Bağırarak ağlamak istiyordu, Yoongi ise bunu duymak istiyordu. Yoongi başını yana doğru yatırırken dudaklarını büzerek ona baktı.