Küçük Hesaplar | Changlix ✓

27. Çünkü Felix bana ait

Önündeki ağır olmayan koktelyden bir yudum alıp masadaki iş arkadaşına gülümseyerek bakmaya devam etti Changbin. 

Mekana geleli on dakika kadar olmuştu. Açık alanda beyaz masalar ara ara koyulmuş, sahne olarak hazırlanmış pistin hemen önünde duruyordu. Aydınlatma tamamen direklere yerleştirilen ışıklarla gerçekleştirilmişti. Changbin'in tahmin ettiğinin aksine anne ve babasının villasından başka bir yer değildi burası. Hem bahçenin hem de evin büyüklüğünden dolayı kimsenin bulunduğu ortamdan rahatsız olduğu söylenemezdi. Herkes gayet rahat görünüyordu.

Siyah saçlı gözlerini etrafta gezdirdi. Bay ve Bayan Seo diğer masalardaki insanlarla teker teker sohbet edip samimi bir ortam yaratmaya çalışırken Changbin'in yaptığı da onlardan farklı değildi. Sadece Felix'i görmek istiyordu ama o da olmamıştı. Ortalıkta henüz diğer dansçılar da görünmüyordu. Büyük ihtimal hepsi bir yerde toplanmış son gösteri hakkında bir şeyleri tartışıyorlardı.

Daha fazla oyalanmadan gözlerini kapıdan çekip karşısında duran adama döndü.

"Sıkılmıyorsunuz değil mi?"

"Hayır." dedi Dylan. DX'in tek varisi oydu. Tıpkı Changbin gibi, şirketin yönetmiyle uğraşıyordu. Bay ve Bayan Wang'ın oğluydu. Oldukça güzel bir yüzü ve koyu kahve saçları vardı. Changbin kadar yapılı olmasa da boyu uzun olduğu için pek de eksik gibi görünmüyordu. Dudağındaki piercing ve üzerine özel dikilmiş gibi oturan kot gömleği ile oldukça yakışıklıydı. Changbin'in ondan pek haz ettiği söylenemezdi. Çevresine olan bakışları ve herkesi süzmesi yüzünden birazdan aynısını Felix'e yapacağı düşüncesi onu sinirlendiriyordu.

"Sadece dansçıları merak ediyorum. Herkesin övdüğü dansçılar sizin şirketinizin bünyesinde."

"Dansçılarımız gerçekten işinde iyidir. Birazdan gelecekler, sabredin lütfen. Ayrıca dansçıları araştırdınız mı merak ediyorum."

Hafifçe gülümsedi Dylan. Başıyla onayladı.

"Elbette. Biz araştırmadan iş yapmayız."

"Öyleyse dansını sevdiğiniz ve tanışmak istediğiniz dansçılar vardır."

Bir nevi ağzını arıyordu ve bunu yaptığının farkında bile değildi.

"İki tane var evet. San ve Felix. Zaten ikisi de ön plana en çok çıkan dansçılardan diye biliyorum."

"Öyleler." dedi Changbin. Anlaşılan bu akşam tahmin ettiğinden daha olaylı geçecekti. "Felix'le aramız gerçekten iyidir."

"Öyle mi? Belki bana da bir güzellik yapar numarasını verir. Çok çekici gerçekten."

Changbin onun ciddi bir şekilde dalga geçip geçmediğini anlamaya çalışırken Dylan'ın oldukça ciddi duran yüz ifadesine karşı yumruklarını sıktı. Hayır, sakin kalacaktı.

İstemese de gülümsemeye devam etti.

"Çekicidir evet ama ilgilendiği birisi var diye biliyorum."

"Olsun, en azından tanışırız. Rahatsız olmayacaksa benim için sorun yok."

"Rahatsız olur. Herkesle arkadaş olmayı sevmez o."

Başıyla onayladı Dylan. Felix'le tanışmaktan vazgeçmiş değildi. Cevap vermedi.

Changbin hâlâ sinirini bastıramamışken ses sistemine konuşup herkesin dikkatini piste çıkan dansçılara toplarken Felix'i görmesiyle düşünceleri Dylan'dan uzaklaştı.

Sarı saçları yandan ayrılmış üzerine  bazı kısımları transparan siyah bir gömlek giymişti. Altındaki deri pantolonu bacaklarını sıkı sıkıya sarmış tüm güzelliğiyle çoktan şölen sunmaya başlamıştı. Bu kadar güzel olmak zorunda değildi.