Cry 😢

887 140 91
                                    

Magnus'un sehpaya bıraktığı yüzüğü de alıp odama gittikten sonra kendi kendime uzun bir süre iç hesaplaşma yaşamıştım.

Sonrasında birden kapı açıldı ve içeriye Jace giriş yaptı. Ona baktığımda mutlu bir yüz görmüştüm.

"Kardeşin artık resmi olarak nişanlı, haberin olsun. Clary teklifimi kabul etti."

"Tebrikler. Senin adına sevindim."

"Sen ne yaptın? Magnus kabul etti mi?"

Bir süre boşluğa bakıp sonra yüzümü tekrar ona çevirdim.

"Bir sorun mu var Alec?"

"Magnus'u saraydan gönderdim."

"Ne? Ne yaptım dedin sen?"

"Duydun işte, onu görmek istemiyorum." Deyip elimdeki kutuya baktım. "Lütfen bu konu hakkında konuşmayalım."

"Ona evlenme teklifi edecekken birden ne değişti?"

"Boşver Jace, benden sakladığı bazı şeyler olduğunu öğrendim ve bu hoşuma gitmedi."

"Ne saklıyormuş?"

"Konuşmak istemiyorum. Senin adına çok mutluyum, sonunda birimiz gerçekten mutlu olabileceğiz."

Yüzüğü yana bıraktıktan sonra yatağa uzanmıştım.

"Senin kararlarına her zaman saygı duyuyorum Alec ama yine de bu konuyu iyi düşün tamam mı?"

"Düşüneceğim zaten. Ama fikrim olumlu yönde değil daha olumsuz yönde değişecek gibi duruyor."

"Durum o kadar ciddi yani. O zaman şimdiden hepimize geçmiş olsun. Sen böyle dediğin zaman mutlaka bir sıkıntı çıkıyor çünkü."

....

Yarın sabah kahvaltıyı odama istetmiştim. Raphael'i de odama göndermelerini istedikten sonra öylece masada oturmaya başladım.

"Beni istemişsiniz prensim."

"Geç otur karşıma, konuşacağız."

"Dünden beri Magnus'u göremiyorum, nerede olduğunu  biliyor musunuz?"

"Evet, evine döndü. Kalıcı olarak."

"Anlamadım, neden böyle bir şey yaptı ki?"

"O yapmadı, ben böyle olmasını istedim."

Raphael sessiz kaldığında onun önüne bir şeyler uzattım.

"Onun büyücü olduğunu biliyordun değil mi?"

Raphael birkaç saniye bana bakıp sonrasında başını olumlu anlamda salladı.

"Evet biliyordum."

"Güzel, en azından ondan daha dürüstsün."

"Ben cezama razıyım."

"Herhangi bir ceza almayacaksın, bana karşı şu an dürüst oldun. Yalan söylesen sürgün yiyecektin."

Arkama yaslandığım zaman başını önüne eğdi.

"O hiçbir zaman büyü kullanmadı, kullandığını görmedim."

"Kullanmıyor olabilir ama bu gerçeği değiştirmez, benden gerçeği sakladı. Sana bile söylerken benden saklamış olması..."

"Bir gün çok kötü yara almıştı, hekime göster dedim istemedi. İyileşir dedi. O yara normalde iyileşecek bir yara değildi ama dediği gibi iyileşti. Sonrasında bana anlatmak durumunda kalmıştı. Bana da zorunda kaldı anlatmaya."

Should See Me in the CrownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin