21

2.5K 182 7
                                    

Babamın odasına kapıyı tıklamadan pat diye girerken gözlerini devirerek bana baktı.

—Neden her seferinde şu odaya bu şekilde giriyorsun? Diye sordu ayağa kalkarken.

—Neden uygunsuz bir şekilde yakalanmaktan mi korkuyorsun? Diye sordum kolları arasına girerken.

—Içeride bir misafirim olabilir dedi.

—Özür dilerim olur biter. Dedim omuz silkerken.

Jungkook'la el sıkıştıktan sonra ikinci dosyayı özellikle saklıyordum.

—Odaya dalmanın cezası olarak dedi ve kenardaki 3 dosyayı daha önüme itti.

—Bu dosyalarin hepsini inceliyorsun. Ben de o sırada Jungkook'la konuşuyorum. Dedi.

—Ha ben çalışıyorum ve siz konuşuyorsunuz öyle mi? Kesinlikle yaramazlık yapacağım dedim diğer dosyaları da alıp odadan sahte bir sinirle çıkarken.

Asansörün gelmesini beklemeden bir üst kattaki odama çıktım. Bu kat çok fazla kullanılmazdı. Odama girip kapıyı  kilitledim. Jungkook'un anlatması çok zaman almazdı.

Hızlıca en alttaki dosyayı açtım.

Mükemmel uyuşturucu ve silah ticareti zaten bekliyordum. Hatta silah kısmını biliyordum. Ancak bunu yer altı dünyasına kaçak yaptıklarını bilmiyordum. Tehdit edildiklerini sanmiyordum. Ikisi de çok zeki adamlardı. Kendileri bizzat bu işteydi. Beni ilgilendirmezdi. Ancak bunu benim bilmemem ilgilendirirdi.

Telefonumu çıkarttım. Telefon bir kaç çalışta açıldı.

—Bayan Moon?

—Merhaba Yugyeom. Odama gelir misin? Diye sordum.

—Ah zaten sizi görmek istiyordum. Her zaman şirkete gelmiyorsunuz. Hemen geliyorum. Dedi.

—Bekliyorum. Acele edin. Dedim.

Telefonu kapatırken önümdeki bilgisayarı açmıştım.

Kapı tıklatılırken parmaklarımı şıklatmamla kilit açılmıştı. Ardından gelebilirsin diye seslendim.

Içeri Yugyeom girerken selam verdi.

—Kapıyı kilitle ve gel yanıma dedim.

Dediğimi yaparak yanıma geldiğinde ayağa kalktım. Onu koltuğa oturtup omuzlarını patpatladim.

—Şirketin deep kısmına girmeni istiyorum. Malûm bunca zamandır benden sakladığınız ama pek de başarılı olamadığınız yer. Dedim.

—Peki ya girmezsem? Diye sordu.

Üstünden eğilerek çantama uzandım. Içinden silahımı çıkarıp başına dayadım.

—Ölürsün. Dedim rahatlıkla.

—Sen bu işlerden uzak durmalıydın dedi elleri çoktan bilgisayarın klavyesinde gezinmeye başlamıştı.

—Kanım çekiyor belayı ne yapabilirim? Diye sordum.

—Daha önce hiç birini öldürdün mü? Diye sordu.

—Seni öldürüp öldüremeyeceğime göre mi işini hallediceksin? Zaten öğrendiğim bir şey hakkında neden bu kadar mızmızlanıyorsunuz ki? Kimlerle çalıştığınıza bakmam gerekiyor. Dedim.

—Bu şifreyi kıramam. Kırmak için uzun zamana ihtiyacım var dedi.

—Teşekkürler. Sen çıkabilirsin. Ben de o sırada senin bilip ama girmediğin şifreyi gireyim dedim.

Dark Lord ~Jeon Jungkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin