Karşımda gördüğüm manzara ile bir anda yutkundum. Feride Hanımı beklerken karşımda Demiri görmemle küçük bir şaşkınlık geçirdim. Geçirilmeyecek gibi de değildi. Şaşkın bakışlarımı gördüğünde güneş gözlüklerini aşağıya indirip konuşmaya başladı.
Demir: Neyi bekliyorsun ?
Feza: Feride Hanımı
Demir: Onun acil işi çıktığı için şirkete geçti ihaleye biz gidiyoruz
Feza: Ama..
Demir: Geç kalıyoruzNeden bu kadar kaba olmak zorundaydı. Bende çok neşeli bir insan sayılmam kabul ediyorum ama insanları bilerekte kırmam sadece soğuk ve mesafeli. Ayaklarımı sertçe yere vurarak arabaya ilerleyip oturdum. Kapımı kapattığım an Demir'in de gaza basıp bahçe kapısından çıkması bir oldu. Bu adam gerçekten tanıdığım en kaba insandı. İhalenin yapılacağı yere kadar ikimizden de ses çıkmadı. Bir kaç kere gözlerinin bana kaydığını hissettim ama ben direkt bakmamaya özen gösterdim. Zaten hoşlanmadığım bu adamın ağzına bir de malzeme veremezsin. Arabanın ani fren yapması ile ihalenin yapılacağı çiftliğe geldiğimizi anladım ve Demir'den hızlı hamle yapıp aradan inerek içeriye giriş yaptım. Sanırım herkes gelmiş bizim gelmemiz bekleniyordu. Feride Hanım ve benim için yuvarlak masa da ayrılan siyah sandalyelerden birini çekip oturdum. Hemen arkamdan ise Demir gelip son boşluğu doldurdu. Herkesle göz selamı ile görüştükten sonra dosyalar ve sunucular ile ihale başladı.
DEMİR
Bu kızın bu özgüveni de neydi böyle. Yol boyunca yüzüme dahi bakmadı. Araba durduğu gibi sanki nefes alamamışçasına hışımla kendini dışarıya attı. Buna takılmamak gerektiğini düşünüp bende arkasından ilerledim. Zaten burda uzun süre kalmayacaktım. En iyisi Feride Sultanın yanında olup işlerine yardım edip en kısa sürede burdan ayrılmak olmalıydı. İhale masasında bana ayrılan son yere geçip oturdum. Ve herkes ihale için fiyatlandırmalarını yaptı ama böyle bir yer için ihale fiyatları aşırı anlamsız ve Feride Sultan olmadığı içinde insanların Fezaya bakışları çok sertti. Belli ki beni de tanımıyorlardı.
Ahmet Bey: Feza bence Feride Hanım bu ihale ile artık ilgilenmeyi bırakmışken sende uğraşmasan mı?
Feza: Bu ihale ile ilgilenmiyor olsaydık buradada olmazdık
Selim Bey: Ah hadi ama Feza ne zamandır bu resmî toplantılara şöförlerle katılıyoruzBu benden şöför olarak mı bahsetmişti hemde bu üslupla aa yeter ama birilerine kim olduğumu göstermeliyim. Sandalyenin kolundan destek alıp ayağa kalkmak için hamle yapacağım sırada Feza küçük elleriyle tutup yerime yerleşmemi sağladı. Tabi ki bunu bir güç gösterisi ile değil daha çok bir enerji geçişi ile yaptı ve bende tereddüt etmeden arkama yaslandım ve sebebini anlayamadım.
Feza: Selim Bey yanımda gördüğünüz kişi bir şöför değil Feride Hanımın tek erkek torunu ve aynı zamanda Karahanlı'ların tek varisi..
Ahmet Bey: Öylemi üzgünüz daha önce görmediğimiz için bilemedik
Demir: Demekki biraz da burda kalıp size kendimi tanıtmalıyım sanırım meydan burada epeyce boş kalmışa benziyorSandalyemi itip ayağa kalktım sahiden bunlar beni ne sanıyorlardı böyle. Ben Demir Karahanlı'yım ego, güç ve gövde gösterisi hepsi bende fazlası ile mevcuttu. Yurt dışındaki işleri Asu ve Arzu bensiz bir süre idare edebilirlerdi sanırım biraz burda kalıp kendimi bu masaya tanıtmam gerekiyordu. Arabaya yaslanıp bu düşünceler içinde bir sigara yaktım. O sırada içerden önce Feza sonrasında masadaki diğer adamlar çakmaya başladılar. Feza hızla gelip araba daki yerini alırken bende sigaramı atıp şöför koltuğuna geçtim ve hemen çalıştırıp çiftliğin olduğu konumdan uzaklaşmaya başladık. O sırada Fezanın yine konuşmayacağını farkedince ben bişi söylemek zorunda hissettim kendimi.
Demir: O masa da yaptığın da neydi?
Feza: Konuşmamdan mı bahsediyorsun ?
Demir: Ah tabi ki hayır insanlara kendimi ispatlayacağım sıra da kolumu tutmandan bahsediyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtar Beni
RomanceHayatımız sahiden bizim elimizde. Yaşayacaklarımızı, hayatımıza alacağımız insanları biz mi seçiyoruz sahiden. Ya elimizde olmayan başımıza gelen şeyler ? Kalem kimde, defter kimde ? Ben sadece kendim için yaşayacağım. Yere daha sağlam basmak, kimse...