Maran ' ın ben varım demesinden sonra detayları konuşmuştuk. Her şeyi iki gün sonra olacak olan genel toplandı da açıklayacaktık.
Yaptığımız konuşma boyunca Maran gözlerini bir saniye bile benden başka tarafa çevirmemişti. Yüzündeki hafif gülümseme nedensizce beni iyi hissettiriyordu. Oyuna başka insanlar dahil oluyordu ve bu beni umutlandırıyordu. Kazanacaktım.
" O zaman pazartesi görüşürüz Maran. " dedim ayaklanırken.
" Görüşürüz Berçem. "
Ona hafifçe gülümsedim ve arkamı döndüm. Tam gidecektim ki bana seslendi.
" Berçem! "
Ne oldu dercesine başımı salladım.
" Beni hatırlamadın değil mi? "
Kaşlarımı çattım. Onunla daha önce tanışmış mıydım? Hafızamı zorlamaya çalıştım ama Maran adında birini tanıdığımı hatırlayamadım. Beni biriyle karıştırıyordu herhalde.
" Daha önce tanışmış mıydık? "
Gözlerinde bir şeylerin koptuğunu gördüm. Derin bir nefes verirken gülümsedi.
" Ben biriyle karıştırdım seni galiba. Neyse, hoşçakal. "
" Hoşçakal. "
Hızlıca kafeden çıktım. Acaba Mardin ' den kaçmadan önce onunla tanışmış mıydım? Mardin ' de yaşadığım her şeyi unutmam için kendime bir söz vermiştim. Belki de o yüzden unutmuştum.
Yoldan geçen bir taksiyi çevirdim ve dağ evine doğru yol almaya başladım. Kadını çok merak ediyordum, acaba hangi akla hizmet Emir ' e aşık olmuş ve ondan çocuk yapmıştı?
Dağ evine geldiğimde taksinin ücretini ödeyip arabadan indim. Asiye ve Seyit nefes nefese kapıda oturuyorlardı.
" Ne oldu be burada? Ne bu sizin haliniz? "
Seyit söze atladı. " Berçem Hanım bir daha beni bu eve kimse getiremez. Sabahtan beri kafama yemediğim kalmadı. "
Kafasına biraz dikkatli baktığımda kanadığını gördüm.
" Evet Berçem ya. Hayır, kadın güzellikten de anlamıyor ki. Buraya sokana kadar sakat kalıcaktık. " dedi Asiye.
Onların bu haline istemsizce güldüm. Kıkırtılarımı duyunca ikisi de gözlerini bana çevirdi.
" Berçem Hanım komik mi bu? Tabii sizin içerideki kaplandan daha haberiniz olmadığı için. Buyrun kapıyı açayım ben size. " dedi Seyit. Cebinden bir anahtar çıkardı ve evin kapısını açtı.
" Buyrun, sizde yararlanın bu şiddet hattından. Biz sizi burada bekliyoruz. "
Tekrar kıkırdadım ve içeri geçtim. En fazla ne olabilirdi ki?
Salona doğru yürümeye başladım. Etraf bitik haldeydi her yer dağılmıştı. İçerisi sessizdi, bu kadın bir yerde bayılmış olmasın sakın? Bir de hamileydi!
Yüzüme gelen yastık darbesiyle neye uğradığımı şaşırdım. İrkilerek yastığın geldiği yere bakarken elinde bir vazo tutan kadını gördüm.
" Yaklaşma bana! Bu vazoyu kafanda kırarım senin! "
Gözlerimi büyüterek kadına baktım. Ellerimi teslim olur gibi kaldırdım ve konuştum.
" Sakin ol! Sana zarar vermeye gelmedim. "
" Bana zarar vermeyeceksen niye kaçırdın? "
" Orasını söyleyemem ama niyetim ne sana ne bebeğine zarar vermek. Sakın ol ve otur biraz. Hem bebeğinde etkilenmiştir bu durumdan. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgür Kuş ( Güçlü Kadınlar Serisi - I )
ChickLitBazen insan toprağa ölmeden gömülürdü. Üzerine atılan çamurlar kefeni değil ama hayalleri kirletirdi... Özgürlüğüm için doğduğum toprakları terk ettiğimde bir gün geri döneceğimi biliyordum çünkü içimde bir ses en azından annenden helallik almadan ö...