14. Bölüm

228 18 48
                                    

Gülenay'dan:

Kaskatı kesilmiştim. Teknik olarak heyecanla beklediğim bordo bereli eğitmenlerden biri bu gün beni çıplak görmüştü, avm ye gitmiştik ve beraber pilavcıya gitmiştik. Telefonuma kendini bebetom diye kaydetmişti ve ona çemkirmiştim. İyi de neden komutanım olduğunu söylememişti ki?

Bunların hepsi gözümün önünden geçmişti gözlerimi sıkıca yumup sertçe yutkundum gözlerimi geri açtım. Bunu sinirlendiğimde, şok olduğumda kendime gelmek için yapardım. Arkadaşlarım bunu biliyordu. Ne olduğunu anlatmam için Merve bana göz kırptı. Daha sonra anlatırım anlamında elimle işaret yaptım.

Bu gün olanları onlara anlatacaktım daha sonra hiç yaşanmamış gibi yapacaktım. Neden kim olduğunu söylemediğini çok merak etmiştim ama yaşanmamış gibi yapmak daha mantıklı geliyordu.

Hiçbirşey olmamış gibi Eray'a döndüm ve "Merhaba, sizinle tanışmayı çok istiyordum ancak olaylar çıktı  biliyorsunuzdur. Gülenay ben. Tanıştığıma memnun oldum. Bu gün çok yoruldum gidip dinlenmem gerekiyor. Size iyi akşamlar. Sizinde öyle değil mi çocuklar eğitimden çıkmışsınız dinlemeniz gerekiyor. Gidelim hadi bize müsaade." dedim. Bizimkiler anlamış olacaklar ki beni onaylayan mırıltılar çıkardılar.

Bana anlamlandıramadığım bir ifade ile bakıp "Pekala öyleyse Gülenay. Eğitimlerde görüşeceğiz nasıl olsa. İyi akşamlar." dedi Eray. Hanım vb kullanmamıştı. Gerçi niye kullansındı benim eğitmenimdi. Samet Amcaya da selam verip kız yurduna doğru gitmeye başladık.

"Hayırdır ne oldu Gülenay anlatıcaksın biliyorsun değil mi?" dedi Merve merakla.

"Eray komutanı görünce bi gerildin. Tanıyor muydun yoksa önceden" dedi Gaye ise dikkatle beni inceleyerek.

Merve ve Gaye benim vereceğim cevabı merakla bekliyor, Eren kızların beni sorgulamasına bıyık altından gülüyor, Sena ve Uraz ise esniyordu.

"Anlatacağım içeri geçelim. Bu gün tanıştım Erayla. Olaylar acayip saçma gelişti." dedim.

Gaye Merve'ye dönüp, "doğru söylüyor." diyerek beni onayladı.

"Aşk olsun ne zaman yalan söylediğimi gördünüz ben öyle bi insan mıyım?" dememle Eren hayvan gibi kahkahasıyla yeri göğü inletmişti.

Eren'in kahkahasıyla ben Eren'e en kötü bakışlarımdan gönderirken; Merve ve Gaye alttan alttan kıkırdıyor, Uraz ile Sena ise uykulu gözlerle ne olduğunu anlamaya çalışır gibi etraflarında bakıyorlardı. Eren böğürmeseydi pat diye burada uykuya kalabilirlerdi cidden.

Eren beni kendine çekip kolunun altına aldı. Ben miniminnacık olduğumdan bu çoğu kişiyle mümkündü.

Kolunun altına almasıyla "ahhh" diye inledim. Daha yeni taburcu oldurtturmuştum kendimi acıyordu ya hu!

"Ne oldu lan deli?" dedi Eren bana bakarak. Bana arada deli diyordu. Bunu artık normal karşılamaya başlamıştım. Gerçi Eren bana çoğu zaman ismim dışında herşeyi söylüyordu.

"Yaram acıdı vicdansız az yavaş" dedim. Söylediğim şey ile yüzü düştü ve "Özür dilerim" dedi. Beni kendinden ayırdı.

"Hay sikeyim keşke söylemeseydim aq ya. Gerizekalı sen özür dilemezsin ki? Lütfen sana odunluk yakışıyor. Ayrıca beni niye kendinden ayırıyorsun zalım" dedim hafif yakala ve iyice ona sokuldum.

Bir şey söylemeden hafif gülümseyip acıtmamaya çalışarak sarıldı o da bana.

Merve ve Gaye önden gidip benim Erayla bu gün ne yaşamış olabileceğim hakkında düşünüp tahmin yürütüyorlardı. Ben ve Eren sarılarak arkadan geliyorduk. Sena ve Urazse uyuşuk adımlarla arkamızdan geliyorlardı. Cidden nasıl hala uyuya kalmamışlardı şaşkındım.

Bordo SarmAşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin