Alaz duyulan silah sesiyle kapıyı kırarak içeri girdi. Yerde uzanan,kanlar içinde yatan kızı görmesi ile eli ayağı tutmaz oldu. Elleri arasındaki silah yeri boylarken adam hışımla yere çöktü.
Dizleri üzerine çöküp kızın başını dizine yatırdı. Inanmak istemedi ona bir şey olması ihtimalini bile getirmedi aklına.
Baygındı, karnında,kip kırmızı leke..
Yaralanmıştı, ölüyordu,soluyordu çiçeği .Elleri titremeye başladı bir anda adamın.Kızın t-shirtunden akan oluk oluk sıcak kan adamı kendine getirdi.
İnce bedenini kavrayıp belinden tuttu,kızı çabucak kucaklayıp odadan çıkardı. Koşarak kolidora çıktı. Geldiği yöne doğru koşmaya başladı.
Hayır! Lavin'i, sevdiği kadın ölemezdi! Hayatına daha yeni can katmışken canını bırakıp gidemezdi! Kendisini bu dünyada birbaşına bırakıp gidemezdi!
"Dayan çiçeğim,nolur dayan..."
Nabzı yavaşlıyor du kanı çekiliyordu Lavinin. Zihni bulaniyor, duyduğu sesler kayboluyordu.
Zihni tamamen kapanırken, sevdiği adamın çığlıklarını duymaz olmuştu artık.
Bunu o istememişti,ne bir katile aşık olup kandirilmayi ne de tecavüze maruz kalmamak için canına kıymayı. Hiçbirini kendi isteği ile yapmamıştı. Ve işlemediği suçların cezasını ölerek ödeyecekti..
"Gitme..gitme Lavin.."
Diye haykırdı adam. Uzun kolidoru sonlandirip çıktı mekândan. Arabasının arka koltuğuna Lavini uzandirip kapıyı kapattı. Koşarak diğer kapıdan içeri girip kızın başını dizlerine yatırdı.
Şoför son sürat arabayı hastaneye sürerken Alaz Lavinin başını elleri arasına alıp, küçük küçük öpücükler kondurdu.
"Yalvarırım dayan,benim için,bizim için,yalavaririm.."
Lavinin yüzüne yapışan saçları çekip yanağını kavrarken endişeli kömür gözleri Lavinin bedenindeki morluklara, çürüklere,kesiklere kaydı. Bedenindeki morlukları gördüğü an elini yumruk yaptı. Elbet bu yaraların cezasını o piç kurusu olacak adamdan kesecekti. Dokunmaya kıyamadığı hatta bakmaya bile kıyamadığı sevgilisine vuran elleri sikecekti.
Yapacağı işkenceleri sonraya bırakıp parmağını Lavin'ın dudağının üzerine koydu, nefes alıp almadığını kontrol etmek için. Fakat nefes aldığına dair zerre kadar belirti yoktu.
" Ölemezsin! Duydun mu ölemezsin.."
Bitik haldeydi adam. Her zaman lüks içinde yaşayan adamın şu çökmüş, üstü başı dağılmış, sevdiği kadın için virane haldeydi.
" Daha sana yeni kavuşmusken gitmene izin vermem"Diyerek sesini yükseltiyordu Bir yandan da kendini kaybetmiş gibi mırıldanıyordu."Ben sen olmuşum,peri kızı.Aklım, hayalim, kalbim bedenimi tamamen senin olmuş. Ölürsen beni öldürmüş olursun. Eğer ölürsen tek kurşun, kafama sikacagim tek bir kurşun.Andim olsun yaparım Lavin!"
Elleri arasında yatan perişan halde olan, güzel yüzlü sevgilisine bakıp intikam yeminleri etti adam.
" Sana acı çektirenlere bundan kat be katını çektireceğim. Sana dokunan,sana zarar verip, acı çektiren her kesin derisini diri diri yuzecegim, ateşlerde yakacağım andım olsun!"
Dakikalar önce sıcacık olan kızın bedeni artık buz tutmak üzereydi. Adamın tüm hücreleri o öldü diye haykirsada o, her şeye inat inanmak istedi. Küçücük o ümut parçasına sarılıp çiçeğinin yaşadığına inanmak için haykırdı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET;bir yok oluş hikâyesi
Literatura Feminina"Biz belasız, zararsız, olaysız olamayız! Elimi tutarken aklına kazı bunları. Biz zamansız mekansız bir arada duramayız.Korktuğunda kaçabilirsin,ben hep aynı yerde duracağım. Elini ölsem bırakmam, ama gidersen de tutmam " 'Alaz Sezgin "Cehennemle bi...