Bölüm 7

33 9 0
                                    

FEZA

Çünkü orada ben vardım. Herşeyi duymuştum. Bundan her ne kadar Feride Hanım sorumlu olmasa da kalbim kırılmıştı. O benim için dünyaları önüme sermişti. Sahip olamayacağım tüm imkanları sunmuştu bana. Ama kızların bu düşünceleri kalbimi çok kırmıştı. Askılıktan ince ceketimi alıp koşarak konaktan çıktım. Gözümden yaşlar istemsizce dökülüyordu. Belki de ilk defa gerçekleri birinden duymak zoruma gitmişti. Feride Hanım beni öyle pamuklara sarmıştı ki ben eski Feza'yı unutmuştum. Sanki hep buradaymış bu konakta doğmuş sanmıştım kendimi. Bunu halimle hiç belli etmesemde içimde hissettiğim duygular bu yöndeydi. Telefon bile almadan yanıma koşar adım uzaklaştım bu konaktan nereye gittiğimin bir önemi yoktu buradan uzaklaşmak istiyordum sadece..

FERİDE

Feride: Ne yaptığının farkında mısın Arzu?
Arzu: Üzgünüm anneannecim gerçekleri içimde tutamadım

O ara salon girişinde bir gölge belirdi. Hepimiz kafamızı oraya çevirdiğimiz de Demir'in geldiğini farkettik. Arzu ayaklarını sertçe vurarak yukarı çıkmaya yeltendiğinde Demir sertçe kolunu sıkarak onu durdurdu.

Demir: Neler oluyor burada

Arzu aynı sertlikle kolunu Demir'den kurtarıp aynı şekilde odasına çıktı. Demir ateş topu gibi benimse aklım sadece Feza'daydı kalbi çok kırılmıştı.

Demir: Anneanne neler oluyor!
Asu: Arzu biraz ağır konuşup Feza için anneanneme harladı o da herşeyi duyup gitti
Demir: Gitti mi nereye?
Asu: Bilmiyoruz telefonunu da almamış

Konuşamıyordum çünkü olanlar beni çok strese sokmuştu. Yaşımdan dolayı sağlık sıkıntılarım vardı zaten. Bu gergin tartışmalar bana göre değildi. Elimi kalbimde sancıyla üzerine koydum. Demir farkedip dizlerime çöktü ve bağırmaya başladı.

Demir: Anneanne iyi misin, anneanne cevap ver!

Elimle çekmeceyi gösterdim orada ilaçlarım vardı. Asu da  koşarak önce ilaçlarımı sonrada büyük bir bardak su ile dizlerimin önüne çöktü. Gösterdiğim ilacı Demir ağzıma koyduğunda Asu suyu içirmeye çalışıyordu. Gözüm arkaya takıldığında Arzu'yu gördüm. Yanıma gelemiyor merdivenlerde ağlıyordu. Demir hızlıca elimi tuttu.

Demir: Hadi kalk bu böyle olmaz hastaneye gidelim
Feride: İlacımı aldım ve iyiyim korkmayın artık yaşlandım
Demir: Anneanne lütfen yeterince korktuk gidelim de içimiz rahatlasın
Feride: Çok gitmek istiyorsan, git ve Feza'yı bul
Demir: İyi ama nerde?
Feride: Senin bizden kaçıp gittiğin yerde

Gülümseyerek söylediğim şeyle Demir de gülümsedi ve koşar adım çıktı evden. Evet Demir de daha küçük bir çocukken evde olan kavgalarda oraya kaçardı. Çocuk aklıyla orda ne bulduğunu bir türlü anlayamazdık. O zaman değil belki ama şimdi bulacakmış anlaşılan. Sadece bir yer edinmiş orda kendine. Feza da yürümek için çıkar gider orada oturur saatler geçer dönmezdi. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadığını orda rahatladığını söylerdi. Aslında Feza'da Demir'i bekliyordu orda. Birbirlerinin huzuru olacaklarından habersizce.

FEZA

Deniz kokusu insana huzur verebilecek en güzel şeydi. Gece olmuştu artık ve büyük fener denize ışık saçıyordu. Hırçın dalgalar oturduğum kayalara çarpıyor bense bundan bile keyif alıyordum. Gözlerimi kapatıp burda saatlerce oturur saatin nasıl da geçtiğini anlamazdım. Yalnızlığım sanki burda son buluyor içimde ki boşluk burada doluyor gibiydi.

Demir: Demek buraya saklandın küçük

İrkildim Demir ise yanıma kadar gelmiş bir başka kayanın üstüne oturmuş bense onu farketmemiştim bile. O kadar çok mu dalmıştım sahiden. Gülümseyerek elinde karton bardakta kahve uzattı. Kahveyi uzattığı an üşüdüğümü anlayıp uzattığı kahveyi tereddütsüz aldım.

Kurtar BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin