10. BÖLÜM

45K 610 79
                                    

Oy vermeyi unutmayın.





Asansörde sabırsızca beklerken bileğimdeki saate baktım. Daha mesaimin başlamasına vardı, ama Handeciğim ile iki lafın belini kırarız fena mı olur diye düşünerek erkenden gelmiştim.

Ne kadar da iyi birisiyim lanet olsun!

Melek görse ayağına yapışır aynen knk

Asansörün kapısı yavaşça açılırken duruşumu dikleştirdim ve kendime çeki düzen verdim.

Sürtüklüğün bilmem kaçıncı kuralı: Kendinden emin duruşun her zaman sana artı yazar. Çekici kılar.

Yere attığım ilk adımda bile ayağımdaki topukluların tok sesi yankı yapmıştı. Ben buradayım diyordu. Tam önüme sabitlenmiş kararlı bakışlarım ise ben 'yürüyen afetim bebeğim' diyordu.

Ah zaten öyleydim.

İnsan doğa- Ah hayır. Sürtüklük doğası gereği böyle olurdun.

İçimdeki düşünceler gururumu okşarken yürümeye devam ettim.

Attığım her adımda çıkan tok ses daha çok insanın ilgisini çekmeme neden oluyordu.

Üstümdeki kıyafetlerin iddalılığı bana dönen bakışların bende kilitli kalmasına sebep oluyordu.

İşte istediğim kıvam.

Hande'nin bulunduğu masanın yakınına geldiğimde iki kız ile konuştuğunu gördüm. Kızlardan birisi dizinin baya üstünde biten kot şort giymişti. Üstünde ise belden bağlamalı beyaz bir gömlek vardı. Beyaz demek pek doğru değildi. Transparan demek sanırım daha uygundu.

Evet, 75 beden bile olmayan göğüslerini saks mavisi 85 beden sütyen ile büyütmeye çalışması da işin cabasıydı.

Ayağındaki mavi yüksek topuklu gözlerimin kanamasına neden olmuştu.

Tanrım! Bu kadar kötü giyinmek için çok uğraştın mı?

Mide bulantımı bastırmaya ve yüz ifademi düzeltmeye çalıştım.

Kızın 'ben sürtüğüm ve bu da sürtük kombinim' bakışlarını gördüğüm anda daha fazla onu incelememem gerektiğini düşündüm.

Gerçekten bu bir katliamdı.

Ayakta duran diğer kıza dikkat etmeden yanlarına ulaştım.

Onlara hak ettikleri tarzdaki bakışlarımı atmayı da ihmal etmemiştim.

Yani küçümseyici bakışlarımı...

Yanlarına vardığımda beni ilk gören Hande oldu.

"Selam şekerim!" diye şakırken ben yapmayım diye bağıran gülümsememi de dudaklarıma büyük bir özenle yerleştirmiştim.

"Sen neden geldin?"

Gerilen yüz hatları kendini ele verirken en sormaması gereken soruyu dile getirmişti. Yanındaki yeni yetme transparan sürtüğe göre bile daha aşağılayıcı olacaktı bu konuşma.

"Ben burada çalışıyorum ya hani?"

Mantıklı cevabım onu kendine getirmiş gibi yüz ifadesini topladı.

"Ah tabi canım. Ben sadece erken gelmene şaşırdım."

Yüzüne aynı benim ifademi yerleştirmişti.

İyi oyuncu

Aynı benim gibi

Ama ben daha iyiyim

SEKRETER +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin