Bölüm 7

4 1 0
                                    


Biashin-san bize umutsuzca bakıyordu. Shinium zaman kaybetmeden katanasını çıkardı ve BFN'lere hızlıca saldırmaya başladı. Kaisho da peşinden gitti. Biashin-san ''Yapacak bir şey yok. Ya savaşacağız ya öleceğiz. Desteklerin gelmesini bekleyemeyiz.'' dedi. Başımla onayladım ve silahlarımı çıkardım. Yumruk kullandığımdan sadece bana yaklaşanlarla ilgilenecektim. Birinin üstüne koşarsam sadece kendimi tehlikeye atmış olacaktım. Kaisho'ya baktığımda korkarak katanasını sallıyordu. Shinium Kaisho ile sırt sırtaydı. Biashin-san ise benim gibi sadece ona yaklaşanlara saldıracaktı. Bu şekilde biraz savaştıktan sonra herkes yorulmuştu. Sonları gelmiyordu ve yerden siyah parçalar çıkıyordu. Fırtınadan kaynaklı etraf kuma boğuldu ve kimse önünü göremiyordu. Tek gördüğümüz diğer canavarlara saldıran bir BFN (?) vardı. 

Kumlar BFN'i görebileceğimiz kadar dağıldığında karşımızdaki BFN'e bakıyorduk. Olağandışı büyüklükteydi. Karnı ve gözleri turuncu renkte parlıyordu. Vücudunun geri kalanı siyah ve pullu gözüküyordu. BFN bize bakıp kükredi ve Biashin-san'a koşmaya başladı. O kadar hızlıydı ki tepki bile veremedim. BFN bir süre sonra ağzında Biashin-san'ın bedeni ile bize doğru baktı. Biashin-san acıyla çığlık atıyordu. BFN Biashin-san'ı ağzında çiğnemeye başlamıştı. Herkes şok olmuş şekilde bakıyordu. Kaisho yere çöküp bağırarak ağlamaya başladı. Shinium ''Öleceğiz.. Kesinlikle öleceğiz...'' dedi ve kulaklarını kapayıp yere çöktü ve ''Burada ölemem.. Hayır, hayır..'' diye devam etti. Ne yapacağımı bilmiyordum. Korkudan hareket bile edemiyordum. ''Biashin-san..'' diye bağırarak ağlamaya başladım ve BFN'e doğru koştum. Zıplayıp yumruk atacağım sırada kolumu ağzıyla tuttu ve beni savurdu. Savrulduktan sonra yerde yatmayı bırakıp oturdum ve koluma baktım. Acıdan duramıyordum. Aptal yaratık kolumu koparmıştı. Ayağa kalkıp Shinium ve Kaisho'nun yanına doğru zorlanarak yürüdüm. Uzakta olduğumdan fırtınadan bir şey gözükmüyordu. Sese doğru yürümeye devam ediyordum. Kaisho'nun çığlıklarını duydum hemen ardından Shinium'un çığlıklarını. Bacaklarım korkudan titrese bile yanlarına koşmaya başladım. Yerde sadece kan vardı. Kaisho yoktu. Shinium'a doğru baktım ve BFN Shinium'u bacaklarından ısırmıştı. Shinium ise BFN'in kafasına katanasını saplamıştı ve acıdan bağırıyordu. Bir şey yapamıyordum. Sadece korkudan yere çöküp izledim. Takım arkadaşlarım.. Ailemden gördüğüm 2 kişiyi bu yaratık yemişti. BFN Shinium'u yere fırlattı ve kafasındaki katanadan kaynaklı acı çekiyordu. BFN çığlık atarak bizden hızlıca uzaklaştı. Shinium'a doğru yerde süründüm. Bacaklarımı hissetmiyordum, kolumun acısını da. Benim aksime Shinium acıdan çığlıklar atıyordu. Konuşamıyordum bile. Bir anlık gelen güç ile Shinium'u kucağıma aldım ve kaldığımız yere koştum. Shinium acıdan bilincini kaybetmişti. Shinium'u kapsüllerden birine yatırdım ve robot Shinium'a gerekli olan müdahaleyi yaptı. Biashin-san ve Kaisho'yu hatırlayıp ağlamaya başladım. Kolumun acısı tekrar geldi ve ağlayarak kolumu sargıladım. Acısının dinmesi için de ağrı-kesici bir iğne yaptım. Ağlamamı durduramıyordum.

Shinium kapsülü açıp bana baktı. Ona baktığımda o da ağlamaya başladı. Kapsülde doğrulup bacaklarına baktı. Diz kapaklarından sonrası yoktu. Shinium ''Yürüyemeyeceğim de ha..'' dedi ve gözlerini sildi. Eşyalarımı topladım ve Shinium'a bir şey demeden gittim. Eiger hala oradaydı zaten. Ama Biashin-san ve Kaisho ile olan tüm anılarımı orada bulundukça hatırlayıp acı çekecektim. Kapşonumu kapadım ve şehire doğru yürüdüm. Şehirin önünde bağlanarak tutulan garip bir varlık vardı, vücudu insan gibiydi ama kuyruğu ve diğer özellikleri vardı. Varlığın yanına yaklaştım. 

-CO:008-

Bana yaklaşan birini hissettim ve gözlerimi açtım. Karşımda bir kız duruyordu. ''Nğe ivstiyorğsun i-ins an?'' dedim. Aptal silahlarından sıktıkları mermiler çok kötüydü. Zar zor konuşuyordum. Karşımdaki kız ''Nesin sen?'' dedi, karşılık olarak ''B-Ben de.. i-insanıvm..'' dedim. Kız bana yaklaştı ve sarıldı, bağlandığım şeyleri çözdü ve bana sımsıkı sarıldı. Etrafı kontrol etti ve kaçmaya başladı bu insanın sıcaklığı beni rahatlatmıştı, ben de ona sarıldım. Arkamıza baktığımızda askerler koşturup ateş ediyorlardı. Kız çok yükseğe zıpladı ve uçmaya başladı. Kız ''Ayakkabılarım uçmamı sağlıyor..'' dedi, içimden nasıl uçtuğunu düşünüyordum tam da. Kız uçmaya devam ediyordu. Rahatladığım için kızın kucağında uyuyakaldım. Tehlikeli hissettirmiyordu..

(UUPPUZUUNN bir aradan sonra merhaba, bölüm atmaya sıkça devam edeceğim. Kendinize iyi bakın :p)

Believe In MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin