Telefonu yatağın üstüne fırlattım istemsizce gülümsüyordum banyonun kapısından içeri daldım üstümü çıkarttım hemen duşun altına girdim fazla oylanmadım 5-6 dk da çıktım
Askıda duran havluyu aldım üstüme doladım hızlı adımlarla odama ilerledim sandalyenin üstüne ayırdığım kıyafetleri giydim tekrar banyoya döndüm saçımı kuruttum saçımı tarayıp fön çektim.
banyodan salona geçtim kağıt kalem odama döndüm telefonumu alıp adresi çektiğim fotoğrafa baktım adresi kağıda aktardım tam kağıdı cebime koyacakken telefonum çalmaya başladı
" Amk"
GÖKAN ARIYOR...
Artık yeter Evimi basacaksa da bassın nasılsa 5 dk sonra beni bulmayacak aramayı reddettim kağıdı şortun cebine sıkıştırdım makyaj masama oturdum
Mavi ne de yeşil ikisinin karışımı olan gözlerime siyah eyeliner sadece eyeliner başka bir şeye ihtiyacım yoktu deri ceketimi üstüme geçirdim telefonumu cebime koydum telefonun yarısı dışarıda kalıyordu kapının önünde durup ayakkabılarımı giydim ve kapıyı açtım.
Açar açmaz karşımda o duruyordu oradaydı sahte bir gülümsemeyle bana bakıyordu
Doğa:
- Gökan
Gökan:
- bu Kıyafetler benim için mi?
Doğa:
-senin.....senin ne işin var burada sen hangi yüzle buraya gelebiliyorsun sen kendini ne zannediyorsun alçak düzenbaz
Kapıdan dışarı bir adım attım kapıyı arkamdan çekip kapatıp kilitledim
Gökan:
-asıl sen bana bunların söyleyecek cesareti nereden buldun mete ye yaptığından sonra baya havalanmışsın
Mete ye yaptıklarım aklıma gelince gözlerim doldu önümü bulanık görmeye başladım gözlerimi kırpınca damlalar süzülmeye başladı
Doğa:
- rahat bırakın beni seni gerizekalı aptal!!
Gökan önümü kapatıyordu onu geçemiyordum en sonunda bacak arasına tekme attım direk olarak yolumdan çekildi be aşağıya çöktü hızlıca merdivenlerden aşağıya indirmeye başladım arkamdan sesler duyuyordum "buraya gel seni sürtük" merdivenleri 3 er 5 er atlamaya başladım giriş katına geldim kapıdan çıktım koşmaya başladım evin 100 metre ilerisindeki taksi durağına gidiyordum.
Kafamı arkama çevirdiğimde kimse yoktu ama adımlarımı yavaşlatmak ne de olsa o gökandı bir yerden elbette çıkacaktı taksi durağına girdim içeriden bir şöför geldi taksiye binip arabayı çalıştırdı bende arka koltuğa bindim.
Cebimden kâğıdı çıkardım ve şöföre uzattım "lütfen hızlı gidelim" arkama yaslandım cebimden telefonu çıkarttım ve saate baktım 11:20 içim rahatladı gökandan kurtulmuştum