Shifting // Ron Weasley

3

Gözlerimi açtığımda bana bakan büyük yeşil gözlerle karşılaştım, küt saçlarıyla bana doğru eğilmişti. Kalbim göğüsümden çıkacakmışçasına hızlı atarken nefes alamadığımı hissettim. Üstümde ki yeşil tüylü battaniyeyi hızla bir kenera atıp ayağa kalktım, siyah saçlı kızın garip bakışlarını üstümde
hissedebiliyordum.

Duvara doğru geri geri giderken bakışlarımı kıza çevirdim. "Burası Hogwarts mı?" Sonlara doğru kekeleyince kendime lanet ettim, siyah saçlı kız bu hallerime garip garip bakıp, "Carmen, iyi misin? Draco'yu çağırmamı ister misin?" Draco'nun adını duyunca dün gece yaptığım her şey aklıma geldi.

O aptal video gerçekten de işe yaramıştı, ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Eğer her şey kağıtta yazdığım gibiyse ben ve Ron birlikteydik. Bu gerçek beni gülümsetirken kahkaha atma isteğime karşı koyup, yanımda ki kıza aldırmadan kapıya doğru koşup kapıyı açtım. Hızla etrafıma bakarken zindanları gördüğümde kahkaha atıp etrafıma baktım, gerçektende buradaydım.

Bütün bunların rüya olmadığını fark edince yavaşça duvarlara dokundum, taşların o pürüzlü yüzeyini hissedebiliyordum, etrafta ki çikolata kokusunu alabiliyordum. İçim mutlulukla dolarken istemsizce yüzümde bir gülümse oluştu. Hemen Ron'un yanına gitmeyi istesemde üstümdekilere bakınca bundan vazgeçtim. Yılanlı pijamalarımı değiştirmek için kimseye görünmeden hızla çıktığım odaya geri döndüm.

Küt saçlı kız girdiğimi görünce hızla bana doğru geldi. "Ne bu halin iyi misin? Beni korkutuyorsun."
Benim için endişelenmiş haline bakıp tebessüm ettim. "İyiyim merak etme, hadi yemek yemeye gidelim." Heyecanlı halime bakıp kıkırdadıktan sonra başını iki yana salladı. "Peki ama ilk üstünü giy bir Malfoy olarak böyle görülmek istemezsin."

Dediklerini duyunca ona fark ettirmeden gözlerimi büyüttüm Draco ile kardeştik bu beni daha da heyecanlandırırken dolabım olduğunu düşündüğüm yere doğru ilerledim.

😳

Pansy'i, sonunda adını öğrenebilmiştim, çekiştirerek yürüyordum. "Lanet olsun ne bu acele düzgün davransana şu insanların bakışlarına bak umarım duymaz bu hallerini baban." Arkamdan söylenirken umursamayıp çekiştirmeye devam ettim, ortak salona geldiğimizde gözlerimle hemen Ron'u aradım her zaman ki gibi altın üçlüyle birlikteydi. Önünde ki yemeği hızlı hızlı yerken gülümseyip ona doğru ilerlerledim.

Bir anda kolumdan çekildiğimde kaşlarımı çatıp beni çekene baktım. Gözlerim platin saçlara takıldığında çatılan kaşlarımı düzeltip kardeşime baktım. "İyi misin Carmen? Pansy sabah olanları bana anlattı, her zamankinden daha garip davranmışsın şimdi de aptal bir gülümsemeyle Potterların yanına gidiyordun." Dedikleri tüm hevesimi kaçırırken sitemle "Ne var sevgilimin yanına gidiyordum." Dediklerime çatık olan kaşlarını daha da çatıp kolumu daha da sıkmaya başladı. "Farkındaysan tüm Slytherin bize bakıyor ve sen onların yanına suratında aptal bir gülümsemeyle ilerliyordun. Babamızın bizi eve hapsetmesini mi istiyorsun?"

Dediklerine içim burkulurken bu ayrıntıyı yazmayı nasıl atladığımı düşünüyordum. Derin nefes verip kolumu elinden çektim. "Haklısın özür dilerim, kafam biraz karışık bugün." Çatılı olan kaşları düzelip yüzünü endişe kapladı. "Eğer iyi hissetmiyorsan bugün derslere girme ben Snape ile konuşurum." Başımı hayır anlamında iki yana sallayıp, "Hayır bir sorun yok sadece çok açım." Slytherin masasına doğru yürürken son kez Ron'a doğru baktım. Kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu, hafifçe ona gülümseyip beni çağıran Blaise'e doğru ilerledim.

bu arda kızın saçı aynı annesnin ki gibi çünkü benimde saçım aynen öyle