MimtihaHayta ithaf edilmiştir.
Kitap raflarının arasında gezinirken kendimi adeta başka bir dünyanın kapısından içeriye adımımı atmış gibi hissediyordum. Bu küçük dükkan benim hayatımın çok başka bir boyutuydu sanki. Raflarda ki kitapların kapakları o kadar güzeldi ki sanki beni kendilerine çekiyorlardı. Bu dışardan bakıldığında küçük içeriden bakılınca boyut olarak büyük ama barındırdığı kitaplarla içinde kocaman dünyalar barındıran bir hazine sandığıydı adeta.İlerlemeye devam ettiğimde bir paravanla ayrılmış ayrı bir bölmede ders çalışan bir grup öğrenci vardı. Krem rengi rahat sandalyeler ortada kahverengi ne çok büyük ne de çok küçük sayılacak kare şeklinde bir masa ve üzerinde de öğrencilerin ortaya üst üste koydukları bir yığın kitap vardı. Anladığım kadarıyla bunlar son sınıf öğrencileri ydi ve hararetli bir şekilde sınava hazırlanıyorlardı.
Bir süre onların bu hararetli çalışma anlarını izledikten sonra dönüp karşı da duran rafta ki çocuk masallarına yöneldim. Küçükken burada ki masalların birçoğunu okumuştum. Ben özellikle içinde deniz, tekne ve korsan olan kahramanların hikayelerini okumayı severdim. Onları okuyup kendimi tıpkı onlar gibi bir masal kahramanına dönüstürürdüm.
Ta ki yeniden deniz kıyısına dönene dek. Kıyıya gelince adeta bir rüyadan uyanmış edasıyla tekneden iner ve balıkçı sokaklarını geçip yeniden eve döndüğümde kitaplara gömülmeye devam ederdim.
Tam da karşımda üst rafta ki kitapların arasında çocukken okuduğum o deniz de korsanlarla mücadele eden adamın hikayesini bulmuştum. Elime alıp köşedeki masalardan birine geçip bir bir sayfalarını çevirmeye başladım.
Ta bı benim kitabım bu kadar renkli ve resimli değildi ama bu hikayenin aynısıydı. Kitabı okurken yine aklıma o günler geliyordu kendimi kitaba o kadar kaptırmıştım ki Bade' nin yanıma.gelip oturduğunu bile fark edememiştim.
"Pişşşt kitap kurdu ne okuyorsun?"
"Ne anlamadım."
"Yarım saattir bir kitaba gömülmüş okuyup duruyorsun. Ayrıca o çocuk kitabı değil mi?"
"A evet, küçükken bu kitabı çok severdim. Yeniden okuyup geçmişi gözümde canlandırmak istedim."
"İyiymiş ama hadi artık gel Murat amca bize işleyişten bahsedecek."
"Tanıdığım birine çok benziyorsun. Yani davranış olarak yüz olarak çok olmasa da bana onu anımsattın."
"Öyle mi kimmiş bakalım?"
"Damla ismin de çok sevdiğim bir kız."
Bade bana gulumsedikten sonra elini kalk anlamında işaret edip Murat amcanın yanına gitmemizi söyledi. Bade ve Damla birçok yönden o kadar birbirlerine benziyorlardı ki tıpkı iki kardeş gibi.
Murat amcanın yanına, kasaya, yöneldiğimizde masanın başına geçmiş elinde bir kağıt ve kalemle oturuyordu. Anladığım kadarıyla giderler hakkında hesap yapıyordu. Ve gördüğüm kadarıyla da hesabın içinden çıkamamıstı.
"Kolay gelsin Murat amca ne bu böyle sanki hesapların içinden çıkamıyor gibisin."
"Evet Asya kızım yeni kitaplar gelecek ve hepsi farklı farklı kolilerde ve kitapların hepsi farklı fiyatlarda kendimce hesap ayapmaya çalıstım ama bir türlü başaramadım."
"Sen o işi bana bırak Murat amca ben sana yardımcı olurum. Hesap işlerinde iyiyimdir."
"Yardım edersen çok sevinirim kızım."
Yanda ki sandalyeyi masanın yanına çekip oturduktan sonra Murat amcanın elinden kağıt ve kalemi alıp kağıdın üzerine yazdığı fiyatları bir bir hesapladiktan sonra yeniden eline uzattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Operasyon: Mühendis (Tamamlandı.)
Ficción GeneralNihat Öztürk adında ülkenin önemli bir mühendisi, yıllar önce bir uçak kazasında kaybolur ve herkes onun öldüğüne inanirken bir gün geçmişte tanıdığı ve ona yardım ettiği genç bir mühendis olan Asya şans eseri bir iş gezisinde onun yaşadığını öğreni...