DÜNYA
TEMSİLCİLER MECLİSİ
Bir apartmanın üçüncü katındaki ışıklar söndü. Yarım saat sonra ikinci kat da ışıklarını kapattı. Bundan on dakika sonra apartmanın birinci katındaki pencerede duran bir serçe, evin son odasının da ışığının sönmesiyle pencereden uçup gitti. Sokak lambalarının ışıklarının titreyip durduğu, huzursuz ve huysuz bir geceydi bu. Yağmur yağmadan önce, gökyüzünün boğazını sıkmak ve tek bir damla düşürmek istediğiniz gecelerden biri. Serçe bu karanlık ve durgun ggecede soluksuz kalana dek uçtu ve dört yüz yetmiş altı yıl önce inşa edilmiş büyük bir yapının tepesindeki en küçük pencereye kondu. Tık tık tık... Pencere aralandı ve serçe içeriye zıpladı.
Büyük bir mumun aydınlığında oturan kalabalığın yüzleri kaygılı, gözleri ateşliydi. Minik oda, sıcak nefeslerden buğulanmış ve duman giydi. Herkes, efesinin düzelmesini beklediği serçeye bakıyor ve bir an önce başlamasını istiyordu.
''Az önce uyudu, ben de ancak gelebildim. Kanatlarım birbirine dolandı telaştan'' dedi serçe.
''Gelecekller mi? Diye sordu' sarı ce kocaman kafalı bir aslan.''Evet, evet geliorlar. BAşta pek istemedi ama annesiyle babası Arkeoloji Müzesi'ni görmeye kararlılar. Eve dönünce istediği filmi seyredecekleine söz veriğ ikna etiler. Yarın buradalar, her şey hazır mı? Yüksek gezegenler temsilciliğine haber gönderildi mi? diye sordu serçe
''Haber ellerine ulaşmıştır, dün gönderdik. Bunun dışında her şey hazır. Ancak çocuğu ikna edebilecek miyiz ondan emin olamıyoruz. Tüm akşam bunu düşünüp durduk'' dedi alçak tavanlı odada boynunu yere kadar indirmek zorunda kalan halsiz zürafa. Tüm başlar ona döndü.
Bir maymun hızlı ve komik hareketlerle odanın ortasına gelip ''Ben ikna edeceğim, telaşlanmayın, Zifir oğlanı da ben ikna etmiştim, unutmayın.'' dedi.
Güzel kuyruklu, zeki tilki ''Bundan 300 yıl önce yaşamış bir çocuğu ikna etmek daha kolaydı. Şener'e haksızlık etmeyelim ama şimdikiler daha akıllılar.'' dedi. Odada mırıl mırıl konuşmalar ve gülüşmeler başladı.
''Peki o halde, sen kendine güveniyorsan sorun yok. Ben bir şeyler yedikten sonra uyuyacağım. Onlar uyanmadan pencerelerinde olurum. Önce Arkeoloji Müzesi'ne giderler. Sonra Sultanahmet Merdanı'na gelirler diye düşünüyorum. Bu durumda, şehrin kalbinin sesini meydanda duyacak. Ben de o sırada meydandaki Yılanlı Sütun'un üzerinde olacağım. Sesi duyunca ailesini mutlaka sesin geldiği yöne götürecektir. Sizler burada olacaksınız. Yüzlerinizdeki bu korkutucu ifadeyi silmesseniz Eda yolculuktan değil, sizden korktuğu için gitmek istemeyecek. Toparlanın biraz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYLAK GEZEGEN
FantasyHikaye benim değildir. Nazlı Akalın`ındır. Hikayenin burada olmadığınıi fark edince sizinle paylaşayım dedim. ilk-orta okul ve lise çağı içindir...