Soğuk bir kış günüydü ben ise soğuk olmasına rağmen daha eve gitmemiştim ve gitmekte istemiyordum.Çünkü daha hastaneden yeni çıkmıştım pisikolojik bir hastalığım vardı.Ben daha 17 yaşındaydım genç biriydim adım ise Emmaydı ismimi seviyordum derken evin yolunu tuttum saat epeybi geç olmuştu.Kapıyı çalmadan yanımdaki anahtarlarımla içeriye girdim annemi uyuduğunu düşünmüştüm ama yanılmışım annem beni salonda bekliyordu sanırım bana çok sinirliydi annemin birşey demesine izin vermeden hemen annemden özür diledim ve ona sarıldım hastaneden gelişimiz daha iki gün olmuştu.Annem benim için endişeleniyordu.Ya yine o kırizleri geçirirsem diye hastaneden geldiğimizden beğri hiç odamda kalmamıştım çünkü o odada çok acılarım vardı.Yatmadan önce haplarımı içtim ve kabuslar görmemek için dua ettim.Hep akşamları aynı kabusları görüyor ve kırizler geçiriyordum kabuslarımda sürekli bir çocuğun benden yardım istediğini ve acı çektiğini görüyordum ama bir türlü o çocuğu bulamıyordum.Krizlerim ise aniden oluyordu nefes alamaz,hale geliyordum ve çok acı çekyordum,eski günleri düşünürken uyuya kalmışım mutfaktaki tabak sesleriyle uyandım,annem kahvaltı hazırlıyordu yanına gittim ve yiyecekler masaya getirmesine yardım ettim annem çayları koyarken ben ellerimi yıkamaya gittim geldiğimde herşey tamdı yerime oturdum,annemle hiç konuşmadan yemek yemeğe başladım en donunda annem iki gün sonra okula başlayacağımı söylemişti ben ise çok şaşırmıştım çünkü bir sene boyunca hastalığım yüzünden okula gitmemiştim ve haliylede sınıfta kalmıştım kendi yaşıtlarımdan geç bitirecektim okulu önce istemedim ama aklıma arkadaşlarım ve aşık olduğum çocuk Edward geldi,sırf onlar için gitmek istiyordum okula.Kahvaltımızı hemen yaptık anneme bulaşıklarda yardım edip yukarıya çıktım tedirgindim odamın kapısının önüne gelmiştim, korkuyordum en sonunda cesaretimi toplayıp kapıyı açtım, içerisi çok karanlıktı hemen perdeleri açtım ve yatağıma oturdum, odayı incelerken kapını zil sesini duydum biri gelmişti kim olabilirdiki? Hiç birşey yapmadan kim olduğuna bile bakmamıştım. En sonunda annemin bana seslendiğini duydum bana arkadaşlarımın geldiğini ve benim yanıma geleceklerini söyledi. Heyecanla ayağa kalktım tam kapıyı açıp onların yanına giderken kapının önünde Edward'ı gördüm kalbim deli gibi çarpıyordu ,kan akışım hızlanmıştı. Gözlerimi Edward'ın yeşil gözlerinden alamıyordum sanki donmuştum, en sonunda arkadan bir ses "hadi ama Emma kaldık burada almıyacakmısın bizi içeriye"dedi. Bu kesin Casper di. Casper uzun boylu, gözlüklü ,zeki bir çocuktu dört kişi gelmişlerdi. Edward,Casper,Alice,Rozeli. Edward uzun boylu,yeşil gözlü,kıvırcık saçlı ,havalı bir çocuktu. Alice ise kısa saçlı, uzun boylu,benim en iyi arkadaşımdı. Rozeli sarı,dalgalı ve uzun saçlı, hafif kısa boylu güzel bir kızdı. Onları oda aldım ve,oturmalarını söyledim onlara bir iki gün sonra okula geleceğimi söyledim,çok sevinmişlerdi. Bir,iki saat vakit geçirmiştik en sonunda gitmek istediler onları uğurlamak için onlarla birlikte aşağıya indim ama gözlerimi Edward'tan alamıyordum bu durum Rozeli'nin pek hoşuna gitmemişe benziyordu çünkü o da Edward'ı seviyordu ve bana sürekli ters ters bakıyordu.Onları uğurladıktan sonra eve babaannemin geldiğini fark ettim ve koşarak ona sarıldım. Babaannem ile annem hiç anlaşamıyorlardı, babaannem babam öldüğünden beğri bizim yanımıza hiç gelmemişti hatta hastaneye benim yanıma bile gelmemişti. Annem ise babaannemin yanında hiç durmuyordu onu görmek bile istemiyordu. Onun yanında canım sıkılmıştı odama çıkmak için izin istedim ve odama doğru gittim krndimi nedensiz bir şekilde halsiz, yorgun hissediyordum yarın okulda neler olacaktıdiye bunları düşünürken uyuyakalmışım. Yine o çocuk canım çok yanıyordu o çocuğa doğru gidecek gücüm oktu ama o çocuk isebenden yardım istiyordu, görmüştüm, ilk defa o çocuğun yüzünü görmüştüm acı içinde kıvranarak çocuğa adını sordum adı James Colen'di. Kısa boylu, sarı saçlı kolları ve bacakları bir demire kelepçelenmiş ,"imdaat"diye bağırıyordu. Yüzüme sıcak bir yüzün dokunduğunu ve Emma kızım uyan diyen annemin sesini duymuştum ama yapamıyordum bir türlü buradan çıkamıyordum. Uyandığımda ise başımın ucunda annemi gördüm, ağlıyordu ben ise daha rüyanın şokundaydım niye bir daha bu kabusları görüyordum? haplar, tedaviler işe yaramamışmıydı? Hemen yataktan kalkıp ağlayan anneme sarıldım bir süre böyle birbirimize sarılarak geçmişti ve annemde ağlamayı bırakmıştı. Bana sarılmayı bırakıp lavaboya gideceğini söyledi.Ben ise hiçbir şey söylemedim o çocuğu düşünüyordum, kimdi? Ailesi varmıydı? Neden benden yardım istiyordu? Kendime bu soruları soruyor ve cevapta bulamıyordum, aşağıya inmek istedim karnım biraz acıkmıştı bir şeyler atıştırmam gerekiyordu. Kolidorda giderken yatak odasının kapısı hafif açıktı gizlice içeriye baktım ve içeride babaannem vardı. Elinde küçük orta boyda bir el sandığı vardı ve o sandığın içinde kağıtlar vardı. Ne yapıyordu ki o kağıtlarla? Ve annemle babamın odasında. Merak etmiştim ona görünmeden aşağıya indim hemen mutfağa inip dünden kalmış yaprak sarmasından yemeğe başladım annem bahçede oturuyor sigara ve kahvesini içiyordu. Yemeğimi yedim ve salona geçtim babaannem gelmişti koltukta uzanıyordu ona görünmeden koltuğun arkasından dolanıp yukarıya çıktım ve yatak odasına gittim o sandığın içinde ne olduğunu merak ediyordum sandığı aramaya başladım, nerede olabilirdi ki? En sonunda dolabın içinde giysilerin altında bulmuştum onu alıp yatağa oturdum sandığı açmakta biraz zorlanmıştım ama en sonunda açmıştım gördüklerim karşısında baya şaşırmıştım bunlar babamındı içinde babamın yazdığı günlükten alıntı sayfalar ve babamın kanlı bir fotoğrafı vardı. Bu duruma anlam vermiyordum, hemen kağıtlardan birini aldım ve okumaya başladım, kağıtta şöyle yazıyordu.
-Bugün daha çok acılarım var, beynimin içinde sanki biri var sürekli bana emir veren biri yapmadığımda ise benim canımı yakan birisi bana birisini öldürmem için emir veriyordu kendimi kaybediyordum başkalarını öldürmemek ve saldırmamak için kendime engel olmaya çalışıyordum ama yapamıyordum, sanki biri beni yönetiyordu ve bir çocuk sürekli benden yardım istiyordu çocuk sarı saçlı, kısa boylu ve elleri ayakları bir demire zincirli olan bir çocuk, o çocuğa bir türlü yaklaşamıyordum ,onu bir türlü kurtaramıyordum çocuğun adı ise James 'di.
Bunları okurken çok şaşırıyordum o çocuk benim rüyalarımdaki çocuk neler olduğunu anlayamıyordum.. Ve birden kapı açıldı içeriye babaannem girdi,bana şaşkın gözlerle bakıyordu benim ise gözlerim dolmuştu ona bunların ne anlama geldiğini sordum önce bana cevap vermedi babamın fotoğrafına bakıyordu. Bana aslında babamın hastalıktan ölmediğini söyledi ve ben hemen lafını keserek babamın neden öldüğünü sordum. Babaannem boş gözlerle bana baktı ve anlatmaya başladı.
-Baban aynı senin gördüğün gibi kabuslar ve krizler geçiriyordu, bir zaman sonra sanki beyninden gelen bir ses ona emir veriyormuş, yapmadığında ise acı veriyormuş bazen de kendisini kaybedip sanki kendisi değil de içine biri girmiş gibi davranıyor gözü dönüyor ve insanlara saldırmaya başlıyordu. En son gün ise annene saldırmış boğazını sıkıp onu öldürmeye çalışmış ama annen kaçmayı başarmış baban ise delice dolanıyor, kafasını tutup hayır olmaz yapamam dyerek bağırıyormuş aniden kapıdan dışarı çıkmış hiçbirşey söylemeden arabaya bindiği gibi gitmiş iki saat sonra eve ölüm haberi geldi aşırı hızdan dolayı bir eve çarpmış ve olduğu yerde ölmüş. Babaannemi dinlerken ağlamamak için kendime hakim olamıyordum. Ona birşey söylemeden koşarak odama gittim ve babam gibi bende olursam diye düşünmeye başladım, susamıştım aşağıya indiğimde evde sadece annem vardı babaannem bir yere gitmiş annem ise hazırlanıyordu sanırım bir yere gidecekti suyumu alıp salona koltuğun üstüne oturdum annem yanıma gelip bir işi olduğunu onu halledip geleceğini ve benim ise hiçbir yere gitmememi söyledi. Anneme cevap vermedim televizyonu açtım ve kanalları hızlıca geçiyordum bu arada annem gitmişti bir kanalı açıp izlemeye başladım aniden ışıklar kesilmişti televizyonun altındaki çekmeceden el fenerini aldım ,biraz korkuyordum çatı katına şartelere bakmaya gidecektim ,merdivenleri yavaşça ve dikkatlice çıktım kapıyı açtım ve şarteli aramaya başladım ,kapıyı açık bırakmıştım aniden kapı kendi kendine kapandı kapıya doğru koştum kapıyı açmaya çalışıyordum ama bir türlü kapı açılmıyordu. Pencere kendiliğinden açıldı ve içeriye rüzgarla beraber bir kağıt parçası gelmişti kâğıtta ise o rüyalarımda gördüğüm çocuğun resmi vardı.
Bu çocuk aranıyordu bir senedir kayıpmış kağıdı elime aldım 'katladım ve cebime koydum ,koyar koymaz ışık yanıp sönmeye başladı her yer sallanıyordu. Çok korkuyordum hemen dolabın içine saklandım çok geçmeden içeride birinin olduğunu hissettim ayak sesini duyabiliyordum sanırım beni arıyordu. Dolabı açmaya çalıştı amas ben içeriden tutuyordum nefesimi tutmuştum ,korkudan ağlayacaktım nerdeyse dolabın açıklığından dolabın içine bakmaya çalışıyordu. Onun iri,yeşil ve beyaz yerleri kanlı gözlerini gördüm çığlık atmamak için kendimi zor tuttum sanırım beni görmemişti kaçmak istiyordum. Ani bir hareketle dolabın kapısını açtım ve kapıya doğru koştum ,kapı açılmıştı merdivenlerden koşarak inerken Ayağım takıldı ve merdivenlerden yuvarlanma ya başladım başımı çarpmıştım anlım kanıyordu ve başım dönüyordu bayılıyordum. Gözlerimi açtığımda ise annemin beni sarstığını ve Emma kızım? dediğini duydum gözlerimi açamıyordum çünkü kan gözlerime gelmişti zorla gözlerimi açtım annem beni ayağa kaldırıp lavaboya götürdü yüzümü yıkadı ve neler olduğunu sordu bende ışıkların kapandığını açmak için yukarıya çıktığımı ve ayağımın kaydığını söyledi. Annem doktordu alnıma iki dikiş attı ve yatmam için yatağıma götürdü ben uyuyana kadar başımda beklemişti yine rüyamda aynı çocuğu görmüştüm benden yardım istiyordu bu sefer canım yanmıyordu aniden uyandım ve cebimden çocuğun resmini çıkarttım bilgisayarın basına geçip bu çocuğu araştırmaya başladım saat gecenin üçüydü kâğıtta yazanların aynısı yazıyordu bir senedir kayıp olduğu ve hala bulunamadığı yazıyordu. Ailesinin adresini aldım yarın ailesiyle konuşmaya gidecektim tabiki okuldan sonra. Yatmak için yatağıma gittim ve uyudum sabah uyandığımda rüya görmemiştim. Okul içın kıyafetlerimi giydim ve aşağıya kahvaltı yapmak için indim annem beni bekliyordu... Okula beni annem bırakacaktı kahvaltı yaparken annemle okul hakkında konuşmuştuk annem benim hem okula gitmemi hem de gitmememi istiyordu
-Emma tatlım seninle ilgilenmeyi seviyorum ama krizlerin beni bazen çok yoruyor sana girse itiraf edeceğim. Dedi
-Anne ben seni yormak istemiyorum biliyorsun
-Emma tatlım zaten yormuyorsun ama ben senin daha dikkatli olmani olmani istiyorum benide anla lütfen dedi.
-Anne bana birşey itiraf edecektin dinliyorum
-Emma nasıl söyleyeyim bilemiyorum ama benim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESRARENGİZ HAYAT
Mystery / ThrillerDoğmak Ve Ölmek Kolaydı Zor Olan Hayatın Kendisi Ve İçinde Yaşayacak Olduğun Acılardır