7.

52 18 17
                                    

Değeri bilinmemiş birçok hikaye vardı. Asırların dilinde dolanmış hayatların aksine, bu yaşanmışlıklar son nefesini veren bedenlerin ölü zihinlerinde sıkışıp küle karışmıştı. Fakat her hikaye anlatmaya ve özellikle de dinlemeye değerdi.

Yağmurdan kaçamadım, bir zamanlar gözlerime yansıyan yangını arkamda bırakıp uzaklara koşamadığım gibi. Zehirli gazı soluyor ama zarar vermesini engelleyecek hiçbir şey yapamıyordum.

Bu seferki soyut yangının kıvılcımları ruhumu küle karıştırmak istercesine çevremde yükseliyordu. Parmak uçlarımda belirtilerini göstermeye başlayan alev, bedenimin kül yığını halinde etrafa saçılacağı günü bekliyordu.

Başımı geriye attım. Soğuk damlalar tişörtümün altından süzülerek kalbime yol alırken gülümsedim. Üşümek umrumda değildi. Böylesine bir huzuru hiçbir şeye değişmezdim.

Dışarıdan bir gözün geceyarısı sağanak yağışın altında dikilen beni görmesi halinde ne düşüneceğini merak etmedim.

Ben deliyim, unuttunuz mu? Muhtemel cevabımı mırıldanarak onayladım.

"Bu hayatımda gördüğüm en ahmakça şey."

Şiddetli yağmurun asfalta çarparak yarattığı gürültünün arasından birini duydum.

İrkilme refleksiyle açılan gözüme bir damla kaçınca dudaklarımdan sitemli bir küfür çıktı. Başımı öne eğdim.

Bulanıklaşan ve büyük ihtimal kızarmaya başlayan gözlerle karşımdaki adama baktım. Kıvılcımlar geri gelmişti. Çatık kaşlarını görünce sırıttım.

Sinir krizleriyle sonlanmış seansımız  ve uzun süredir korumaya çalıştığım dengemin bozulmasının üstünden tam üç ay geçmişti. Tepkimin üzerine benimle çalışmasının doğru olmadığına kanaat getirilmişti. O andan beri hiç görüşmemiştik.

"Benim ahmaklığımın seni ilgilendirdiğini bilmiyordum." Sesimin gürültüye karşı yüksek çıktığından emin oldum.

Harry, damlaların hücum ettiği ıslak dudaklarını birbirine bastırdı.

"Bakıyorum da keyfiniz yerinde." Bana doğru bir adım attı. Leşine tünemiş akbabalardan hiçbir farkı yok.

Konuşmaya yeltendiğimde devam etti.

"Sizinle kalıp bu güzel anı paylaşmak isterdim ama.. Bildiğiniz gibi Bayan Levon, ayılıp bayılmanızı hiç istemem."

Yüzüme çarpan yağmur damlaları sinirime dokunmaya başlamıştı. Bu adam güzel olan her şeyi mahvetmeye programlıydı.

"Ne?" Onun sıfırın altındaki seviyesine inmeyecektim.

"Hadi buna da bayıl," dedi.

Kollarını göğsünde kavuşturdu. Elini boşluğa doğru salladı.

"Bayıl bayıl, bekliyorum." Aceleyle konuştu.

Biraz önceki hareketlerini taklit ederek kollarımı göğsüme çıkardım.

"Peki, siz neden bu ahmaklığa ortak oluyorsunuz?"

Dakikalar içinde sırılsıklam olmuş bedenini işaret ettim. Gözlerinin önüne düşen ıslak buklelere elini geçirip geriye attı. Uzun bir adım atıp karşımda dikildi.

Kaşları bir şeyi anlamak istiyormuşcasına çatıldı. Gözleri birbirine doladığım kollarıma kaydı. Sağ elime uzandı, iyileşmek üzere olan işaret parmağıma dokundu.

"Bir katile göre fazla masum görünüyorsun." Mırıldandı.

"Bir terapiste kıyasla fazla deli görünüyorsun, Harry."

Dudakları kıvrıldı. "Adımı söylediğine göre ilerleme kaydediyoruz."

"İnkar etmediğini göze alırsak haklıyım. Tek farkımız ironik mesleğine uydurduğun takım elbiseler giyiyor olman. Deli gömleğinin sana daha uygun olduğunu düşünüyorum."

"Yanılıyorsun," dedi. Yüzüme eğilip derin bir nefes bıraktı. "Bu iş bittiğinde o gömleği giyen taraf ben olmayacağım."

Sözlerinin etki göstermesinin tek yolu beni kendimle başbaşa bırakması olurdu. Öyle de yaptı. Arkasını dönüp görüş açımdan uzaklaşana kadar yürüdü. Bir anlığına dengesini kaybedip düşmesini ve ıslak taşların vücudunda yaralar açmasını diledim. Böylece eşitlenmiş olurduk.

Her hikayenin dinlemeye layık olması, karanlık arzulardan doğmuş korkuları bile işitmeye değer miydi?

Bildiğim tek şey varsa o da tozlu duvarlar arasında kaybedilmiş mücadelemin duyulmasına imkan olmadığıydı. Acının nüksettiği gecelerden bahsedilmemeli, parlak beyaz gömleğin kaçınılmaz hakikatim olduğu bilinmemeliydi. Bu savaş henüz başlamadan sonunu getirmişti.

Önce inancımı, daha sonra kendimi kaybetmiştim. Fakat kulağımı uğuldatan çıtırtılar ruhumu dürtüyor gibiydi.

En derinlerde bir kırıntı buradaydı, tutunabileceği ışığın gelmesini bekliyordu. Acı, umudun son çırpınışlarını örtmeden önce onun tek yapabileceği buydu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 14, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Paracosm | h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin