Dark Lord ~Jeon Jungkook

27

—Jungkook şimdi her şey bitti mi? Diye sordum yolda yürürken.

—Bitti sanırım. Dedi benimle göz göze gelirken.

—Toparlanmaya başlamışsın dedim parmağımla elinin üzerini okşarken.

—Artık sana sevgilim diyebilir miyim? Diye sordu bana dönüp yüzüme eğilirken.

—Diyebilirsin dedim ona gülümserken.

Burnumu öperken kıkırdadım.

—Biz şimdi aksiyonsuz nasıl yaşayacağız? Ben alışmıştım vurdulu, kesmeli şeylere dedim.

—O zaman artık bu soft hayatımıza alışalım dedi.

—Ben yokken neler yaptın? Diye sordum.

Bir banka oturdu. Yanina oturacakken beni dizinin üstüne çekip kollarını belimde kenetledi. Ben de bir kolumu omzuna atıp ona bakmaya başladım tepeden.

—Üşümeni istemedim. Toparlanmaya başladım. Sen yanımda olsaydın muhtemelen daha hızlı olurdu ama bedenimde yabancı bir madde olmadığı için bir şekilde iyileşmeye başladım. Ruhumda kalan güçler de buna yardımcı oldu.

—Çok daha iyi görünüyorsun. Son zamanlarda gerçekten tamamen çökmüştün dedim elimi yüzüne çıkarırken.

Pürüzsüz tenini okşarken konuştu.

—Sen neler yaptın ben yokken? Diye sordu.

—Hiç bir şey. Derslerime çalıştım. Geceleri birlikte içtiğimiz şaraptan içtim. Bana seni hatırlatıyordu.

—Ilk çarpıştığımızda seni görmeyi beklemiyordum. Başka bir kız olsaydı onu tutmazdım. Senin olduğunu fark edince o kadar panik yaptım ki birden seni tutup kendime çektim dedi.

—Seni o an tanımadım. Yanından geçerken kokunu duyunca bir an takılıp kaldım dedim.

—Seni özledim Hyuna. Sana çok fazla alışmışım. Asla sormayacağını ama merak ettiğini biliyorum. Hiç kimseyle birlikte olmadim. Arkadaş bile edinmedim.

—Ben bile hiç bir şeyden haberim yokken sana ihanet etmemişim senden şüphe duymak Jungkook. Seni her zaman dinlerim. Eğer aramızda bir yanlış anlaşılma olursa olur da kavga edersek bir gün önce birbirimizi dinleyelim. Ikiziminde geçmişi iyi değil. Ancak geçmişimizle yargılamayalım birbirimizi dedim.

Kafasını sallarken yanağını boynuma yaslamış kapalı gözleriyle dinleniyordu.

—Birlikte kilo alalım Hyuna. Ikimizinde buna ihtiyacı var dedi gülerek.

—Ah Evet. Spora gidelim. Kas yapicam ben de dedim.

—Yapalım bakalım birlikte dedi.

—Üşüyorum diye mızmızlandım.

—Sihir mi yapmamı istersin yoksa bir kahve içmek mi?

—Seni istiyorum dedim. Saçlarına dudaklarımı bastırırken.

—Buna hayır demeyeceğim. Tırnaklarını sırtımda hissetmek istiyorum.

—Hazır kıştayken boğazlı kazak giymem garip kaçmaz dedim gülerken.

—O zaman eve mi gidiyoruz? Diye sordu.

—Hmhm dedim gülerken.

Benimle birlikte ayağa kalkarken kahkaha attım.

—Yürüyebiliyorum Kookie. Belki sonrasında taşımana bir şey demem. Dedim.

Bu dediğime o da gülerken beni kucağından indirmemişti.

—Ama zaten yorulacaksın. Bir de yürüyerek efor sarf etme dedi.

—Tanrım diye mırıldandım ona bakarak gülerken.

Yanağından tutup kendime çekerken yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.

Gülümsemesi daha da büyürken tavşan dişlerini öptüm.

—Çok yaramazsın Kookie. Dedim.

—Seni istiyorum diyen sendin bir kere dedi.

—Ha sen istemiyorsan hiç zahmete girme. Dedim.

—Bana trip atıyorsun. Çıldıracağım dedi.

Yüzündeki gülümseme asla silinmiyordu.

—Hoşuna gitti yani. Dedim tek kaşımı  kaldırıp ona bakarken.

—Sonunda normal sevgililer gibiyiz. Dedi.

—Kris'e çok sert yumruk attın dedim.

—Belin yalnızca bana ait güzelim dedi.

—Beni kıskanıyorsun. Çıldıracağım. Dedim gülerken.

Onu taklit etmeme birlikte güldük.

—Melekle neden anlaşma yaptın? Diye sordu.

—Tamamen senin için. Aslında başta onu kandırmıştım. Dedim.

Kucağında bir kere beni zıplattı.

—Indirebilirsin artık. Dedim.

—Yorulmadım. Dedi.

—Bensiz kas çalışıyorsun şuan dedim.

Güldü. Beni yere indirirken elimi tuttu. Kendi montunun cebine soktu ellerimizi.

—Melek normal şartlarda şuan intikam alırdı benden. Gerçi o kadar saf bir varlık bu tarz bir şeyi yapmaz. Her neyse Lucifer ve melek karşı karşıya geldiğinde birbirlerine olan bakışlarından bir geçmişleri olduğunu tahmin etmiştim.

—Kesinlikle birbirlerine aşıklardı. Dedi.

—Lucifer'ı muhtemelen yukardan gelen bir emir yüzünden serbest bırakmamamı söyledi. Onu serbest bıraktığım için mutlu olduğunu düşünüyorum dedim.

—Seninle birlikte eve giderken birbirimizin kaderi olacağını anlamıştım. Ancak hikayemizin bu şekilde başlayacağını hiç düşünmemiştim. Dedi.

—Bizim hikayemiz yeni başlıyor. Dedim.