saçta dolaşan parmaklar, soğuk hava ve biraz gece kahvesi

137 11 4
                                    

hey.

selam öncelikle nasılsınız? uzun zaman oldu.

bu ship markhyuck. ve o kadar mı o kadar özeller ki gözlerim doluyor her seferinde. neden bilmiyorum ama bendeki etkileri çok büyük. bu yüzden onlara böyle çok ama çok özel bir one shot yazmak istedim. keyifli okumalar.

yanlış bir yazım varsa şimdiden özür dilerim, gözden kaçırmış olabilirim.

öpüldünüz.


🎶 lana del rey - love
🎶 lana del rey - cherry
🎶 lana del rey - goodbye kiss
🎶 lana del rey - let me love you like a woman
🎶 lana del rey - old money

🎶 redd - beni sevdi benden çok

🎶 sena şener - teni tenime

🎶 ariana grande - pov

kaybolmuş ruhlar ve kırıkları

00

|saçta dolaşan parmaklar, soğuk hava ve biraz gece kahvesi|

mark lee & lee donghyuck


"Bebeğim, istediğin her şey olabilirim. Bu gece sadece kollarını benim için açtığından emin ol. Bir nefes kadar uzağında bir kalp atışı kadar yakınındayım, gözlerini kapat ve beni hisset."




2019
Seoul, Güney Kore

Hava buz gibi olmasına rağmen ayaklarımda duran spor ayakkabılara attığım kısa bir bakış sonrası yüzümü Han Nehri'ne doğru çevirdim. Üstümdeki cekette beni ısıtmaya yetmezken her nefes verdiğimde ağzımdan çıkan soğuk hava yaptığım aptallığı yüzüme vurmak istercesine bana gülümsüyordu.

Benim kendime ceza verme yöntemim buydu, kendimi suçlu gördüğüm bir şey yaparsam acı çekmem gerekiyordu. Bedenimi üşüterek kendimi cezalandırıyordum. Yarın sabah yataktan çıkamayacak kadar berbat halde olduğumda kendime küfürler edecektim ama yine de üşümem gerekiyordu çünkü ben soğuk eşiği yüksek bir insandım gerçekten üşüdüğümü hissetmem gerekiyordu.

Derin bir nefes alıp dışarıya bıraktığımda havada dağılan soğuk dumanı gözlerimle izledim. Hayatımda bu kadar ince ve dağılgandı işte. Bir nefes gibiydi, anlıktı, biri beni üflerdi ve ben dağılırdım. Göğe uçar ve uçarken kaybolurdum. Kanatlarım yoktu süzülmek için, beni yukarıdan ince bir iple sallandırıyorlar ve ipi keseceklerini söylüyorlardı, sonrasını bana bırakıyorlardı. Bense çakılmaktan başka bir şey yapamıyordum, bilmiyordum da.

Uzun süre hareketsiz kalmaktan vücudumun uyuştuğunu bacağımı ileri doğru uzattığımda anladım.

Dün çok fazla kar yağmıştı ama yine de yerler kar tutmamıştı, Seoul çok hareketli bir şehir olduğundan burada sadece soğuğu hissederdin. Kar pek kalmazdı yerlerde, insanların ayakları altında ezilirdi. Beyaz yerler su kalırdı ve kararırdı. En sevdiğim şeyi dışarıda yakalanırsam üstümde hissedebilirdim sadece, Kış mevsimini çok severdim ama izin vermezdi Seoul dibine kadar yaşamama.

Burada ne kadardır oturduğumu bilmiyordum ama iyi geliyordu, oturup bir şeyler hakkında düşünmeyi severdim ve bu sıralar tam olarak da buna ihtiyacım vardı.

kaybolmuş ruhlar ve kırıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin