20.TERK ETMEK

22 6 0
                                    

İYİ OKUMALAR♥️

Gözümün önü karardığında birinin kollarına düştüm. Geride kalan sadece Mahirin "Azra" diyerek bağırmasıydı...

***

Başımın ağrısıyla gözlerimi açtığımda aldığım kokuyla hastanede olduğumu anladım. Karşımdaki saate baktığımda gecenin biriydi.

Yatakta arkamı döndüğümde Mahirle burun buruna geldim. Yanıma yatmıştı. Elimle yüzünü okşadığımda gözlerini açtı. Telaşla "iyi misin?"'dedi.

Huzurla "iyiyim." Dedim. "Ne zaman çıkacağım buradan?" Dedim.

"Serumun bitince. Daha bitmesine çok var." Dedi. Güldüm.

"Ne oldu?" Dediğinde gülerek serumu gösterdim. Seruma baktığında o da bittiğini gördü. Bozulduğunda kendimi tutamadan büyük bir kahkaha attım. Üzerime çıktı.

"Sen benimle oyun mu oynadın." Dedi.

"Hayır" dediğimde

"Oynadın oynadın." Diyerek gıdıklamaya başladı.

"Mahir yapma, yaa yapma diyorum."

"Oyun nasıl oynanırmış şimdi göreceksin."

"Yapma. Tamam. Tamam. Oyun oynamadım." Dediğimde gıdıklamayı kesti. Nefes nefese kalmıştık. Nefeslerimizi birbirimizin yüzüne vurduğumuzda yaklaştı ve dudağımın kenarından öptü.

"Off kalk artık üzerimden." Diyerek onu ittim.

"Çağla nerede? Annemlerin haberi var mı?"

"Çağla sana kıyafet getirmeye gitti. Birazdan gelir. Annenin ve babanın haberi yok. Abin buradaydı. Acil işi çıktığı için gitti. Uyandığında aramanı söyledi."

"Telefonum nerede?" Dediğimde cebinden çıkardığı telefonumu

"Burada." Diyerek uzattı. Elime aldım.

Kapının tıklanmasıyla Çağla içeri girdi.

"Uyanmışsın. İyimisin? Ağrın var mı?" Diyerek yanıma geldi.

"İyiyim. İyiyim. Biraz başım ağrıyor." Dedim.

Mahir ayağa kalkıp

"Ben çıkış işlemlerini halledeyim." Diyerek odadan çıktı. Arkasından baka kaldığımda Çağla

"Keyfin yerinde." Dedi. Daha demin Mahirle olanları anlattığımda ooo demeye başladı. Elindeki kıyafet çantasını alıp odadan çıkması için Çağlayı ittim.

Çantadaki gri sweatimi giydim, altımada siyah eşofmanımı geçirdim. Saçımı yukardan bağladım. Kırmızı ayakkabılarımı giydim ve bağcıklarını bağladım. Abime geç olduğu için mesaj attım. Kapı çaldığında telefonumu eşofmanımın cebine koydum. İçeri Mahir Çağla ve Enes girdi. Mahir beni boydan aşağı süzerken Enes

"Naber Azra? Biraz daha iyi misin?" Dedi. Mahir Enese kötü bir bakış attı.

"İyiyim sağol Enes." Dedim. Mahir

"Çıkış işlemleri tamam. Sen de hazırsan çıkalım." Dedi. Kafamı sallayıp ayağa kalktım. Çağla ile önden gidiyorduk.

Dışarı çıktığımızda

"Bu saatte nereye gideceğiz?" Diyerek soru yönelttim. Çağla

"Aynen. Abim çoktan bahane üretmiştir. Eve gidemeyiz." Dedi. Mahir bir iki dakika bizi izlediğinde

"Binin arabaya." Dedi ve yürümeye başladı. Arabaya doğru ilerlerken

"Nere-" diyeceğim sırada

"Yazlık eve." Diyerek sözümü kesti.

Arabaya bindiğimizde Çağla ve ben arkaya oturduk.

Radyoda Ay Tenli Kadın çalıyordu. Mahir sesini açtığında aynadan bana baktı.
Şarkı bitene kadar onu izledim. Araba kullandığı için arada bir bana bakıyordu.

Yaklaşık yarım saat sonra iki katlı bir eve geldik. Arabadan indiğimizde Mahir önden giderek kapıyı açtı. İçeri girdiğimizde ev sade dekore edilmişti.

Hepimiz koltuklara gömüldüğümüz de "benim karn-" karnım aç diyeceğim sırada karnım guruldadı. Hepsi bir kahkaha attığında bozularak mutfağa girdim.

Buz dolabını açtığımda tıka basa doluydu. İçinden kaşar peynirini çıkartıp tezgaha koydum. Ekmek sepetinden tost ekmeklerini aldım. Arkamı döndüğümde Mahiri görmemle korktum. Olduğum yerde irkilince güldü.

"Korkuttun." Dedim.

"Telafi ediyim." Diyerek yanağımdan öptü. Masaya doğru ilerlerken

"Bana da tost yap." Dedi. Hemen arkasından Çağla

"Bana daa" Diyerek içeri girdi. Aynı şekilde Enes de

"Bana da" diyerek içeri girdi. Onlara tip tip bakarken

"Hadi hadi yardım edeyim." Diyerek Mahir yanıma geldi. Sesimi çıkarmadım. Ben kaşar peynirini doğrarken o da ekmekleri ayarlıyordu.

Tostu yedikten sonra Mahir

"Biz yaptık siz de toplayın." Diyerek kalktı. Bileğimden tutu ve mutfaktan çıktık. Merdivenlerden çıkarken bileğimdeki eli elime kaydı.

Elimi tuttuğunda çekmek istedim. Elimi sıkarak çekmeme izin vermedi. Bir odaya girdiğimizde kapıyı kapattı ve sırtımı kapıya yasladı. Yaklaşıktı. Kafasını boynuma gömdü ve ellerini belime sararak sıkıca sarıldı. Tereddütle ellerimi boynuna atarak sarıldım. Kokumu içine çekerek derin nefesler alıyordu.

Yüzünü yüzüme hizaladı. Alnını alnıma yasladı ve

"Kokun başımı döndürüyor." Dedi.

Kapının çalmasıyla irkildim. İçeri Çağla girdiğinde Mahir çarpık bir gülümsemeyle

"Size iyi geceler." Diyerek odadan çıktı.

Daraldığım için balkona çıktım. Koltuğa dizlerimi kendime çekerek oturdum. Çağla yanıma geldi. Morali bozuktu.

"Ne bu suratının hali? Ne oldu?" Dedim.

"Şu Enes denen pislik yüzünden. Bulaşıp duruyor yaa. En sonunda dayanamadım açtım ağzımı" diyerek anlatmaya başladı. Eneste aynı Mahir gibi kızları kucaklıyordu.

"Alış artık Çağla'm. Az kaldı zaten. İçimdeki intikam ateşi sönsün Mahiri de Eneside görmeyeceğiz." Diyerek kolumu omzuna attım.

"O nasıl olacak." Diyerek o da kolunu belime attı. Sarılarak geceyi izlerken

"Ya bu şehri... ya da... bu ülkeyi terk etmekle." Dedim. Şaşkın şaşkın baktığında

"Neden terk etmek?" Dedi.

"Çünkü artık dayanamıyorum. Bu şehirde nereye baksam Buğra ile anılarımız gözümde canlanıyor. Bunu daha fazla yaşamak istemiyorum." Dedim.

"Ee."

"Ne ee?"

"Ben odaya gelmeden önce napıyordunuz?" Dedi meraklı melahat. Olanları anlattığımda

"Ve sen de karşılık verdin. Sarılmasına izin verdin." Dedi şaşkın halde.

"Onunla olunca huzur dolu oluyorum. Ama bu hisse daha çok kapılamam. O buğranın katili. Onunla olamam. Buna izin vermeyeceğim artık." Dedim.

"Azra ne yaptığının farkında değilsin. Ona izin vererek umut veriyorsun. Tekrar onun olanlara zarar verdiğinde Mahiri düşünemiyorum."

"Ne demek umut veriyorum. Asıl o bana umut veriyor. Her kıza yaptığını bana da yapıyor."

"Haklısın, ama ona bu kadar yüz verdikten sonra canını yakman senin için çok kötü olacak. Bu sefer öcünü alırken hiç acımaz."

"Ona yüz vermedim. Bazı anlar içimden geldiği gibi davrandım. Çünkü o bana iyi geliyor. Ama her kıza yaptığını bana yapamaz. Ona karşılık verip sonra canını yaktığımda üzülecekse hak etmiş demektir."

Bendis ve Eresbos Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin