İYİ OKUMALAR♥️
Yerde duran topu avuçlayarak antrenmanlara başladık. Artık antrenmanlara iyi odaklanmalıydım.
***
Düdüğün çalmasıyla kendimi yere attım. Kollarımı iki yana açtığımda gözlerimi kapattım. Salondan 'of, çok yoruldum,' gibi sesler geliyordu.
Hoca hepimizinde hoşafını çıkarmıştı. Tekrar düdüğün sesini duyduğumda oturur pozisyona gelip bağdaş kurdum. Antrenman arası boyunca yerde yatıyordum.
Hocayla göz göze geldiğim de ayağa kalktım ve antrenmana döndüm. Artık voleybol benim hayatımdan bir parçaydı. Bir yıl voleybola ara vermek benim için iyi olmuştu. Hep ilk üçe girerdim ama bu yıl birinci olacaktım. Mecburdum. Ortaokul da üç kez birinci olmuştum. Ama lisede hep ikinci oldum. Bu son yılımda birinci olmalıyım. Yıllardır emeğim boşa gitmemeli.
Antrenman sırasında hocanın çağırdığını duydum. Saate baktığımda zilin çalmasına yirmi dakika vardı. Hocanın yanına gittiğimde
"Otur." Diyerek yanındaki sandalyeyi gösterdi. Oturduğumda
"Buyrun Hocam." Dedim.
"Azra. Sen hırslı bir kızsın. Aynı zamanda güçlüsünde. Yıllardır öğretmenlik hayatımda senin kadar hırslı bir öğrenci görmedim. Her yıl ikici olduğunda yüzündeki sevincin arkasında kırgınlık olduğunu görebiliyorum. Bu yıl her yıl kinden daha çok çalışmaya bak. Elinden gelenin daha fazlasını yapmaya çalış. İkinci olmakta bir başarı tabi ki. Ama bu yıl final maçı geçen yılki okulla değil. Emin ol müdür bey çok güçlü bir okulu rakip seçecek... Bu yılın şampiyonu sen olacaksın Azra." Dediğinde tek bir noktaya bakarak düşündüm.
Hoca ayağa kalkarak düdüğünü çaldığında antrenmanın bittiğini belirtti. Bana döndüğünde yan da ki banktan defterini alıp salondan çıktı.
Yanıma Çağla geldiğinde "ne dedi hoca sana?" Dedi.
Anlattığımda "ben sana inanıyorum. Başaracaksın." Dedi. Birşey demeden soyunmaya odasına yol aldım.
Üzerimizi değiştirip dışarı çıktığımızda yağmur yağmaya başlamıştı. Sweatimin şapkasını kafama geçirip deri montumu giyindim. Zilin çalmasını beklemek için üzeri kapalı kamelyaya geçtik. Bahçeye göz gezdirdiğim de Mahir ceketini giyerek merdivenlerden iniyordu. Ellerimi montumun cebine soktum ve Mahiri izledim. Çok cooldu. Baktığımı fark ettiğin de ilk gözlerini kaçıran ben olmak istemedim. İnadına gözlerine baktım. Buraya yaklaştığında etrafıma bakarak gözlerini kaçırdı.
Çağla oturuyordu. Ben ayaktaydım. Mahir daha çok yaklaştığında Çağlaya döndüm. Mahir ve Enes yanımıza gelip kamelyaya oturduklarında Enes
"Selam" dedi. Çağla ile "selam" diyerek yanıt verdiğimiz de Mahire döndüm. Odun. Bak Enes kibar tabi nasıl da selam diyor çocuğum. Bu odun. Kalas kalas, ne beklenir bundan. Gözlerimi devirerek önüme döndüm.
Zilin çalmasıyla arabama doğru ilerledim. Mahir yine yanımda bittiğinde çarpık gülümsemesiyle
"Akşam görüşürüz Bendis." Dedi ve arabasına bindi. Arkasından bakarak arabaya bindiğimde Çağla gülmeye başladı.
***
Eve geldiğimizde hazırlanmak için direkt odaya çıktık. Kısa bir duş aldım. Üzerimi giyindikten sonra kıyafetime uygun hafif bir makyaj yaptım. Saçlarımın uçlarını belli belirsiz maşa yaptım. Ayakkabılarımı giydim. Çantamı ve çizim dosyamı alıp odadan çıktım.
Aşağı indiğimde abim küçük bir ıslık çaldı. Gülerek gözlerimi devirdiğimde sığınarak babama sarıldım. Abim bir Çağlaya bir de bana bakarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bendis ve Eresbos
Novela JuvenilBENDİS VE ERESBOS ( AY VE KARANLIK ) Azra küçüklük arkadaşının katili olan Mahiri ilk gördüğünde işlerin buraya geleceğini düşünmemişti ondan etkilenmişti ama intikam almalıydı... İntikam almakla başlayan savaş bitmek bilmiyordu. AZRA & MAHİR NOT: S...