İYİ OKUMALAR♥️
"Kusura bakmayın." Dedim. Demir bey kahkaha atmaya başladı. Şaşkın şaşkın ona bakarken toparlandı ve
"Ahh Azra. Seni o kadar iyi anlıyorum ki." Dedi.
"Kaşınıyordu. Yontulması gerek." Dedim kaşlarımı kaldırarak.
***
Herkes gülmeye başladı.
"Şimdide sen kaşınıyorsun." Dedi Mahir.
Umursamadan yemeğime döndüm. Dila hanım
"Sanırım sizin tanışmanız biraz tatsız olmuş." Dedi. Mahire döndüğümde çatalını bıraktı ve arkasına yaslandı.
"Hanfendi diklenmeye bayılır." Dediğinde
"Beyfendi emir vermeye bayılır." Dedim. Kafasını çevirerek gözlerime odaklandı. Dikkat çekmemek için önüme döndüm.
"Herkes yemeğini tamamladıysa bahçeye dönelim." Dedi Demir bey.
Ayaklandığımız da hizmetliye
"Lavabo nerede?" Dedim. Arkadan bileğimin kavranmasıyla Mahiri fark ettim.
"Ben gösteririm." Diyerek hizmetliyi yolladığında babamlara baktım. Çoktan bahçeye geçmişlerdi. Merdivenlere yöneldiğimizde
"Kendim yürüyebilirim." Dedim bileğimi bırakması için. Tınlamadığım da
"Sürükleme o zaman." Dedim. Dediğimi dikkate alarak yavaşladı. Merdivenleri çıktığımızda bir kapının önünde durduk. Eliyle göstererek
"Burası" dedi.
İçeri girdiğimde elime yüzüme su çarptım. Havlu ile kurulayıp lavabodan çıktım. Mahir hala kapıda bekliyordu. Umursamadan merdivenlere yöneldim. Kolumdan tutmasıyla sırtım soğuk duvarla buluştu. Kollarını belime sardı.
Kafasını boynuma yaklaştırdı. Derin nefesler almaya başladı. Daha çok yaklaştığında dudaklarını hissettim. Boynuma küçük öpücükler kondurmaya başladı.
Tek bir noktada durdu. Emmeye başladığında daha fazla dayanamadım. Ellerimi göğsüne bastırarak ittim. Gözlerim dolmuştu.
"Napıyorsun sen?" Dedim. Sesim kısık çıkmıştı.
"Bana bir daha bu denli yaklaşma. Daha önce yaşamadığım şeyleri nefret ettiğim adamla yaşayamam. Haddini aşma." Dedim işaret parmağımı sallayarak. Sesim gittikçe kısılıyordu. Gözlerimi silerek merdivenlerden indim.
Bahçeye döndüğümde Enes ayaklandı. Beni fark ettiğinde "Mahir nerde?" Dedi.
"Bilmiyorum." Diyerek yerime oturdum. Enes içeri girdiğinde Çağla fısıldayarak
"Ne oldu?" Dedi. Önüme bakarak
"Sonra." Dedim.
Mahirin geldiğini gördüğümde telefonuma yöneldim. Babam ayağa kalkarak
"Ee biz artık kalkalım. Herşey için çok teşekkür ederiz. Herşey çok güzeldi." Dedi. Demir bey
"Ya biraz daha otursaydınız. Olmuyor böyle." Dedi.
Hep bir ayaklandık. Arabaya yöneldiğimizde Herkesle vedalaştık. Tek Mahir kalmıştı. Sanki birşey bekliyor gibi bakıyordu. Ama son hareketinden sonra çok beklerdi. Arkamı dönüp arabaya bindim.
Eve geldiğimizde üzerimi değiştirip makyajımı temizledim. Çağlaya olanları anlattığımda şaşkın ve sinirli gözlerle beni dinledi.
"Dengesiz orangutan. Adi köpek. Vahşi at. Beyinsiz dangalak. Hatta şerefsiz ya, pislik"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bendis ve Eresbos
Novela JuvenilBENDİS VE ERESBOS ( AY VE KARANLIK ) Azra küçüklük arkadaşının katili olan Mahiri ilk gördüğünde işlerin buraya geleceğini düşünmemişti ondan etkilenmişti ama intikam almalıydı... İntikam almakla başlayan savaş bitmek bilmiyordu. AZRA & MAHİR NOT: S...