İYİ OKUMALAR♥️
Arabaya geldiğimizde
"Binin!" Dedi.
Arabaya bineceğimiz sırada arkadan
"Bu sefer kaçamazsın." Diye bir ses duydum.
***
Arkamı döndüğümde Mahirle karşı karşıyaydım. Abimin Mahire
"Sen kimsinde benim kardeşimle yiyişmeye kalkıyorsun lan. Sıçtığımın belası." Diyerek bağırdı. Mahire yumruk attığında ağzımdan
"Hihh" diye bir ses çıktı. Ellerimle ağzımı kapattım.
Mahir abime vurduğunda abimin yüzü yana gitti. Abimde Mahire karşılık verdiğinde Mahir geri geri sendeledi. Dövüşmeleri daha çok şiddetlendi.
"Yeter!!!" Diyerek bağırdığımda durdular. Bana baktıklarında Mahir
"Sen daha kardeşinin ne haltlar yediğini bilmiyorsun." Dedi abime.
"Herşeyi biliyorum. Her fırsatta Azrayı elde etme çabanı, ona daha çok yaklaşma çabanı, herşeyi... Bir daha Azraya yaklaşırsan belan olurum bunu bil! Bir daha Azrayı üzecek birşey yaparsan beynini dağıtıp eline veririm bunu da bil!!!" Dedi abim. Arabaya yöneldiğimizde Mahir arkamızdan
"Bunun bedelini ağır ödeyeceksin Azra!" Dedi. Arabanın kapısını açtığımda Mahire döndüm. Bana nefretle bakıyordu. Bakışlarının arkasındaki üzüntüyü, hayal kırıklığını görebiliyordum. Tahmin ettiğimden fazla üzülmüştü. Burnundan soluyordu. Her nefes verişinde önüne düşen saçları havalanıyordu.
Daha fazla bu bakışlara dayanamadım. Arabaya bindim. Abim gazı köklediğinde oradan uzaklaştık.
"Her bokunu söylüyorsun. Bunu niye söylemedin lan?" Diyerek bağırdı abim. Direksiyona vurarak.
Oturduğum yerde irkildim.
"Başkasından öğrenseydim. Mahiri bilmiyor musun? Her yediği halt gazetelere çıkıyor." Diyerek sesini daha fazla yükseltti.
"Akşam oldu bu olay. Anlatacaktım. Onu kullanmak istedim. Artık ona zarar vermeyeceğimi düşünsün istedim-"
Arabadan inerken konuşmama devam ettim. Babam ve annemi endişeyle kapıda bize baktıklarını gördüğümde sesimi yükselttim.
"İstediğimi başardım da. Bana yaklaşmak istedi. İzin verdim. Bazen karşılıkta verdiğim oldu. Bu sefer sinirlensin değil üzülsün istedim. Tamam mı? Biliyorum artık bıktınız intikam alma isteğimden. Ama rahat olun artık istediğim falan yok." Dedim ve ayaklandım.
Eve gireceğim sırada
"Yurt dışına gidiyorum." Dedim ve içeri girdim.
Merdivenleri çıkarken arkamdan bağırışlar geliyordu. Umursamadan odama girdim. Kendimi yatağa attığımda kapı açıldı.
"Azra." Çağla olduğunu anladığımda yönümü değiştirmeden
"Konuşmak istemiyorum." Dedim. Onunda yatağa yattığını hissettim.
Gözlerimi yumdum ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Perdenin kenarından içeri giren güneşin ışığıyla gözlerimi açtım. Kısa bir duşun ardından okul kıyafetlerimi giydim. Üzerime koyu gri sweatimi geçirdim. Saçımı kurutmadan kafama siyah renk bere taktım. Aşağı indiğimde herkes kahvaltıdaydı.
Kapıya yöneldim. Ayakkabılarımı giyerken
"Kahvaltı etmeyeceğim. Çağla sen de kendi arabanla gel." Dedim. Deri montumu elime aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bendis ve Eresbos
Novela JuvenilBENDİS VE ERESBOS ( AY VE KARANLIK ) Azra küçüklük arkadaşının katili olan Mahiri ilk gördüğünde işlerin buraya geleceğini düşünmemişti ondan etkilenmişti ama intikam almalıydı... İntikam almakla başlayan savaş bitmek bilmiyordu. AZRA & MAHİR NOT: S...