'n'

1K 107 110
                                    

Jungkook

Olanlardan sonra yorgunca yemek masasına oturmuştuk. Kimse de ne konuşacak ne de yemek yiyecek hâl kalmıştı. Biliyordum ki hepsi de benim konuşmamı; bunca zamandır nelerin olduğunu, nasıl hayatta kaldığımı, Taehyung'u, olaylardan sonra herhangi bir sıkıntının çıkıp çıkmadığını vb. daha çok şeyi merak ediyorlardı doğal olarak.

Derin bir nefes aldım, artık anlatmam gerekiyordu. Zaten bunca yolu bunun için gelmemiş miydim? Sağ elimi boğazıma götürdüm ve kaşıdım. Derin bir nefes daha verdikten sonra dikkatlerini çekmek için birkaç kez öksürdüm. Öksürük işe yaradı çünkü artık hepsi bana bakıyordu.

"Bu olanları nasıl anlatacağım hiçbir fikrim yok. O yüzden lütfen lafımı kesmeden dinleyin."

Ellerimi birleştirmiş sertçe birbirine sürtüyor, güç almaya çalışıyordum. Sahi bu olanları nasıl anlatacaktım ki? Daha kendime bile tam açıklayamamışken.

"O gün, yani başkanın baskın yaptığı gün... kalp krizi geçirmişim. Nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde iyileştim, bu uzun soluklu bir iyileşme süreciydi ancak iyileştim. Sanırım bu O'nun kuyruğundan dolayı oldu. Bu denli güçlü bir enzim bulundurduğunu bilmiyordum kuyruğunda ama beni kalp krizinden o kuyruk kurtardı."

Önümdeki su dolu bardaktan büyükçe bir yudum aldıktan sonra söyleyeceklerimi tartmaya çalıştım kafamda, sahi nasıl söyleyecektim ben bunu?

"Söylediğine göre 3 hafta boyunca bilincim kapalıymış, sürekli başımda uyanmamı beklemiş. Öyle söyledi yani. Her neyse uyandığımda yüzümün hemen 1-2cm ilerisindeki yüzünü görmemle korktuğumu hatırlıyorum..."

1 Years Ago

Başımda deli edici bir ağrı vardı ve sanki gözlerim birbirine yapıştırıcı ile yapışmış gibiydi. Gözlerimi açamıyordum. Ağzım ise susuzluktan kurumuştu. Elimi sürüyerek gözlerime götürdüm ve parmak uçlarımla ovalamaya başladım. Biraz daha rahatladığımı hissettiğimde gözlerimdeki o yapışma hissi gitmişti. Asıl olay ise gözlerimi açmamla başlamıştı. Yüzünü neredeyse yüzüme yapıştırmış olan Taehyung'un yüzü ilk defa korkunç geliyordu belki de...

Hızla omuzlarından ittirip yere düşmesini sağladım ve kendimi sürüyerek kaçmaya çalıştım. Tanrım, lütfen beni koru.

Kaşlarını çatan Taehyung ile gerginliğim ve korkum hat safaya çıkarken saniyesinde bedenini ayakta görmem bedenimi titretmişti. Sahi en son kimden böyle korktum ki ben?

"Benden nasıl korkarsın? Korkunç biri değilim ben. Kendine gel!"

Bağırmasıyla gözlerimi sımsıkı kapatıp sürünerek geri gitmeye çalıştım tekrar.

"Biliyor musun? Asıl korkunç biri varsa o da sensin. Gözlerimin içine baka baka bana yalan söyledin. Bense sana tüm kalbimi açtım. Ben sizin yaptığınız o saçma, aptal ve sonucu hüsran olan bir deneyim evet tamam ama ya sen Jeon Jungkook? Sen beni kendine öyle güzel aşık ettin ki arkasında bu kadar yalancı bir kişilik bulunabileceğini hiç düşünmedim. Beni o gün o sözlerle ne kadar parçaladın haberin var mı? Peki benim senin o sözlerine karşılık yine de seni kurtarmam... bir kez daha düşünsene kim canavar diye."

Karşımda iri vücuduyla dimdik ayakta duruyordu. Bahsettiği gün geldi aklıma. Korkmakta haklı değil miydim? Tanrı aşkına karşımda bir düzineden adamı vahşice öldürmüştü ve o bana ben bir canavar değilim mi diy- bir saniye bir saniye. Tanrım ben ne diyorum. Ona nasıl canavar derim. O asla bir canavar değil, olmadı da. O gün... sadece hayvan içgüdülerini kullandı. Savunma mekaniznasına geçti.

Experiment 'taekook'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin