merhaba küçük ay ışığım.
sana söyleyeceklerim öyle birikti ki… söyleyeceklerim değil daha doğrusu, sana yazıp yazıp sildiğim rengarenk kelimeler yığıldı kaburgalarıma işte. bugün bana attığın o mesajdan sonra ben ne kadar mutlu oldum tahmin edebiliyor musun? içimde binlerce havaifişek aynı anda patlayıp süzüldüler karın boşluğuma doğru.
seni seviyorum be çocuk. seviyorum, sevdim, sevdim sevdim
sevdim
ve sevdim.
ve sevdim
ve sevdim.
anla beni nolur, şu kelimelerin içine ne kadar çok sevda destanları sığdırıyorum bilemezsin. sana haykırmak istediğim milyonlarca sevgi sözcüklerini yutmanın ne kadar zor olduğunu bilemezsin.
tek diyebileceğim, seni seviyorum çocuk. öyle çok seviyorum ki, lanet olsun ki seviyorum. istersen dünyanın diğer ucunda istersen cehennemin en dibinde ol.
ben seninleyim. seninle.
rüzgarın esip geçişi gibi büyülü saçlarından ya da içtiğin suyun gelişi gibi sonsuz okyanuslardan, ben de öyle seninleyim sevdiğim.
ben seni çok sevdim.
seni öyle olduğu gibi, olacağın gibi sevdim.
mutlu ol, ne olursa olsun, mutlu ol yeter benim için, yakalayabildiğim bütün mutlulukları sana yolluyorum sevdiğim. avuçlarımda ne varsa, yoksa hepsi senin. senin.
merhaba küçük ay ışığım.
seni özlesem de şafak vakti güneşin yıldızları özlediği gibi,
kuru bir yaprağın üzerinde usulca süzülen bi damla kadar sana aşığım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araf
ChickLitBir zamanlar göğsümün kafesinde büyüttüğüm sevgiye dair masum -ve parçalanmış- öyküler. Yitik anılarımın arasından çıkardığım küçük sahneler... Ona çingenem dedim, çünkü bir çikolata koyuluğunda teni, kahve kokusu ve taze, kıvrak vücuduyla en sevdiğ...
