YAŞ ON YEDİ |TAMAMALANDI|

4. DOKUNUŞ - I. KISIM

merhabaa

sizi fazla bekletmek istemedim o yüzden PART I paylaşayım istedim. PART II yarın paylaşılacaktır :))

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

iyi okumalar!

4. DOKUNUŞ

I. KISIM

dolu kadehi ters tut - madem

Kelimelerin düğüm düğüm olduğu, dilden ötemeye gidemediği yerdeydim. Sessizce dilime değiyorlar fakat kendilerini çekmeleri uzun sürmüyordu.

Kelimeler, sessizliğin içerisindeydi.

Boynumdaki sıcak nefes yerini kollarken, tek yapabildiğim derin derin nefes almak oldu. Her nefes alış verişimde inip kalkmaya başlayan göğsüm, artık ağrımaya başlamıştı.

Benim kelimelerim lâl olurken, onun kelimeleri gürültülü bir tartışma içerisindeydi.

Alkol ne kadar hafif kafamı döndürse de hala aklımı kullanabilecek yetiye sahiptim ancak bu bile nefes alış verişime engel olamıyordu.

Parmaklarımın arasındaki kadehin titrediğini bile fark etmem onun sayesinde oldu. Önce parmakları parmaklarıma dokundu, ardından elimde güçsüzce duran bardağı yavaşça parmaklarımdan uzaklaştırdı.

Tenime değen teni, bana cehennemi fısıldıyordu.

Cehennemi solumak hiç bu kadar tutkulu gözükmemişti...

Kelimelerinin ne demek istediğini anlayacak kadar kendimdeydim. Gizli saklı konuşmazdı. Onun üslubu edepsizlikti. Beni dumura uğratmaya çalışıyordu. Beni, kendince deniyordu sadece ve bunu, bu halde fark etmeyeceğimi düşünmüştü. Yanıldı yada ben öyle sanıyordum.

Dilimle kuruyan dudaklarımı ıslattım ve her zaman ki halime dönmeye çalıştım. Bir elimle önüme gelen saçları yüzümden çektim ardından başımı ondan tarafa çevirdim yavaşça.

Beklediğim şey, yüzümün dibinde olan yüzü değildi ancak bu görüntü dilimi ağzımın içinde döndürmeme sebep oldu. Bir eli omzumun arkasından koltuğa yaslıydı ve diğer elinde benim kokteylim vardı. Ah, her şey zaten o küçük kokteyl yüzünden olmamış mıydı? Bakışlarımı kokteylden çekip geri yüzüne çıkardım. Kahverengi gözlerindeki kuraklık beni durdurmadı.

Onun gibi yüzüme bir gülümseme yerleştirdim ve bakışlarımı yüzünde gezdirdim. Şu an dışarıdan nasıl göründüğümüzü umursamıyordum ki Aslı bu haldeyken bizi bu kadar net görmeyeceğini biliyordum.

"Akşam yemeği..." dedim düşünür gibi yaparak ve bu, onun gözlerini kısmasına neden oldu. "Bunu biraz daha açmaya ne dersin?"

Tek amacım, kelimelerinin altında yatan oyunbozan çocuğu bulmaktı.

Eliyle çenesini kaşıdı. "Bir sarhoşa göre fazla ayıksın."

Kaşlarımı çattım. "Ben sarhoş değilim."

Sanki böyle tepki vereceğimi biliyormuş gibi dudağının kenarını yukarı doğru kıvırdı. "Sarhoş Zerda," dedi alayla.

Kaşlarımı sertçe çatıp, dudaklarımı dişledim. "Değilim sarhoş falan," dedim ve gözlerimi elinde tuttuğu kadehe indirdim. Onun tepki vermesini beklemeden parmaklarının arasından kopardım hızlıca. "Hatta sana bunu kanıtlayacağım."