17.10.2020
***
''Hadi be! yapma bana bunu be!!'' Odamda oturmuş pes atıyordum. Tek atmakta acayip sıkıcıydı. Ablamın salak arkadaşları birkaç gün daha burada kalacaklarmış. Onlar olmayınca iki çift laf ediyorduk en azından. Ama arkadaşları burada olduğu zaman benimle muhattap olmuyordu.
Takım arkadaşım yüzünden ağzımıza sıçıp 9-2 yendikleri için oyunu bitirip aşağı indim. Canım acayip bir şekilde fıstıklı çikolata çekmişti. Dolabı açıp zulaya baktım. Ama istediğim çikolatalardan yoktu. Havuz kenarında oturan abimlerin yanına doğru gittim.
''Abi!!! Dolapta fıstıklı çikolata kalmamış. Market varsa yakınlarda gidebilir miyim?''
''Benden izin mi alıyorsun Doruk? yoksa kulaklarım bana oyun mu oynuyor?''
''Çok heveslenme nezaketen soruyormuş gibi yapıyorum. Yoksa izin verip vermemen çokta si- Aaahh!!! abi yaaa!!!'' Abimin yerdeki taşı alıp kafama atması ile, acıyla kafamı ovuşturdum.
''Bir yere gitmiyorsun Doruk. Evdekilerle idare et''
''Abi yaa!''
''Doruk!!! çocuklaşma.''
''Bak kendinde diyorsun. Çocuklaşma. 21 yaşındayım ben. Hâlâ izin alıyorum senden.''
''En yakın market arabayla yarım saat. Nasıl gitmeyi planlıyorsun Doruk?''
''Araba kullanmasını biliyorum abi! Merak etme kaçırmazlar beni.'' Abimin göz devirip konuşmaya hazırlanırken telefonu çaldı. ''Bir dakika geliyorum.'' dedi ve içeriye geçti. Oflayarak etrafıma bakındım.
''Dışarısı tehlikeli Doruk. Uzatma.'' dedi ablam. Sanki yürüyerek gideceğim. Mal bunlar, yeminle mal. ''Bir şey olmaz abla. Arabada olacağım. Yollar da problemli değil zaten.''
''Ya araç bozulursa? Ya yolda kalırsan'' dedi Melis. Fazla dizi izliyor bunlar.
''Dikkat et kurda kuşa yem olma Doruk'' dedi Buse.
''Ay sen kendini savunamazsın da. Korkar kaçarsın. Şeysin ya hani...'' Seda'nın dedikleri üzerine gözlerimi ona dikip kaşlarımı çattım.
''Cahil cahil konuşup tepemin tasını attırma Seda. Gay olduğum için daha narin olacağımı mı zannediyorsun? Ya da daha az cesaretli? Beni o aptal sevgililerinle karıştırma. Ne ben pes ederim ne de yanımdakini bırakıp kavgadan kaçarım.''
Yüzü kızarıp bozarınca doğru yolda olduğumu anladım. Bu salağın başına gelen bir olaydı bu. Sevgilisiyle kavganın ortasında kalmış, çocuk bunu bırakıp kaçmıştı. Kendisi de bir güzel dayak yemişti. Saçını baya bir yolmuşlar. Keşke o dilini de koparsalardı da konuşamasaydı...
''Doruk!'' ablamaın rutin 'arkadaş savunması' da geldiğine göre ben gideyim artık dedim ve arkamı döndüm ancak abimin ve Cihangir'in bize doğru geldiğini görünce bekledim.
''Anladın değil mi Cihangir?''
''Anladım abi.''
Cihangir kafasını bize çevirip ''iyi akşamlar'' dedi. Hep bir ağızdan TRT korosu kıvamında iyi akşamlar dedik. Aklıma gelen fikir ile abime dönüp:
''Abi! Cihangir benimle gelse olmaz mı?'' Dedim.
''Nereye'' dedi Cihangir. Abim ona kısaca anlattı. ''Tabiki. Hemen arabayı hazırlayayım'' dedi. Bu arabayı hazırlamak ta ne anlamıyorum he. Alt tarafı anahtarı sokup çalıştıracaksın.
O arabaya gidince bende odama gittim. Baskılı bir tişört altına dar pantolon giyip sporlarımı giydim ve az birşey parfüm banyosu yapıp aşağı indim. Cihangir beni bekliyordu. Arabaya binip yola çıktık. Koltuklarda acayip rahattı he. Yan gözle Cihangir'e baktım. Bu koltukta neler neler yapılmazdı be...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUMA | bxb
Novela Juvenil[TAMAMLANDI] Abisinin zoruyla gelmiş olduğu çiftlik evinde, korumaya aşık olan bir genç... Abisinin sağ kolu.. Ablasının da aynı adamdan hoşlanması işleri zorlaştıracak gibi. Başlangıç:12.10.2020 Bitiş:17.01.2021