ÖNCELİKLE WATTPAD BEN SENİN TA AMINA KOYAYIM OROSPU ÇOCUĞU.
BÖLÜMÜ YAZARKEN ARA VERİP ÇIKMIŞTIM VE YAZDIĞIM HER ŞEYİ SİLMİŞ, BÜTÜN ÖZENE BÖZENE OLUŞTURDUĞUM CÜMLELER, BETİMLEMELER HER ŞEY SİLİNDİ VE TÜM HEVESİM SİKİLDİ. SABAH GÜLE OYNAYA YAZDIĞIM YERİ ŞİMDİ SİNİRDEN RESMEN AĞLAYARAK YAZACAĞIM, CİDDEN AĞLAMAK ÜZEREYİM.
Bu kısmı yukarıda geçirdiğim ufak(!) sinir krizinden sonra sakinleşmiş halimle yazıyorum. Bu ficte, abartılı olmayacak şekilde, Jungkook'u feminen tarzda göreceksiniz (kazakları elbise gibi giymesi gibi) çünkü bildiğiniz üzere Jungkook bir vita; kurt cinsiyeti dişi ve kurt-insanların kurt cinsiyeti gerçek yaşamlarındaki rollerini belirliyor(bu yüzden gerçek cinsiyeti erkek olsa bile kurt cinsiyeti dişi olduğundan jungkook dişi sayılıyor ve doğurgan özelliğe sahip). Yani Jungkook'u feminen gördüğünüzde şaşırmamanızı öneririm.
İyi okumalar♡
~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yanağımı okşayan parmaklar ve boynumda, mühür bölgemde gezinen minik öpücüklerle uyandım. Taehyung'un sıcak nefesinin boynuma vuruşunu, bacaklarının bacaklarımı sarıp birer kafes gibi içlerine hapsedişini, kollarının belimi sıkı sıkı sararak sırtımı göğsüne yasladığını ve kasıklarının, kalçalarıma dayandığını hissediyordum. Gözlerimi aralamak istiyor ancak çok bitkin ve hasta gibi hissediyor, vücudumun her yeri, özellikle kalçamdaki o nokta, sızlıyordu.
Kendimi bambaşka biri gibi hissediyordum çünkü artık içimde sadece kendi kalbimi değil, Taehyung'un da kalbini, hislerini ve kurdunun ruhunu taşıyordum. Vita kurdumun, Deltası'yla oynaşmalarını ve çıkardıkları sesleri duyuyor, Taehyung'un kalbinde hissettiği huzuru ve mutluluğu kalbimin en derininde hissediyor ve artık bir elmanın iki yarısı, bir yapbozun ayrılmaz iki parçası gibi; ruh eşi gibi hissediyordum. Ruhumun bundan sonraki diğer yarısı, kollarını sıkıca belime dolamış, ardımda uzanıyordu.
Taehyung'un belimi saran ellerinden biri hareket etti ve usul karnımı okşamaya başladı. Burnunu boynuma sürtüyor, çektiği derin nefeslerinden anladığım kadarıyla, kokumu içine çekiyordu. Gözlerimi sonunda hafifçe aralayabildiğimde, gördüğüm ilk şey omzuma kadar çekilmiş beyaz yorgan ve uyurken önüme doğru uzattığım sağ kolumdu. Hemen ardından Taehyung'un yumuşak öpücüğünü ensemin boynumla birleştiği noktada hissettim.
"Günaydın güzel meleğim,"
Fısıltısı kulaklarımı bulduğunda, bu kez başka bir öpücüğü boynumda hissettim ve kurumuş dudaklarım kıvrılırken gülümseyerek başımı ona çevirdim. Sağ kolunun üzerinde, dirseğine yaslı duruyor, üzerimizdeki yorgan göğsünün altında biterken beni izleyerek gülümsüyordu. Ona döndüğümde eğildi ve sıcak dudakları dudaklarımı bularak, dudaklarıma nazik, ancak aynı zamanda da tutkulu öpücükler kondurarak alt dudağımı hafifçe emdi. Dudaklarımı bıraktığında geri çekilmemiş, burnu burnuma değecek kadar yakınımda durmaya devam ederek karnımdaki elini yanağıma çıkartıp okşamaya başlamıştı. İkimiz de gözlerimizi birbirinden bir an olsun çekmiyor, gülümseyerek birbirimizi seyrediyorduk ve bu, çok güzel, çok özel ve çok romantik; sıcacık bir andı.
Dudakları tekrar boynumu bulurken bemi belimden tutarak nazikçe tamamen kendine çevirdi. Boynuma kondurduğu yumuşak, sulu bir öpücüğün ardından başını tekrar kaldırıp, burnunu burnuma sürttü.
"Güzel uyudun mu meleğim?"
Gülümseyerek sessiz kalıp, sadece başımı sallamakla yetindim. O da gülümsemiş, dudaklarıma başka bir öpücük kondurmuştu.
Tanrım, kalbim bu kadar sevgiyi kaldırmıyordu, birazdan bayılacaktım.
Beni yatakla kendi arasına sıkıştırmış, sıcaklığını tüm bedenime işlerken boynuma, yüzüme, dudaklarıma, bazen omuzlarıma ya da kollarıma öpücükler konduruyor, bazen saçlarımı, bazen de çıplak karnımı okşayarak kokumu içine çekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Delta - Taekook |Omegaverse|
Fanfiction[DEVAM ETMEYECEK] Delta Kim Taehyung, yıllar önce kurt adamlar ve vampirler arasında yapılmış kanlı bir savaşa katılmış ve babasını korumak isterken bir vampir tarafından ısırılmıştı. Ancak Taehyung ne ölmüş, ne de iyileşebilmişti... "I ask an angel...