Rose’un anlatımından…Tamı tamına 22 dakikadır arabada gitmelerini izliyorduk. Öylece gidiyorlardı yani.
Jisoo unni ve Lalisa hala tehlikedeydi. Ve biz gittikleri, kenarları uçurum dolu, tehlikeli kavşakları olan yolu izliyorduk.
“Jennie bak orada depo gibi bir yer var, az sonra varacaklar. Adamlarımızı oraya yönlendirelim.” Sonunda karışık uzun yolun bize bir getirisi olmuştu. Eski bir fabrika?
“Evet haklısın sanırım oraya gidecekler. Jaehyun, Baekyun ve Wooyoung siz orada görünen eski fabrikaya gidin. Ancak dikkat edin, önceden kömür fabrikasıymış ve eski de olduğuna göre sakın düşmanlara yakalanmayın yoksa asıl amacımız bir kibritle yanar. Sorusu olan var mı?” Jennie art arda emir verirken Baekyun konuştu.
“Efendim, niye yüzümüze anime stickerları yapıştıramadığımızı sorabilir miyim? Hayır zaten gizlice takip ediyoruz ne diye bir de sticker yapıştıramıyoruz?” Ah cidden bu deli çocuk, tuhaf huyunu unutmuştum.
“Baekyun yüzüne çıkartma yapıştıramazsın. Tamamıyla kamufle olmamız gerek. Ayrıca bu kadar yoğunluk arasında tek problemin bu mu?” Jennie sabrına hayranım kuzenim.
Jennie’nin sorusunu cevaplamak üzere bu sefer Wooyoung konuşmaya başladı. “Efendim biliyorum görevdeyiz ama çok affedersiniz düşmanımızın yakışıklı korumalarından birine tutulmuş olabilirim. Tanrı resmen. Onu da kaçırabilir miyiz? Size temin ediyorum asıl amacımızı da gerçekleştireceğim, sadece bu yorgunluğun yanında ödül olarak onu da istiyorum.”
Jennie unni ile birbirimize baygın bakışlar attık ve tanrıdan sabır diledik, hemen sonra Wooyoung’un ekstra olan istek sorusunu ben cevapladım, “Eğer asıl amacımızı gerçekleştirirsek ortam durulunca sende kendi amacını gerçekleştirebilirsin Wooyoung. Umarım yeterli bir cevap olmuştur?” Beklediğim geri dönüş hemen geldi. “Evet efendim!”
Araba yavaşça eski fabrikaya yaklaştı, yaklaşık 7-8 koruma Jisoo ve Lalisa’nın baygın bedenlerini taşımak için geldiler.
Beş aracımız eski fabrikaya hala 25 dakika uzaklıktaydılar. Yeri belirlemek için Han ve Lee hızlı hareket edememişti. Ayrıca şimdi hareket etselerdi ölme riskleri yüksekti. Bu kadar riskten elbette bir şey olmazdı ancak bu sefer bir istisna vardı; Jisoo ve Lalisa.
“Jennie bence havadan müdahele etmeliyiz, şu 25 dakika içinde her şeyi yapabilirler. Yerlerini bulduk ama daha hızlı hareket etmeliydik. Ah! Buldum. Han ve Lee kızlara herhangi bir cihaz koyabilirler mi?”
Korku sanki bedenlerimizi eser almıştı, onları kurtarmak için her şeyi düşünüyorduk çünkü endişelerimiz fazlasıyla bizi köşeye sıkıştırmıştı.
“İyi düşündün Rose. Han, Lee beni duyuyor musun? Şimdi iyice dinleyin. Hızlı hareket edemedik bu yüzden işimizi şansa bırakamayız. Kızlara dinleme cihazı yerleştirmelisiniz, kulaklarına bizi duyacakları şekilde. Bir bahane bulup kızların yanına gitmeye çalışın. Size güveniyorum.” Burada olmak yerine orada olmalıydım, tehlikedeler ve benim tek yapabildiğim adamlarımıza komut vermek.
Çok geçmeden Lee kızların yanına gitti ve üst araması yapması gerektiğini söyledi. Lee’den aldığımız bilgiye kızlar şu an soğuk ve rutubetli büyük bir oda da elleri ve ayakları bağlı tutuluyorlardı, hala baygınlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Rose / Chaesoo
FanfictionZarifliğin baş döndürücüydü, Seni görmek bile her şeyi unutmama neden oluyordu, Çünkü aklım sen de kalıyordu siyah gül. 1.kitabım!! Bölümler geç gelebilir üzgünüm 🖤 Kapak tasarımı bana aittir. Başlangıç: 3 Eylül 2020 Bitiş: - Kitapta; şiddet, taci...