𝗙𝗼𝗿 𝗠𝗲 //𝗧𝗮𝗲𝗸𝗼𝗼𝗸 [Tamamlandı]

BÖLÜM 3

Sabah camdan vuran ışıklarla gözlerini açtı Jungkook, yatağında doğrulup saçlarını karıştırıp sersemce etrafa göz gezdirdi. Kendine gelince yerinden kalkıp banyoya ilerledi, günlük rutinleri yapıp kıyafetlerini giyerek aşağı indi. Her zaman ki aklında tek bir şey vardı 'Taehyung' onun gülümsemesi aklına gelince yemek masasına otururken o da hafif gülümsemişti, babası annesine doğru kas göz yapıp başını salladı sorarcasına, annesi başını biraz Jungkook'un yüzüne doğru eğdi "Jungkook? İyi misin?" Jungkook kaşlarını kaldırarak annesine baktı ve başını salladı "evet iyiyim" o an gözleri babasına kayınca eline çatalını alıp yemek tabağına baktı, babası dayanamayıp ellerini masa da birleştirerek sordu "neye gülüyordun? Yine Nini bir şey mi yaptı?" Jungkook anne ve babasının Nini'ye bu kadar çok yüklenmelerini sevmediğinden tek kaşını kaldırarak babasına baktı "hayır, gülümsemem için Nini'nin bir şey mi yapması gerek?" Babasını onun bu hallerini sevmediğinden derin bir nefes alıp verdi "sadece bir soru sordum, düzgünce cevap vermek yerine neden ters yapıyorsun?" Jungkook saygısından cevap vermeyip yemeğine döndü ve yemeğini yemeye başladı.

Jungkook çok az bir şeyler atıştırıp yerinden kalkıcakken ailesine döndü "Taehyung buraya geldiğinde ona karışmayacaksınız, sonuçta benim dediklerimi yapacak değil mi?" Babası yine aklına gelen şeyle başını salladı, sonuçta Jungkook her zaman planlı çalışır ve yapması gerekeni bilirdi. Jungkook babasından onay alınca yerinden kalkıp odasına çıktı, yatağına oturup telefonunu eline aldı ve rehberini karıştırarak Taehyung'un numarasına baktı, ilk karşılaştıkları gün aileleri numaralarını alıp birbirlerine vermişti ‐sonuçta Jungkook'un işine yarayacak-

Jungkook, Taehyung'u arayıp açmasını beklerken karşıdan gelen sesle kaşlarını kaldırdı "Jungkook? Ne oldu?" Telefonu bir şey olmuş gibi açması tuhafına gittiğinden hafif yan bir şekilde gülümsedi "hayır bir dakika, sakin ol Taehyung, sadece bir şeyler yapalım mı demek için aradım?" Taehyung kendi haline hafif kıkırdarken Jungkook başını iki yana salladı, neden ondan bu kadar etkilenmişti ki?.. karşıdan gelen sesle başını salladı "olabilir kook, benimde evde sürekli canım sıkılıyor" Jungkook önce kaşlarını çatıp sonra da tek kaşını kaldırdı "kook? Kısaltma falan mı yoksa lakap mı taktın bana?" Taehyung onun bu tavrıyla yanlış bir şey yaptığını düşünerek paniklemişti "hayır hayır, şey.. ağzıma öyle geldi, yani birden oldu istemeden dedim" Jungkook kıkırdamasını ortaya koyarak dolabına ilerledi "hayır, aslında çok hoşuma gitmişti.. bende sana kısaca Tae diyebilirdim yani" Taehyung bu dediğiyle rahatladı "tamam kook, diyebilisin" gülümseyip dolabına göz atarken başını salladı "pekâlâ, şimdi giyineyim, saat 2 gibi gelirim. Sessiz sakin yerlere gideriz" Tae hiç düşünmeden yanıt verdi "tamam Kook, görüşürüz" bir kaç saniye sonra telefonu kapatıp yatağın üzerine fırlattı ve hazırlanmaya başladı.

Jungkoook evden çıkmadan önce son kez üzerini kontrol etti, üzerine siyah bir t-shirt giymişti onun üzerine de crop (yarım) beyaz bir gömlek, altına siyah dar bir kot'da giyerek kombini tamamlamıştı. Arabasına binip Taehyung'un evine doğru sürmeye başladı. Bir süre sonra kapı'nın önüne gelip telefonu aldı eline, tam Taehyung'u arıyacakken kapı'nın açılmasıyla oraya doğru döndü, arabaya binen manken gibi adamla anlamsızca kaşlarını çattı, istemsizce gözleri çıplak bacaklarına kaymıştı- çıplak bacak? Kekeleyeceğinden korkup konuşmamıştı, araba'nın içine yayılan kokuyu gizlice içine çekerken yanında ki çocuğa bakakalmıştı.

Çocuk ona dönünce onun Taehyung olduğunu görüp etrafa bakındı, sonra aniden Tae'nin yüzüne yaklaştı ve dişlerini birbirine bastırarak konuştu "neden bacakların, açık?" Tae aniden kendine doğru gelen yüzle başını arabanın koltuğuna yaslayıp kalmıştı, kendine gelen soruyla gözlerini arada kaçırarak konuştu "b-ben sadece izin verdiğin için-" Jungkook'un sözünü kesmesiyle sertçe yutkundu "ben benim yanımda giymene izin verdim Tae! Dışarıda değil!?" Taehyung kekelemeye devam edip yumuşak bir ses tonuyla konuştu "ö-özür dilerim, değiştirip geleyim mi?" Jungkook göz devirerek geriye yaslanıp arabayı çalıştırdı "gerek yok" Jungkook sinirle arabayı sürerken Tae kemerini takmıştı bile. Arada Jungkook'un gözleri Tae'nin bacaklarına kayıyordu, sonunda dayanamayıp konuşmaya karar verdi "Aişh!.. kapat şu bacaklarını, kaza mı yapayım illâ?" Jungkook'un konuşmasıyla Tae ona döndü, dediğiyle anlamsızca bakarken Jungkook devam etti "arkada ceketim olacak, al ört onu üzerine" Tae hafif gülümseyerek arkadaki cekete uzanıp bacaklarını kapattı.