Nisa'nın Ağzından ||
"İyi olacağım Lale, gerçekten artık bana öyle bakmayı bırakır mısın?" "Özür dilerim Nisa ya tamam. Sürekli ziyaretine geleceğim. Zaten en kısa sürede de toparlayacaksın biliyorum." Lale ile sarılıp vedalaştıktan sonra da o gitmişti zaten. Şuanda da bir rehabilitasyon merkezi, klinik ya da adına her ne derseniz işte tam olarak oranın hemen önündeydim. Tedaviye ihtiyaç duyan onlarca sorunlu insandan biriydim ben de. Burayı bulduğumuzda gerekli konuşmalar yapılmıştı zaten. Bugün de artık yerleşmek için gelmiştim. İçeri girdiğimde bir odaya yönlendirilmiştim bile. "Merhaba Nisa'cım. Nasılsın bugün?"
Karşımdaki kadının çocukla ilgilenirmiş gibi çıkan sesine karşı gözlerimi devirdim. "Her zamanki gibi. Artık yerleşebilir miyim acaba izninizle?" "Önce konuşmam gereken bazı şeyler var. Buranın genel kuralları ile ilgili, oturabilirsin lütfen rahat ol." Karşındaki koltuğa otururken bu saçmalıktan bir an önce kurtulmak istiyordum. "Öncelikle yemek saatleri ve menüleri her hasta için belirlidir. Kahvaltı ve akşam yemekleri odanıza gelecek zaten. Öğlen yemeklerini ise yemekhanede toplu yiyorsunuz ki bu sosyalleşmeniz için etkili oluyor." Ah hadi ama burada herkes birbirinden deliyken kiminle sosyalleşecektim ki?
"Telefon falan zaten yok bunu önceden konuşmuştuk. Haftada üç gün ziyaret için izin veriyoruz bu günlerde normal hayatından yakınların gelebilecek. Son ve en önemli kuralsa buradaki hastalar birbirinin dışarıdaki hayatı ile ilgilenmeyecek." "Bir an önce iyileşip defolma taraftarıyım, kimseyle arkadaşlık kuracak değilim zaten." "Güzel o zaman sıkıntı yok." Kurallarla ilgili bir kaç evrak imzaladıktan sonra nihayet bana ait olan odama geçebilmiştim. Odaların tek kişilik olması oldukça rahatlatmıştı beni. Kimseyi çekecek kadar sabırlı değildim. Kitaplarımı ve kıyafetlerimi dolaba yerleştirirken yorulmuş bedenimi yatağa bırakmıştım. İşte artık bu sıkıcı, bunaltıcı yerdeydim bir süre.
Bedenimi yatağa bırakırken öylece tavanı izledim bir süre. Ah burada olmamalıydım. Kendime bunu yapmamalıydım. Düşünceler içinde uzanırken bedenimi uykuya teslim ediyordum ki kapıya tıklanmasıyla yavaşça doğruldum. "Öğlen yemeği vakti geldi Nisa'cım." İçeri giren hemşireyi başımla onaylarken yataktan doğrulup yemekhaneye ilerlemeye başladım. Sözde sosyalleşmek için buradaydım ama sosyalleşecek birisi yoktu ki. Nasıl söylesem..? Herkes çok tuhaftı, fazla tuhaf. Yemeğimi alıp boş bir masaya otururken bakışlarım sadece yemeklerdeydi.
Yemeğimi yerken yanımda hissettiğim hareketlilikle başımı kaldırdığımda oldukça uzun boylu, mavi gözlü biriyle karşılaşmıştım. Bir süre onu izlediğimde onun sesiyle kendime geldim. "Bakma öyle." "Efendim?" "Çok şaşırmış gözüküyorsun, bu kadar şaşırmana gerek yok." "Yok ben... Sen birden oturunca şaşırdım tabii." Beni başıyla onaylarken gülümsedim. Tamam herkes tuhaftı ama daha normal birisine denk gelmiştim işte. "Hemşire falan mısın, daha önce görmedim seni buralarda?" Sorusuna karşı başımı iki yana salladım. "Tedavi olması gereken hastalardan biriyim sadece." "Hadi be, ciddi misin? Sonunda aramıza normal biri geldi demek." "Yani, bilemedim şimdi. Artık senin için normal ne demekse, öyleyim sanırım."
Bir süre sessizlik oluştuğunda yemeğimi yemeye devam etmiştim. "Sevdim seni, eğleneceğiz seninle bence." "Ha iddialısın yani bu konuda. Daha doğru düzgün konuşmadık bile." "Kesinlikle. Tanışırız biz de zamanla. Muhtemelen buraya geldiğin için kendini şanssız hissediyordun ama ben buldum seni." Bana göz kırparken güldüm. Tuhaftı. Ve sanırım gerçekten burada arkadaşlık kurabileceğim tek kişi oydu. "Barış bu arada ben." Bana elini uzatırken gülüp elini sıktım. "Nisa ben de." "Nisa... Sevdim ben bunu." Elimi geri çekerken tuhaf bir his oluşmuştu içimde. Tam ona soru soracaktım ki bir hemşire yanımıza geldiğinde konuşma fırsatım olmamıştı. "Barış... Gitmemiz gerekiyor, unutmadın değil mi?"
Ben Barış'ı süzerken o da oflayıp saçlarını karıştırmıştı. "Ben onu unutmuştum. Yemeğimi yedikten sonra gitsem?" Hemşire de başını iki yana sallarken yanımıza oturmuştu. Bana döndüğünde kocaman gülümsemişti. "Merhaba Nisa." Ona gülümserken kendimi az önceki kadar rahat hissetmiyordum. "Hadi Barış bu sefer de geç kalırsak sayende yeniden azar işiteceğim haberin olsun." "Bahane buluruz sana biz merak etme sen." Hemşire gözlerini devirirken ben tamamen yemeğime odaklanmıştım. Kısa bir süreden sonra ise Barış'ın sesiyle odak noktam yeniden o olmuştu. "Nisa benim gitmem gerek. Tanıştığımıza memnun oldum, yarın görüşürüz yine." "Ben de memnun oldum. Görüşürüz Barış."
Barış hemşire ile birlikte uzaklaşırken bir süre arkasından baktım. Bilmiyorum ama üzerimde tuhaf bir his bırakmıştı. Yeniden yemeğe odaklandığımda bir süre sonra ben de odama geri dönmüştüm. Biraz zaman geçirmek için kitap okumaya karar vermiştim. Bir süre kitap okuduktan sonra pencereyi açıp dışarıyı izlemeye başladım. Yemek saatine kadar da böyle dışarıyı izlemeye devam etmiştim. Akşam yemeği odama geldiğinde sıkıntıyla bir nefes verdim. Çok sıkıcıydı, gerçekten çok sıkıcıydı. Burada zaman geçirmemek için bile bir an önce toparlamalıydım bence. Yemeği yedikten sonra yatağa uzandım. Uyusam iyi olacaktı galiba.
Gözlerimi kapattığımda aradan geçen bir sürenin ardından kolidordan gelen seslerle yeniden ayağa kalkmıştım. Yavaş adımlarla kapıyı açtığımda yanımdaki odada epey hareketlilik vardı. Bir şey olduğu belliydi, hemşireler içeri girip çıkarken bugün yemekhanede bizimle oturan kadın beni görünce durmuştu. Biraz çekinerek de olsa merakıma yenilip sormuştum. "Şey bir sorun mu var..?" "Sinir krizi sadece. Senin endişe etmene gerek yok canım." Onu başımla onaylarken kolidora son bir bakış atıp odama girmiştim. Bir süre sonra sesler de durmuştu. Ben de bedenimi yavaşça uykuya bırakmıştım.
Hellooo 🤗
Yepyeni bir kurgu yepyeni bir heyecanla karşınızdayım. Öyleyse bu hikayeye nasıl başladığımı anlatayım kısaca 😏
Öncelikle bu hikayenin giriş kısmı yani ilk bir kaç bölüm gerçekten tanık olduğum bir hikaye. Ben sadece arkadaş olması gereken kişileri birbirine aşık edeceğim kurguda. Yani okuyacağınız bazı şeyler tamamen gerçek 🙃
İlk bölüm bol bol yorum bekliyorum ki ona göre kafamda ilerleteyim hikayeyi. Umarım sevmişsinizdir 🖤
O zaman heyecanımla birlikte yorumlarınızı bekliyorum 🙃 destekleriniz için şimdiden teşekkür ederim iyi ki varsınız ❤ sizleri seviyorum.
Vote ve yorumları unutmayın 🥑🥥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
أدب الهواةİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."