dalgalı saçların siyah denizlerin rüzgarlarını getiriyor bana
ve seninle sevişirken parmaklarımın o denizlerde gezinmesini seviyorum
karşımda soyunurken
netlik kazanan vücut hatlarına tapınıyorum
ve zirveye ulaşmadan hemen önce nefes nefese kalışın bana gençliğimi anımsatıyor
sen pahalı bir fahişesin
ve bunun parayla bir alakası yok
bana güzel hayaller kiralıyorsun
lekeli yüzünden ve kirli ruhundan hayaller düşüyor yeryüzüne,
eğer üstümdeysen, benim yüzüme
seninle sevişirken dudaklarını kapamayı seviyorum
çünkü artık sonsuzluk yalanlarını duymaya takatim kalmadı
ve parmaklarımı parmaklarına kenetliyorum
çünkü sen pahalı bir fahişesin
ve ne zaman kaçacağın belli olmaz
beni bırakmandan korkuyordum
çok uzun bir süre bu tedirginlikle yaşadım
şu an aptallığıma bakıp gülüyorum
ölümden korkmak gibi bir şey bu
hiçbir şeye faydası yok
beyaz rengin gözlerini ele geçirişini izlemek nasıl bir şey bilemezsin
güzelsin
öyle güzelsin ki
nasıl biri olduğun gerçeğini unutuyorum sana bakarken
en hatırlamam gereken anda aklımdan kaçıyor
kenetleniyorum
başka neye bakılır bilmiyorum
ellerim kasıklarından beline yükseliyorken inlemen bana düşüşümü hatırlatıyor
vücudun güneşte kavrulur gibi ısınıyor
bu loş ışığın altında
tanrıça sensin ve ben yalnızca bir aptalım
bu tanrıçanın ilahtan gönderilmiş bir fahişe olduğunu göremeyen bir aptal
ve söylemeseydin
asla bilemeyecektim
ama artık biliyorum
ellerim etine saplanıyor
kaçamıyorum
üstümdesin ve yanıyorsun,
inliyorsun ve kımıldanıyorsun
bana büyük bir zevk veriyorsun
ama sen gideceksin
ve ben nasıl devam edeceğim?
sen pahalı bir fahişesin
bu sırrı söylemeseydin bilmezdim
sevgimi çalıp hayal satıyorsun bana
senden ne kadar nefret edersem edeyim
daima aklımda sesin
ama sen bir gün gideceksin
