Bölüm 4: "Balkonların Anlamı Kalmadı"

510 39 6
                                    

Ensar

Telefon çaldığında,uykumu bölene bir milyon kere küfür etsemde arayanın babam olduğunu görüp hemen tövbe ettim.Babaya küfür edilmez,günah.Telefon sustuğunda tekrar kafamı yastığa koydum.Israr etmediğine göre çokta önemli bir şey değildir diye düşündüm.Tekrar o melodiyi duyduğumda düşündüğüme lanet ettim.Ne bok yemeye düşünüyordum ki?Bu sefer hızlı davranıp açtım.

"Efendim baba sabah sabah."

"Ensar oğlum, saat on ikiye doğru otobüsleri garaja geliyormuş.Haber vereyim dedim."

Ne otobüsü kim geliyor?

"Baba kim geliyor ya,ne otobüsü?"

"Öğretmen gelecek ya oğlum.Sana diyecektim al onları diye ama ölsende almayacağını biliyordum.Ben gideceğim ama sen kalk son kez anneannenin evine git,bakalım bir şeyin kalmış mı?Ayıp olmasın çocuklara."

"Baba dün bak dedin,baktım.Gerek yok dahasına.Sen al onları bize getir yer içer diğer eve giderler.Zaten yorgun falan olurlar."

"Tamam oğlum.Ben annene de dedim ama sen yine söyle ona her şeyi hazır etsin."

"Baba saat daha on bir.Sen evde değil misin?Hem beni telefonla niye arıyorsun?"

"Ben saat dokuzda çıktım evden.Annen de Gülşah'la çıktı.İşleri varmış.Benimde ilçede işim vardı işte birazdan garaja doğru gideceğim.Anca varırım zaten.Sende uyanamazsın diye arayayım dedim."

"Tamam anladım.Hadi kapatıyorum ben."

"Kapat kapat.Hadi eve gelince görüşürüz."

Görüşürüz derken sesim çıkmıyordu bile.Çok yorgundum ve uykusuzdum.Sabah dörde kadar o yapamadığım evi çizmeye başladım ama yine bir tuhaflık vardı.Oğlum yaşlanmadığıma göre,gözüm de zaten görüyor şükür.Benim sorunum neydi?Niye aklımı veremiyordum.Oflayarak yattığım yerden kalktım.Dolaptan yeni kıyafetler aldım ve banyoya doğru gittim.Rahat bir duş aldıktan sonra mutfağa indim.Buzdolabından bir şeyler çıkararak,ayaküstü atıştırdım.Daha sonra gelenleri akşam da görürüm diyerek kahveye doğru yol aldım.Kahveye giderken Sultanların evinin önünden geçiyordum ve bu çok boktan bir durumdu.Kız bana kafayı takmıştı.Allah'tan annem istemiyordu da kız iyice ümitlenmiyordu.Yine camda bekliyordu,bu sefer kısa sürse bari konuşması.

"Ensar kahveye mi yine?"

"Evet Sultan."

"Yeni gelen hoca sizde kalacakmış,doğru mu?"

"Evet Sultan."

"Ya kadın gelirse o zamanda sizde kalmaya devam edecek mi?"

"Evet Sultan."

"Ama öyle şey mi olur canım.Gerçi yaşlıdır falan belki sorun olmaz.Ama yine kötü bir şey Ensar.Şimdi Murat'ların dersine mi girecek?"

"Evet Sultan."

"Bence Murat'ın o hocaya ihtiyacı bile yok.Senin matematiğinin çok iyi olduğunu biliyoruz değil mi Ensar?"

"Evet Sultan."

Şu çile bitsin artık.Lütfen.

"Ay dur telefon çalıyor ben hemen geliyorum.Sakın gitme bak geleceğim hemen."

Kafa mı salladıktan sonra camdan çıktı.Çıkarçıkmaz kahveye kadar koştum.Ne me lazım peşimden gelir falan.Böyle heyecana hiç gerek yok.Zaten bir anlamadı onunla işim olmayacağını.Daha ne yapabilirim ben?

************

Eslem

Sırıttığımdan emin olarak Erdo'nun yanına gittim.Ellerini tutup kaldırdım.Sonra kıza eğildim ve onunda kalkmasına yardım ettim.Kız kalktığı an ağzını açıp Erdem'e saydırmaya başladı.

Tam OlduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin