3.Bölüm
Merdivenlerden çıktım. Aradığım ev bu olmalıydı. Sabahı bekleyememiştim. Zile bastım. İçeriden müzik sesi geliyordu. Kapıyı bir erkek açtı. “Ben Jess’e bakmıştım ama.” İçeri seslendi. Jessica elinde içki bardağıyla geldi. Beni görünce şaşırdığı her halinden belliydi. İçeriden gelen müziğin etkisiyle kafamı salladım. “Merhaba Jessica. Partini böldüğüm için özür dilerim.”
-Katherine! Burayı nasıl buldun?
-Tüm çalışanların listeleri elimde olunca ister istemez gözüm kayıyor. Ama ofise gitmeye üşendim. Nate bir telefonuma, adresini verdi. Ee, geliş nedenimi sormayacak mısın canım?
-Canım diyecek kadar samimi olduğumuzu sanmıyorum ucube. Ama yine de beni partimden alıkoyduracak o sebebi merak ediyorum.
Sinsice gülümsedim. Bana merakla bakıyordu. Onu merak ettirmek ve çıldırtmak çok hoşuma giderdi. Ama onun yardımına ihtiyacım vardı.
-Çeneni açma girişiminde bulunmayacak mısın?
-Sana işim düştü. Yalnız konuşmamız gereken bir konu. Şu partini erken bitirsen iyi olacak.
-Başka isteğiniz?
-Bourbon olsa fena olmazdı hani.
Ezici bakışları üstümdeydi yine. Ona biraz daha yaklaştım. “Karşılığını fazlasıyla alacaksın. Bana istediğimi ver, Joseph ile bir akşam yemeği senin olsun. Promosyon gibi oldu ama neyse.” Göz kırptım.
-Nasıl yapacaksın bunu?
-Eğer kalabalık gidersek sevgili patronumuz bir şey anlamaz. Korkma, sadece Nate ve ben. Nate’i bilirsin, adresini almak için onu ikna etmek zorundaydım. Biz kalkarız erkenden, siz de baş başa kalırsınız. Kabul mü?
-Benden ne isteyeceğine bağlı.
-Kalabalığı dağıt önce.
İçeri girdi. “Parti bitti millet. Evlerinize!” Çoğunluğu erkekti. Ah Jessica! Tabii ki erkek arkadaşları olacaktı. Herkes sen gibi değil, Kath! Ama Joseph’e olan takıntısını anlayamıyordum. Yanımdan yakışıklı bir çocuk geçti. Arkasından bakakalmıştım. “Jess, şu kalabilirdi aslında.” Jessica kolumdan tutup içeri soktu beni. “Evinin bu kadar büyük olduğunu tahmin etmiyordum.”
-Konuya gir çabuk. Ne istiyorsun benden?
-Salvatore’lara yolladığımız özel güvenliğin eleman listelerini, adres, telefon, tüm bilgileri.
-Anlamadım.
-Özel güvenlik departmanında çalışıyorsun, her şey senin elinin altında. Başka kimden isteyebilirim sence? Bende sadece şirkette çalışanların adresleri var. Bu da seni benim ortağım yapıyor.
-Ne yapacaksın o listelerle?
-Ben sana Joseph’le ne yapacağını soruyor muyum?
Kaşımı kaldırıp gülümsedim. Ayağa kalktım. Giderken konuşmama devam ettim. “Yarına dosyaları istiyorum. Ayrıca bu konuşma aramızda kalacak.” Masanın üstündeki bourbon şişesini aldım. Jessica’ya döndüm. “Ortaklığımıza. Ama sanırım sen tek başına içmek zorunda kalacaksın.” Hızlı adımlarla evden dışarı çıktım. Buorbondan bir yudum içtim. Stefan’ı bulmama az kalmıştı. Telefonum çalıyordu, açtım. “Ric. Küçük bir kutlamaya ne dersin?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Ateşi
Fanfictionİntikam yolculuğuna çıkarken bana tüm duygularımdan arınmam gerektiği öğretildi. Sevgi, öfke, nefret, aşk… Gerçekten hiçbirine yer yok mu, bu paramparça olmuş kalbimde? Bu kadar mı yabancılaştım kendime? Bilmiyorum… Emin olduğum tek şey bana ve aile...