12 saat önce
Güney Tekin
Ege ve Anıl'ın konuşmasını duyalı 2 gün oldu ve hala ne yapacağıma karar veremedim.Kardeşim dediğim çocuk hayatımı cehenneme çeviren piçin en değerlisine aşık oldu.
İç çekerek saçlarımı karıştırdım.Gergin olduğumda bu beni rahatlatan bir hareketti.Bakışlarımı tekrar elimde duran Rüya ve benim fotoğrafıma çevirdim.Çenesini benim kafamın üzerine dayamıştı.Saçları yüzüme bir perde gibi inmişti.İkimizde 32 diş sırıtıyorduk.Hayatımda daha mutlu olduğum bir anı hatırlamıyorum.Ne kadar da mutluyduk...Gözümden düşen bir damla yaşı sertçe elimin tersiyle sildim.Ne yapmam gerektiğini şimdi biliyordum.Daha doğrusu ne yapmak zorunda olduğumu.Özgür'ü nasıl inciteceğimi.
Oturduğum yerden hızlıca ayaklanıp Ecrin'in evine gittim.Kapıyı çalıp aşağı gelmesini bekledim.Karşısında beni görünce önce şaşırdı.
"A sen misin?" Diye sormasıyla bir an afalladım.İçimi sarmakta olan vicdan azabından bir kıvılcım çaktı.Sonra kendime yapmak zorunda olduğum şeyi hatırlatıp o kıvılcımı ellerimin arasında söndürdüm.Gülümseyerek,
"Hayır ama daha iyisiyim?"
Daha da şaşırmış bir şekilde bana baktı.
"Anlamadım nasıl yani?""Şöyle ki," birkaç adım yaklaşıp yüz hizasına gelmek için eğildim.
"A aslında Anıl."
"A-anıl mı?"
Başımı salladım."Evet Anıl.Ve sana şunu söylemem için beni yolladı.Anıl aslında senden hoşlanmıyor."
"Ne?"
Ellerim ceplerimde,gülümseyip geri çekildim.
"Yani seni kandırdı.Sen onun için sadece bir oyundun.Ve kendisi oyunu kaybetti,ceza olarakta seni kendine aşık etmesi gerekti."Kaşlarını çatarak dolu gözleriyle bana baktı.
"O öyle biri değil.Hem neden inanayım ki sana?"Tok bir kahkaha attım."İnanmana gerek yok ki!Sen zaten biliyordun bence,değil mi?"
Yanağından bir makas alarak ekledim,
"Yoksa Anıl gibi bir çocuk senin gibi birine neden baksın?"
Artık gözyaşları yanaklarından yağmur taneleri gibi akmaya başlamıştı.Demek ki kıvama geliyordu.Onu şok olmuş bir biçimde bırakıp arkama döndüm.Tam ilerlemişken sanki aklıma yeni gelmiş gibi durdum ve elimi kaldırarak ona döndüm.İşaret parmağımı suratına doğru sallayarak,
"Ha bu arada, kardeşine çok üzüldüm Ecrin."dedim ardından başımı yana eğip dudak büzdüm."Senin yüzünden yıllarca komada kalmayı kesinlikle hak etmemiş-"
Yanağıma yediğim darbeyle sözüm yarıda kaldı.Evet bunu hak etmiştim.Fakat yinede yapmak zorundaydım.Sanki hiçbir şey olmamış gibi yavaşça başımı yüzüne çevirdim ve gülümsedim.Kaşlarımı yukarı kaldırarak,"Neyse o zaman görüşürüz.Uyandığında kız kardeşine geçmiş olsun dileklerimi iletirsin."diyerek Ecrini arkamda bıraktım.Biraz ilerlemişken sırtım ona dönük bir şekilde bağırdım."Tabi uyanırsa!"
Ecrin Sonsuz
Güney gittiğinden beri kapının dışında yerde oturuyorum.Ne kadar aptaldım!Ne kadar da çabuk inanmıştım Anıl'a...
Kendimi boşlukta gibi hissediyorum.Ağlamaya bile mecalim kalmadı.Sadece boş boş bakıyorum.Derin derin nefesler alıp önüme gelen saçlarımı kulaklarımın arkasına iteledim.Biraz daha sakinleştiğimi düşününce ayağa kalktım ve eve girip odama gittim.
Seri adımlarla yatağıma varıp üzerine oturdum.Az önce yaşananlar tekrar kulaklarımda çınlamaya başlamıştı bile.Anıl,Güney'e her şeyi anlatmıştı.Hem de her şeyi.Daha fazla ağlayamam sanıyordum ama demek ki içim yeteri kadar boşalmamış.Gözümden tekrar yaşlar akmaya başlamasıyla sinirlendim.
"Aptal!Aptalsın sen Ecrin.Bu olanların hepsini hak ettin."Ağlamam daha da şiddetlenince hıçkırmaya başladım.Hıçkırıklarım ile adeta sarsılıyordum.Telefonuma gelen bildirim sesiyle duraksadım.Kim olduğunu bilmek için bakmama gerek yoktu.Vücudumu terk eden sinir ,gittiği gibi geri geldi.Hışımla telefonumu aldım ve gelen mesajlara baktım.
A: Orda mısın?
A: Saatlerdir konuşmuyoruz?
Ecrin: Evet konuşmuyoruz.
A: Sorun ne ? Bana anlatabilirsin.
Ecrin: Öyle mi?Cidden anlatabilir miyim?
Ecrin: Anıl?
A: Anlamadım?
Ecrin: Sen olduğunu öğrenemeyeceğimi mi sandın?
Ecrin: Nasıl böyle iğrenç bir insan olduğunu anlayamayacağımı mı düşündün!
Ecrin: Sana açılmıştım ben.Kimseyle konuşmadıklarımı seninle konuştum ben.
Ecrin: Peki sen ne yaptın?
A: Ecrin açıklayabilirim
Ecrin: Hayır gerek yok ben öğreneceğimi öğrendim zaten
Ecrin: Beni kandırdın.
Ecrin: Bir daha sakın ama sakın bana yazma
A: Ecrin bekle
A: Lütfen açıklamama izin ver
(Bu numara tarafından engellendiniz.)
Titreyen ellerimle telefonu kapatıp benden uzak bir köşeye bıraktım.O kadar şiddetli ağlıyordum ki nefesim tıkanmaya başlamıştı.Bu yüzden uyumaya karar verdim.Uyumak benim için sorunlardan kaçmanın en kolay ve en güvenli yoluydu.Uykuya dalmadan önce ise hala,"Ben bunu hak ettim..."diye mırıldanmaya devam ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Aşık Olur Musun?|| yarı texting
Novela Juvenil17 Kasım|| 0542 ****** : Bana aşık olur musun? 9 Mart|| Ecrin: Sana aşık oldum.