0.8

400 45 10
                                    

İyi değilim. Hiç iyi değilim. Yataktan kalkarak ayna'nın karşısına geçmiştim. Ağlamaktan gözlerim şişmişti yanaklarım kızarmıştım.

Jimin'in bir nişanlısı olduğunu öğrenmiştim. Aslında beni ilgilendirmezdi ama onu sevdiğim için canım acıyordu. Aklım almıyordu, neden nişanlısı varken bana yakındı?

Ya da ben öyle sanıyordum..

Burnumu çekerek tekrar yatağıma döndüm. O günü hatırladıkça daha da ağlayasım geliyordu. Gözlerimi sıkıca kapatarak o anı düşünmemeye çalıştım.



12 Ekim Pazartesi Akşamı.

"Jimin ben geldim nişanlım."

Gördüğüm bedenle bir kaç dakika duraksadım. Yanlış görüyor olmalıyım, onun burda ne işi vardı ki?

"Sen ne arıyorsun burda?" sorduğum soru ile yüzü düşerken yavaşça içeri girdi. Oturma odasını işaret ederek arkasından kapıyı kapattım. Koltuğa oturmasıyla ben de karşısına oturdum.

"Nişanlı olduğumuzun farkında mısın sen? Seni özledim ve ben de geldim."

Sinirlenmek istemiyordum sakin kalmalıydım. Derin bir nefes alarak başımı ona çevirdim. "Biz nişanlı değiliz en azından ben değilim seni sevmediğimi biliyorsun hepsi babam yüzünden."

Babam istemişti Lena ile nişanlanmamı, Amerika da yaşıyor babam onu nasıl buldu hiç bir fikrim yok.

Nişanlanmamızın sebebi ise anlaştığı bir ortak kızıyla evlenmemizi istemişti ama biz sadece nişanlana bilmiştik. Çünkü ben şirketin başına geçmeye karar verdiğim de hem babama hem de Lena'ya onunla evlenmeyeceğimi söylemiştim. Babam onaylamıştı fakat, Lena sanki onunla berabermişim gibi davranıyor.

"Ama ben yüzüğü atmadım Jimin."

Israr etmeye devam ediyordu. Alt dudağımı yalayarak ayağıya kalkmıştım.

"Sana kaç kere söyledim , söylemeye de devam ediyorum. Biz nişanlandık ama sadece sırf babam ile baban ortak olana kadardı. Daha fazla uzatma Lena."

Kırılmıştı ama bu umurumda değildi çünkü ben başkasını seviyorum.

Burda kalmasına izin veremezdim. O yüzden bir taksi çağırarak otele gitmişti. Rahatlayarak odama çıktım. Altıma şartumu giyip üstüme bir şey giymeden yatağa girmiştim. Yarının güzel geçmesini istiyordum, lütfen yarın hiç bir sorun çıkmasın istiyordum.

Ama sadece istiyordum..



Alarmın çalmasıyla anında yataktan kalkmıştım. Hazırlanmam lazımdı çünkü bugün Jimin doğmuştu. Banyoya girerek kısa bir duş almıştım. Günlük rutinlerimi yaparken aşağıdan gelen yemek kokusuyla gülümsemiştim.

Hızlıca odamdan çıkarak basamakları bir-iki inerek mutfağa ulaşmıştım. Jisoo'nun yanağına küçük bir öpücük kondurarak yaptığı krepten bir parça koparırarak ağzıma atmıştım.

"Erkencisin Chaeyoung, neden acaba?" kıkırdayarak ona bakmıştım. Taehyung mesaj attıktan sonra kızlara söylemiştim.

"Her şeyi ayarladık ama sanki bir şey eksikmiş gibi hissediyorum." dediğimde Jisoo yanıma gelerek yüzümü avuçlamıştı.

"Hiç bir şey eksik değil, sadece biraz heyecanlısın o kadar." haklıydı fazlasıyla heyecanlıydım. Lisa ve Jennie'nin gelmesiyle giydikleri kıyafetlerine baktım.

ᵞᵒᵘ ᴬʳᵉ ᴹᵃᵍᶤᶜ ↭ ᴶᶤᴿᵒˢᵉ́ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin